/Tamamlandı/
Hiç yapmayacak bir şeyi yapsanız , düşünün... Boşansanız mesela. Delice aşık olduğunuz adamdan.
Ya da evden kaçsanız , yatak çarşafnızı sağlam bir yere bağlayarak sarksanız camdan. Sonra da hayatınızın aşkı zannettiğiniz bir kazmayla ka...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
'Aradığınız aboneye şuanda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz. '
Yiğit elinde ki telefonu arka koltuğa doğru fırlatarak direksiyonu iki eline alıp biraz daha sıktı.
"Senin aboneni de! Levent'in telefonunu da, olduğumuz durumu da sikeyim! "
Merve kırpıştırdığı gözleriyle yavaşca yanında ki adama döndü. Yiğit 'in boğazında ki damarlar kendini belli edercesine büyümüştü. Dilini yavaşça alt dudağında dolaştırarak derin bir nefes aldı.
Tam ağzını açmıştı ki Yiğit 'in elini kaldırıp onu adeta önceden durdurması ile omuz silkerek cama döndü . Gözlerini kıstı. Yaptıkları şey ikisine de bie rüya gibi geliyordu. Ama ikiside bir sey yapamıyordu; Üstelik olacakları izleyen sadece onlar değildi.
"Sohbetine doyum olmuyor."
Merve kendi kendine mırıldanırken arabanın durmasıyla kendine geldi. Kemerinin takılı olması şuanlık olağan durumu önlemişti. Yan tarafına, Yiğit'e bakarken dudağını dişledi. Genc adam kafasını direksiyona sertçe koymuş gözlerini açmayacak gibi kapamıştı.
"Sen ne bok yediğimizi biliyor musun? "
Yiğit 'in nu sözleri karsısında kahkahasını tutamadı Merve. Ellerini ağzına götürerek kapattı. Yanın da ki adama döndüğünde onun ciddi olduğunu görüp burnunu çekti. Omuzlarını silkerek oturduğu yerde dikleşti.
"Evlendik. "
"Benim başıma bela olacaksın değil mi? "
"Bana bak! Ben senin bildiğin o kadınlardan değilim . Neyin ne olduğunu biliyorum. Dediğimiz gibi ; Sadece evde oturacağız. Yakınlaşmak olmadan. İki arkadaş gibi. "
"Ya ne demezsin. "
Yiğit homurdanırken kararan havaya baktı. Kışın akşam üstü gibi çöken gece bu gün çok erkekn başlamıştı. Yavaşca arabayı çalıştırmaya yeltendi. Bir iki gazdan sonra pes edip nefesini tuttu.
"Yolda mı kaldık? "
Yanında ki siyah saçları açık, beyaz elbise gibi gelinliğin içinde ki kadına baktı Yiğit. Evlenmişti; Aklı yeni yeni geliyordu. Merve'nin ekkerlini birbirine kavuşturup üşüdüğünü belli etmesi üzerine Yiğit arkasına bakınarak konuştu.
"Buralarda bir otel bulacağımıza eminim. "
"Yürürsek donarız! " diyerek adeta inledi Merve. Şimdi dudaklarını büküp küçük bir çocuk gibi sızlanarak ağlmak istiyordu.
"Arabanın içinde kalırsak da ölürüz. Çokta uzaklasmadık, ilerde yanan ışıklar var. Haydi inelim. " derken üzerinden çıkardığı smokin ceketini yanında kemerini çözen kadına uzattı.
