/Tamamlandı/
Hiç yapmayacak bir şeyi yapsanız , düşünün... Boşansanız mesela. Delice aşık olduğunuz adamdan.
Ya da evden kaçsanız , yatak çarşafnızı sağlam bir yere bağlayarak sarksanız camdan. Sonra da hayatınızın aşkı zannettiğiniz bir kazmayla ka...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Şarkı: Pink /SoWhat?
2 Ay Sonra
"Merve,canım inebilir misin?"
"Yeliz Hanım dördüncü ayım. Dokuz aylık hamile değilim ki." diyerek homurdandı. Merve merdivenlerden inerken. Bir elini merdiven trabzanlarına koyarken öteki eli belindeydi.
"Ne bileyim? Dört değilde son günlerinde gibisin."
"Evet kocaman bir top oldum. Hatırlatmanıza gerek vardı sanki. "
Merve sözlerini bitirdikten sonra elini şişen karnına koydu ve merdivende ki son adımını halıya attı. Hâlâ homurdanırken bu sefer ağlamamasına şaşırıyordu.
Mutfak kapısından girerken elbisesinin kısa eteklerini yelledi ve onun için özel olan bol minderli sandalyesine oturuverdi.
"Yiğit ile konuştun mu?" diyen kadına gülümseyerek baktı.
"Evet ,dün gece konuştum." derken yalan söylüyordu.
Ne Yiğit onu aramıştı ne de Merve onu. Yiğit gider gitmez daha da içine kapanmıştı Merve. Hamileliğin getirdiği hormonlarıyla daha da aksi olmuştu.
Elinde pek sevgili kocasının numarası da yoktu. Yiğit evden gittiği hafta sonu ona numarasını mesaj ile atmış, o anki sinirle Merve'de mesajla birlikte numarayı da silmişti.
"Bu sabah beni aradı."
Merve karşısına oturan kadına baktı. Tabağına bir kaç zeytin alırken konuştu Yeliz Hanım.
"Telefonuna ulaşamamış."
"Şey hâlâ kapalı. Uyurken kapatıyorum. Bebeğe çok zararlı." derken elini karnına koyarak gülümsedi. Halbuki telefonunu kapatmamıştı ve Yiğit onu aramamıştı.
Elini biraz karnına gezdirerek arkasına yaslandı. Kendi değimi ile kızına hamile oldu olalı hareket etmiyordu. Kontrollerinde her hangi bir sorun yoktu hatta bebek gelişime çok güzel devam ediyordu fakat doktorların söylediği gibi biraz tembeldi.
"Seni çok özlemiş."
Karşısında ki kadının iki kelimesi ile kendine geldi Merve. Burnundan çıkan garip ses ile gülmek istese de sadece yeni gelin ayaklarına uyup gülümsedi.
"Bende onu çok özledim." derken yalan söylediği anlaşılmasın diye tabağına henüz almadığı salatalık tabağından bir kaç tane salatalık sıkıştırdı ağzına. Yanakları tombullaşırken çiğnemekte olduğu salatalıklarla çok farklı gözüküyordu.
"İşleri çok yoğunmuş . İki çift laf edemeden kapatmak zorunda kaldı. "
"Biliyorum, sanırım geldikten sonra daha fazla vakit geçireceğiz. " dedikten sonra kendine özel sıkılmış portakal suyunu dudaklarına götürdü Merve. Yiğit yanında olsun olmasın burada tam bir prenses olarak kalıyordu.
