AR/28

23.7K 1.4K 250
                                    

" Biz neden gitmedik ki? "  İlay'ın, belkide bu gün içinde sorduğu yüzüncü soru ile yüzünü ekşitti Merve.

" Çünkü sevgililer günü iki kişi arasında olur, evliler arasında yani. " Elinde ki kumandayı bıraktı kucağına.

" Anladım, ama çok sıkılıyorum. " Küçük kız ilk defa dudaklarını büzüp Merve'ye yaklaşırken genç kadın gülümsedi.

Tam ağzını açmıştı ki mutfak kapısında içeri gümbür ile giren ikili ortalığı ayağa kaldırdı.

" Ben yendim oğlum! "

" Hadi be oradan! Top kafama geldi kafama! Şikeci öküz! "

Yiğit buzluğa açıp bir kaç tane buz kalıbı aldı. Topu ve üzerinde ki kapüşonluyu bırakıp salona geçti küçük çocuk ile.

" Mervecim, senin bu kocan beni hasta edecek. " Ömer ellerini başına koyup kendini koltuğa attığında Merve endişe ile kalkıp çocuğun üzerinde ki ıslak kıyafetlere baktı.

" Cidden hasta olacaksın! İlay bana bir kaç kıyafet getirir misin bavuldan? Sende buzları bırak bir yere örtü getir! Kar yağarken top oynanır mı Yiğit! Deli ni edeceksin sen beni? "

İlay salondan toz olurken, Yiğit elindeki buzları bırakıp bir örtü bulmaya yeltendi. Merve küçük çocuğun üzerinde eki ıslak kıyafetleri çıkarırken ayakta durmaya  mecali kalmayan çocuğa baktı.

" Üşüyor musun? "

" Azcık üşüyorum. "

" Şimdi üzerini giydiririm,birde çorba yapayım hasta olma. Oynayacağız dedi bu öküz ağabeyin, nereden bileyim ben karda top oynayacağını. "

Merve hala söylenirken İlay'ın getirdiği bir kaç kıyafeti alıp küçük çocuğa giydirdi. El çubuklu ile bir kaç yastık aldı, ve Ömer'i kafasının altına koydu. Yiğit'in getirdiği örtüyü küçük çocuğun üzerine örterek dudaklarını küçük çocuğun alnına koydu.

"Ateşin yok ama çıkarsa diye biraz kal böyle, ben çorba yapayım. "

Merve ayağa kalkarken koltuktan destek aldı. Yiğit'in ona baka kalmasıyla kafasını ne var anlamında salladı.

" Öpeceğim seni Ammar. "

Yiğit kulağına gelen bir kaç hayali mırıltıdan sonra kafasını iki yana salladı. Ona göre Merve'nin bu sözleri söyleme olasılığı bile yoktu.

"Yok yok bir şey. Ben üzerimi giyineyim, İlay gel sen abicim saçlarımı kurut."

Yiğit odadan kaçarken Merve gülümseyip mutfağa yol aldı. Apar topar yapacağı çorba için bir kaç malzeme koydu tezgaha. Ceren Hanım’ın önceden getirdiği tarhanayı ocağa koyup pişirdi. Mutfak mis gibi kokarken o tezgaha yaslanarak elini karnına koydu.

"En sevdiğin çorba bu olsun olur mu kızım?"

Merve gülümserken hâlâ aşağıya inmemiş olan Yiğit'in yanına çıkmak istedi. Yavaşça merdivenlerden çıkarken odanın Aralık olan kapısında bir kaç kelime duydu.

"Merve'yi seviyorsun yani? "

" Seviyorum İlay. O benim karım. " Yiğit elinde ki lastiği ördüğü bir tutam saça sabitlerken yanda açık olan saçları eline aldı. Parmakları ile saçı tatar gibi yaptı. Merve'den habersiz kızın saçlarına ufak bir öpücük koydu.

" Saç ölmeyi biliyor mu? "

" Bilir tabi. Neden bilmesin? "

" Balıkçık gibi olanı ama. Sen öremiyorsun, kafam acıyor. "

KOYU KIRMIZI |Anlaşmalı Aşklar Serisi 2 • FİNAL| #Wattys2020Where stories live. Discover now