2. Bölüm Part2: Yeni Ay

2K 381 337
                                    

"Bence bugünlük yeter Yeni Ay. Hadi saraya geçelim dinlen."
Nefes nefese alnımdan akan terleri sildim. "Olmaz" Nefes alıp vermekten konuşamıyordum. "Daha hiçbir şey öğrenmedim."
"Fazlasını bile öğrendin. Hadi dinlenme zamanı şimdi. Rahatla biraz. Yarın savaşmayacaksın ya..."
"Ne kadar çabuk o kadar iyi." Burak göz devirip yanıma geldi. Kolumdan narince tutup sırtımdan destek vererek itraz kabul etmediğini belli etti. Her ne kadar bu işi çabuk bitirmek istesem de, çok yorulmuştum ve dinlenmem gerekiyordu. Bir sürü büyü öğrenmiştim şu kısacık sürede. Molayı hak etmiştim.

Başımı aşağı yukarı salladıktan sonra yürümeye başladım. Uçmak istemiyordum. Konuşmam ve bilgi toplamam gerekiyordu.
"Yürüyelim." Yüzümde yorgun ama samimi bir tebessüm vardı.
"Hay hay kraliçem." Şu kraliçem muhabbeti sebepsizce güldürüyordu beni. Şu geçirdiğimiz süre boyunca Burak ile aramızda iyi bir bağ oluştu. Büyüleri pratik anlatıyordu ve git gide öğrenmesi kolaylaşıyordu. Aynı zamanda bir öğretmen değil arkadaş gibiydi ve sürekli gülüyorduk. Bu iyi geliyor, bir şeyleri göz ardı etmemi kolaylaştırıyordu.

"Burası nasıl oluştu?"
"Bunu bende bilmiyorum. Kimse bilmiyor. Bilen tek kişi-" Sanki ayıp bir şey söylemiş gibi durdu. Sanırım gizli bir bilgiydi ve öğrenmemem gerekiyordu. "Öldü."
Bu kısa ama derin kelimeyle aramızda uzun bir sessizlik oluştu. Acaba yakını mıydı? Kimler onu tanıyordu? Anlatmış mıydı birilerine? Neden ve nasıl tek bilen kişi o? Aklımda bin bir soru türerken bunun moralini bozduğunu gördüğümden konuyu uzatmak istemedim.

"Burdaki yönetim nasıl?"
"Ooo birileri ileriye bakıyor." Geçmiş her neyse ne, gelecek artık sensin ve ona odaklan demenin imalı yoluydu bu.
"Ormanlar ikiye ayrılır, şafak ve akşam bölgeleri ortak alandır. Ortak alanlarda yönetim söz konusu değildir ve tek kural saygıdır. İki taraf birbirine her şeyiyle saygı gösterir ve iyi geçinirler. Ama o alana gidenler genelde dışlanır pek sevilmez. Melez olmak doğamızda yok. Ya iyisindir ya da kötü."

"Buna katılmıyorum-"
"Diyor kötülük kraliçesi." Bakıp göz kırptı.
"Mesaj alındı." Ağzıma gizli bir fermuar çekip hayali anahtarını ormana fırlattım.
"Kraliçeler tarafından yönetilir. Dünyadaki saltanat gibi. Ama halkla saray iç içedir. Yani ikiye ayrılınılamaz, biz de halkın bir parçasıyız." İşte bunu sevebilirdim.
"Peki şuan herkes beni biliyor mu?"
"Seni kraliçenin geçici gidişinde özellikle seçtiği kraliçe olarak biliyorlar. O gelene kadar kraliçesin ve kimse aksini düşünmüyor, düşünemez de."

"Şimdi bir yönetici olarak hangi sorumluluklarım var?"
"Yönetim benim kontrolüm altında şuan. Yönetimi ele alman doğru olmaz. İstediğin toplantılara katılabilirsin. Daha hızlı alışıp daha çok bilgi edinmen için tavsiyem katılman. Onun dışında günlük program hazırladım." Elime bir rulo tutuşturdu.

"Sanırım buraya gelmem planlı bir hareketti." Şimdi daha mantıklı geliyordu. En azından bir iki soru işareti düşüyordu. Bu da bir şey...
"Öyleydi." diyip gülümsedi.
"Burada öğrenecek çok şeyin, az zamanın var. Sana programı kısaca özetleyecek olursam, her gün yaklaşık 1 saatlik zorunlu toplantıların var. Bunlara strateji geliştirebilmek için katılmak zorundasın, diğer vakitlerinde saray içi farklı alanlarda olan istediğin toplantılara katılabilirsin. Güne göre değişmekle beraber 3 ve 6 saat arasında bedensel savaş hazırlıklarını çalışacağız. Büyüleri öğrenip fiziksel gücünü kullanımını arttıracağız yani. Rakiplerle mücadele edecek güçlü bir savaş makinasına dönüşeceksin. Bazı günler ekstra aktiviteler koydum. Kütüphaneye gidip araştırma yapabilirsin mesela. Kockoca kraliçeyi yenen bir düşmanın var. Savaş hiç ummadığın kadar zot olacak. İyi hazırlanman lazım."

"Eski savaş hakkındaki bilgileri nerden öğrenebilirim? Bu ordaki hataları bulup düzeltmemi sağlayabilir."

"Sana seyir defterini getiririm. Programında fazla boş yer var istediğine yerleştirirsin."
"Boş vakitlerimde ne yapmalıyım?" Sarayın önüne kadar gelmiştik. Bizi gören muhafızlar başını eğerek yol verdi. Burak sorumu cevaplamadan gidip sessizce bir şeyler söyledi. Muhafızların tepkilerine bakarsak komut vermiş olmalıydı. İki muhafız aralarından ayrılırken Burak yanıma geri geldi ve saraya girdik.

YüzükWhere stories live. Discover now