Bölüm 13 | Bulvardaki Düşman

4.5K 270 65
                                    

Multi : Bölüm Müziği

Saçlarımı savurup çılgınlar gibi dans etmeyi özlemiştim. Hazan'nın bitmek bilmeyen bunalımlarını geride bırakmak adına görevimi unutup neredeyse sabaha kadar dans edebilir, alkolün kanıma işlemesini sağlayabilirdim. Bunu yapmanın bana kendimi kesinlikle çok daha iyi hissettireceğini biliyordum. Tamda bu yüzden kendimi eğlencenin kucağına bırakmıştım elbette. Bir parça huzur için.

Neyse ki, uzaklarda üzerimde dolanan bir çift tanıdık gözü görmek beni durdurmak, peşinde olduğum şeyi hatırlatmak için yetmişti. Bana gece boyunca eşlik eden, adını unuttuğum çocuğu kibarca def ettikten sonra göreve hazırdım. Köşeye savurduğum topuklu ayakkabılarımı elime alıp, parmak uçlarımda koşarak Yağız'ın yanına ulaştım. Yüzünde onu ilk fark ettiğim andan beri duran garip ama sevimli sayılabilecek bir tebessüm vardı. Aslında oldukça hoş bir adamdı ama yazık ki henüz onun haberi olmasada benim için potansiyel düşman safında duruyordu işte.

Terden enseme yüzüme yapışan saçlarımı yanımda toplayıp, "Merhaba" dedim tatlı tatlı.
"Merhaba, orada güzel dans ediyordun" dedi gözleriyle pisti işaret ederek. Gülümseyerek karşılık verdim. Yanındaki tabureye oturdum ve ayakkabıları giymek için eğildim.
"Bana katılmalıydın"
Teklifime karşılık keyifli bir kahkaha attı. "Oldukça kötü bir partner olurdum muhtemelen" dedi.
Ayakkabılarımı çabucak giyip doğruldum. Gözlerinin içine bakıp, "Sana öğretebilirim" dedim cilveli bir şekilde.
Gözlerini hafifçe kıstı. Dudaklarında küçük bir tebessüm belirirken, "Öyle mi?" Diye sordu. Gözlerindeki o arzuyu görmemek imkansızdı. İlgisini çekmiş olduğum apaçık ortada olmasına rağmen üzerine giymiş olduğu mesafeli duruştan sıyrılmamakta ısrar ediyordu. Doğal olarak hâlâ bana güvenmiyordu.

Başımı salladım. "Öyle tabii"
"Öyleyse sana bir teklifim olacak Asi.  Yarın gece evimizde özel bir parti vereceğiz. Benim özel konuğum olarak seni davet ediyor ve gelmeni umuyorum" dedi.
Bu ani ama benim için
mükemmel bir fırsatı oluşturan teklifi duyunca elbette gülümsedim. Elimi omuzuna koyup, hafifçe üzerine doğru eğildim. O da bana doğru yaklaşmaya başladığında, dudaklarımı kulağına doğru yaklaştırdım. Nefesimi üfleyerek, "Dans edecek miyiz?" Diye sordum.
Kırkırdadığını hissettim. O da benim kulağıma elini kapatıp, "Yarına kadar hızlandırılmış ders alacağım" dedi.
Hafifçe geri çekilip yüzüne baktım. Bakışlarının dudaklarıma kaydığını görünce hızla geri çekilip tabureden aşağıya indim.
Sırıtarak, "Gitsem iyi olacak" dedim.
Anlayışla başını salladı. Sonra aklına gelen şeyle aniden oturduğu yerden kalkıp, "Seni nereden alayım?" Diye sordu.
İşte bu çalışmadığım yerden gelen bir soruydu.
"Kendim gelebilirim" dedim.
Bu onu pek memnun etmemiş olacakki gözlerini kısıp, "Özel konuğumu evinden almak isterim" dedi. Sesinde garip bir ciddiyet vardı.
Biraz düşündüm. Israr edip daha fazla güvensizlik ortamı oluşturmaya gerek yoktu. Cebimden telefonumu çıkardım.
"Numaranı söyle. Sana adresi mesaj atacağım" dedim. Bu kısa bir süreliğine çıkış için bana yardımcı olabilir ve Ateş bu süre zarfında gerekli ortamı hazırlayabilirdi.

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
 Hüznümde Saklı Mavi Donde viven las historias. Descúbrelo ahora