-63-

123K 5K 5.4K
                                    

Neredeyse her sabah duymaktan bıktığım o tanıdık ses yine kulaklarımı dolduruyordu.

Bu sesi telefonumdaki alarmı erteleyerek susturdum.

Odamın kapısının açılma sesini duyduğumda gözlerimi yavaşça açtım. İçeri giren annemdi.

"Kalkmayı düşünmüyor musun acaba? Bu alarmı beşinci erteleyişin."

"Gerçekten kaçıncı olduğunu saydın mı?" diye sordum. Annem güldü.

"Hadi. Çık şu yataktan. Geç kalacaksın." dedi annem.

"Bu da ne?!"

Annemin bunu neden sorduğunu anlayamayarak ona baktım. O ise yere bakıyordu.

Harika.

Dün sinirle aynaya vurduğumdan ayna parçalar hâlinde yerde duruyordu ve temizlemeyi unutmuştum.

"Yanlışlıkla aynayı kırdım da.. Özür dilerim temizlemeyi unutmuşum. Şimdi temizlerim." dedim.

"Hayır hayır. Ben temizlerim sen kalk da hazırlan. Okula geç kalma." dedi annem ve odadan çıktı.

Alarm bir kere daha çalınca bu sefer ertelemek yerine alarmı kapatarak yataktan çıktım.

Lavaboya girerek yüzümü yıkadım ve dişlerimi fırçaladım.

Lavabodan çıktığımda dolabımın önünde durdum. İçinden beyaz renkte, üzerinde birtakım siyah yazılar olan bir tişört ve bej rengindeki pantolonumu aldım. Onları üzerime giydikten sonra bej rengindeki deri montumu da üzerime aldım.

O sırada telefonumun çalmasıyla telefonumu elime aldım.

"Alo?" diye seslendim. Arayan David'di.

"Geliyor musun?" diye sordu David. Saate baktım. Şu anda birlikte okula yürüyor olmalıydık.

Tekrardan "Harika" dedim içimden.

"Hayır. Siz gidin. Ben biraz gecikeceğim galiba." dedim.

"İstersen bekleriz sorun yok." dedi David. Gülümsedim.

"Yok siz gidin. Okulda görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonumu kapatarak düzleştiriciyi elime aldım.

Saçlarımı olabildiğince hızlı bir şekilde düzleştirerek parfümümü sıktım.

Sırt çantamı alarak hızla aşağı indim.

Kapının önündeyken aceleyle ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.

Saate baktığımda dersin başlamasına sadece beş dakika kalmış olduğunu fark ettim.

Hadi ama..

Hızla evden çıktım. Derse geç kalmak istemiyordum.

Koşmalıydım.

---

Zoru zoruna yetiştiğim sınıfımın kapısının önünde durdum. Kısa bir soluklanmadan sonra kapıyı tıklattım. Gel sesini duymamla içeri girdim.

"Özür dilerim, geç kaldım." dedim. Tüm sınıfın gözlerini bana dikmesi oldukça rahatsız ediciydi.

"Tamam, geç otur bir yere." dedi öğretmen gülümseyerek. Neyse ki iyi birisiydi de kızmamıştı.

Gizemli KasabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin