İlk gördüğüm an kaçmalıydım o karanlık mavilerden ama ne kadar kaçarsam o kadar kapılıyordum büyüsüne. Hapsediyordu beni hırçın dalgaları, boğuluyordum demek istesem yanılırım çünkü derine indikçe nefes alıyordum.
Farklıydı,
Tehlikel...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
**********************
"Tamam ha bu arada o kadını buldum istersen yarın yanına gidelim." olur anlamında başımı sallayıp odadan çıkmasını izledim. Bekle beni Nazire Yıldırım ben geliyorum.....
******************************
Dolaba gidip üzerime rahat bir şeyler aldım. Burada kalacağım süre içinde Berkle yan yana olacağıma göre ona nasıl davranmam gerektiğine karar vermem lazım. Berki tanımayı seçip Demire ara verebilirim. O zaman ruhumun iyileşmesini sağlarım. Üzerimi değiştirip saçımı tepeden topuz yaptım ve odadan çıktım. Berk salonda oturmuş televizyon izliyordu. Yanına gidip oturduğumda şaşırsa da ses çıkarmadı. Televizyonda oynayan filme baktığımda en azından film konusunda zevkli olduğunu düşünmeye başladım.
"Demek yüzüklerin efendisi kralın dönüşü öyle mi?" Berk bir bana birde filme baktı. Masada duran kupasını tekrar eline alıp bana döndü.
"Aslında fantastik filmleri severim ve buda sevdiğim bir seridir. Bu arada ocakta çay var içmek istersen sanada getireyim benim çayım da bitti zaten." Tamam anlamında başımı sallayıp mutfağa gitmesini izledim.
Berk farklı biriydi ve bu azda olsa onu düşünmeme sebep oluyordu. Bunun ne kadar iyi olduğunu bilmiyorum ama Demir i düşünmekten daha iyi en azından canım yanmıyor. Berk elinde iki büyük kupayla gelip birini bana uzattı ve yanıma oturdu. Filme bir göz atıp hangi bölümde olduğuna baktım. Frodo o sevimsiz yaratıkla ilerliyordu. O sevimsiz gollumu görünce yüzümü buruşturdum. Berkten kahkaha sesi gelince gözlerimi televizyondan çekip o mavilere baktım.
"Ne var neye gülüyorsun sen?" Kaşlarımı çatıp bakmaya devam ettim.
"Sana gülüyorum başka kime güleceğim." Sanki mümkünmüş gibi kaşlarımı daha çok çattım.
"Neyime gülüyorsun sen söyle bende güleyim." Çayımdan yudumlayıp tamamen Berke döndüm.
"Gollumu gördüğün zamanki yüz halin gülünmeye değerdi ve bende güldüm." Anladım dercesine başımı salladım ve bende gülmeye başladım. Böyle bir tepki vermem gerçekten de komikti.
"Anlat bakalım neler yapıyorsun." Berk televizyonu kapatıp masaya koyduğu kupayı eline aldı ve bana döndü.
"Ne öğrenmek istiyorsun?" çayımı yudumlarken ne öğrenmek istediğimi düşündüm.
"Neler yapıyorsun okuyor musun hobilerin ne klasik şeyler işte." Berk cevap vermeden kısa bir süre düşündü.
"Öncelikle okumuyorum fotoğrafçılık yapıyorum doğa fotoğrafları çekiyorum onun dışında yüzmeyi dağ gezilerini çok severim. Başka... bu kadar ya beni anlatan şeyler." fotoğrafçılık demek güzel.
