Bölüm 48

283 20 7
                                    

İLK YORUM YAPAN OKUYUCUMA BÖLÜMÜ İTHAF EDECEĞİM.

BİR SONRA Kİ BÖLÜMÜN ŞARKISINI BELİRLEMEK İÇİN YORUMA YAZMANIZ YETERLİ İYİ OKUMALAR.....

*************************************

"Ha...hayal özür dilerim seni bu kadar inciteceğini yemin ederim bilmiyorum ben seni hiç üzmek ister miydim." adımı söylerken kekelemesi nefesimi kesmişti adeta.

"Sadece iyi olduğumu söylemek için aradım iyi geceler Demir." Dedim ve telefonu suratına kapattım. Gözlerimden akan yaşlarla beraber sessiz bir geceyle baş başa kaldım.

*********************************

Saat gecenin 2 siydi zaman geçmek bilmiyor kalbim ise kanamaya devam ediyor. Penceremden içeri süzüle ay ışığı bile içimi aydınlatmaya yetmiyor aksine beni daha çok kasvete boğuyordu. Demir ile konuşmamdan sonra birkaç kez daha arayıp açmadığımı görünce mesaj atmaya devam etmişti. O yazdı ben okudum o cevap bekledi ben sustum ama ikimizde kanadık.

Telefonumdan gelen ses ile tekrar elime aldım. Gelen mesaj Demir dendi nedense hiç şaşırmadım.

"ÖZLEDİM."  Boğazım düğümlendi göz yaşlarım süzülmeye devam etti. Bende özledim diyemedim ona. Kalbim bu denli yara içindeyken onu sevmeye korkar olmuşken özledim demeye cesaretim yoktu. Nasıl onaracağımı bilmiyorum sanırım bu sorunun cevabını ikimizde bilmiyoruz. Keşke kırmak kadar kolay olsa onarmak. 

Mesaj bölümünden çıkıp galeriye girdim. Demirle olan fotoğraflarımıza bakarken dudaklarımda buruk bir tebessüm oluştu. Her fotoğrafın çekildiği anı saniyesi saniyesine hatırlıyordum.  Sinemadaki halimiz evdeki saçma sapan kovalamacalarımız videoyu açıp izlemeye başladım.

"Demir ya kes şunu kapat videoyu." üzerimde askılı badi altımda şort yatağımda uzanmışken demir karşıma geçmiş beni çekiyordu. Yanımdaki yastıklardan birini alıp ona fırlattım.

"Hadi ama güzelim şuan çok tatlısın ve ben bu anı ölümsüzleştiriyorum."  attığım yastığı bana geri fırlattı yastık başıma çarptığında Demir kahkaha atmaya başladı. Somurtup kaşlarımı çatmış bir şekilde ona bakıyordum. Hızla ayağa kalkıp üzerine atladım Demir dengesini sağlayamayınca ikimizde yatağa düştük. Kamera kayda devam ederken bizde boğuşmaya devam ediyorduk. Daha sonra Demir üste çıkıp tek eliyle ellerimi tutup başımın üstünde birleştirdi. O an her şey durmuştu sanki. Demir dudaklarıma bakarak yavaşça yaklaşmaya başladı. Dudakları dudaklarımla buluşunca kalbim hızla çarpmaya başladı. Kamera yavaşça yatağa doğru düşerken kayıt sonlandı. Güzel ve sakin geçirdiğimiz günler şuan yalnızlıkla sonlanmıştı sanki. Demir benden ne saklıyor bilmiyorum ama bu beni parçalıyor yavaş yavaş yok ediyor. Artık sırlara da yalanlara da dayanacak gücüm kalmadı.

Tekrar saate baktığımda sadece yarım saat geçtiğini görmemle derin bir iç çektim. Anlaşılan bugün sabah olmayacak. Yataktan kalkıp çantama ilerledim ve içinden sigaramı çıkardım. Demir bıraktığımı düşünse de böyle durumlar için bir paket saklamıştım. İçinden bir dal çıkarıp dudaklarıma götürdüm ve çakmağı çıkarıp yaktım. Dumanı içime çekerken ciğerlerimle birlikte zihnimde sise büründü. Düşündüğüm tek şey sigaranın verdiği rahatlama hissinden başka bir şey olmayışı. Demir ve sırları bir kenara bırakıp camın önüne geldim. Bir yandan gecenin karanlığı diğer yandan sigaramın ucundan çıkan cılız bir ışık hüzmesi. Sigaranın birini bitirip diğerini yakarken güneş doğmaya başlamıştı. Ne kadar sigara içtiğimi bilmiyordum sanırım fazla nikotinden başım ağrımaya başladı. Sigaramı hızla bitirip camı açtım ve sessizce odadan çıktım. Mutfağa ilerlerken Dalya yı uyandırmamaya dikkat ettim. Yavaşça dolapları karıştırıp kahve aramaya başladım. Bir kaç kapağı açtıktan sonra kahveyi buldum. Isıtıcıya biraz su koyup düğmesine bastıktan sonra tezgahın üzerinde duran fincanlardan bir tanesini alıp içine iki kaşık kahve koydum. Su kaynadıktan sonra fincana aktardım ve kahvemle birlikte sessizce odama döndüm. Camı açtığım için odam havalanmış ve sigara kokusundan eser kalmamıştı. Tekrar cam kenarında yerimi alırken kahvemi yudumlamaya başladım.

ASİ VE MAVİWhere stories live. Discover now