GİZLENMİŞ DUYGULAR [Askıya Alındı]

1. Bölüm

İlk bölümü okumaya başlayacaklar... Size şu an 23. Bölümden sesleniyorum.😊 İlk bölüm ve ikinci bölümdeki hızlı geçişlerimi maruz görün ve lütfen okuyun. Daha sonra olaylar yavaşlayacak. Bu bölümleri kitabı bitirmeye yakın düzelteceğim. Lütfen saçma bulmayın. Sizleri Seviyorum!❤️❤️❤️

"Hazır mısın?"dedi. Korka korka ama ben hazır olmasam ne fayda vardı ki... O kağıdı o pisliğin yanına gidip imzalayacaktım. Ne kadar o pislikten korksamda bunu yapmak zorundaydım.

Fısıldayarak"Hazırım" dedim ve kapıyı açıp uzun koridorda yürümeye başladık. Kapının önüne geldiğimizde Rengin bana döndü ve uzun uzun sarıldı. Bu anın daha fazla uzamasını istemediğim için geri çekildim. Daha fazla vakit kaybetmemek için kapıyı hızlıca açtım ve yavaşça içeri girdim. Safa karşımda oturuyordu. Son kez derin bir nefes aldım ve yanına gittim.
Artık her şey bitmişti. Bu imzayı attığım zaman bir daha önceki hayatım kadar rahat olamayacaktım. İstediğim zaman istediğim yere gidemeyecektim. Belki işe bile göndermeyecekti. Kalbim sıkışıyordu. Neden başka biri için bu imzayı atıyordum ki. Neden bu adamın karısı olmak zorundaydım. Doğru babamın ve annemin hiç bir şekilde umursamadıkları ve sonradan köşeye sıkıştıkları borçları yüzünden. Onlara anne baba bile demek içimden gelmiyor ama saygımdan susuyorum. Bugüne kadar bir gün rahat bir şekilde oturmamıştım ki. Bugünden sonra oturayım.

Sakin bir sesle"Atacak mısın imzayı artık!" dedi.
"Müstakbel Karım!" diyerek de vurguladı.
Ben sadece yüzüne sinirli bir şekilde bakıp karşısındaki koltuğa oturdum. Önüme doğru ittirdiği sözleşmenin maddelerini tekrar okumaya başladım.
1.Madde
Para imza atıldığı an verilecek.
2.Madde
5 yıl evli kalınacak.
3.Madde
Eğer 5 yıldan daha önce evlilik boşanma ile sonuçlanırsa paranın 4 katı alınacak.
4.Madde
Eşlerden başka kimse bu maddeleri bilmeyecek ve gerçek bir evlilik olduğu herkese söylenecek.

Kafamı kaldırıp karşımdaki adama uzun uzun baktım. Safa'yı 3 yıldır tanıyordum. İlk tanıştığımız zamanlarda çok iyi biriydi. Her zaman herkese güler yüzlü davranırdı. Fakat bu iyi kalpliliği yüzünden babasının hastanede yattığı bir gün onu küçük bir sokakta vurmuşlardı. O günden beridir. İyi kalpli olmanın kötü bir illet olduğuna inandı. Aslında kimseye zarar vermedi ama iyilik de yapmadı.
Sinirle "At şu imzayı artık!" dedi.
Boş bulunduğum anda dediği için bir anda irkildim. Kafa sallayarak önüme döndüm. Hızlıca imza atmam gereken yere attım. Safa da sözünde durarak bana para çantasını uzattı. Çantayı masaya koyup fermuarını açtım. Bu kadar parayı bir arada görmeyeli baya olmuştu.
Safa'ya dönüp "Şimdi ben eğer senden 5 yıldan daha az bir zamanda boşanırsam bu 5 milyon TL nin 4 katını mı ödeyeceğim?" Dedim.
Hafif bir tebessümle"Evet Güzin" dedi ve devamında "Hadi düğüne geç kalacağız. Oyalanma da yürü!" dedi.
Bende başımı sallayıp ayağa kalktım ve eteğimi düzelttim. Safa koluna girmem için beni bekliyordu. Hızlıca yanına ulaşıp koluna istemesem de girdim.

🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥

Nikah Memuru"Bende sizi karı koca ilan ediyorum." dedi.
Salon da en az 10.000 kişi vardı ve hepsi birden alkışlayınca yerimde irkildim. Aslında şaşırmadım ne de olsa koskoca Kerim Vural'ın oğlu Safa Vural'ın düğününe mi gelmeyeceklerdi. Tabi bu alkışların arasında bir de flaş patlamaları vardı. Bu gazeteciler bari gelmeselerdi.

Nikah Memuru evlilik cüzdanını uzattığında titreyen ellerimle aldım elime. Safa da rezillik çıkmasın diye gülümsüyordu. Nedense bana bu gülümseme gerçek gelmişti. Gerçekten evlendiği için mutlu muydu? Yoksa kameraların önünde sergilediği bir gösteriş mi? Emin değildim. Safa kulağıma eğilip "Ayağa kalk ve şu cüzdanı elinde salla!" Dedi. Onların adetlerinden biri olduğunu bildiğim için sesimi çıkarmadım. Ayağa kalkıp evlilik cüzdanını elimde salladığımda her zaman ki bir Vural düğünü gibi bunda da taramalı tüfeklerle 1.000' e yakın kişi havaya ateş açtı.
Hala ateş açıyorlardı ben kolumu indirip tam oturacakken Safa kollarımdan tutup kendine doğru çevirdi ve duağı yavaşça kaldırdı. Ardından da alnıma küçük bir buse kondurdu. Hepsi şu önümüzdeki kameralara bir gösterişti. Odaya geri dönünce benim kabusum işte tam da o zaman başlayacaktı.