33. Bölüm

25 4 11
                                    

Medya Safa'nın geldiği günkü hali. Gözler şiş 'yavrum ya!'

İyi Okumalar!
Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın!
Sizleri Seviyorum! 💙💙💙

Önceki Bölümden

Müzisyen Yine Aylardan Kasım, şarkısını söylemeye başlarken ayarladığım yakışıklı doktor arkadaşım ayağa kalkıp bizim masaya geldi. Eylem'e elini uzatıp, "Bu dansta bana eşlik edersiniz umarım!" derken Eylem tam oyunu unutup itiraz edecekken öksürdüm ve Ceyda ile bana bakıp Deniz'e döndü. Gülümseyerek "Tabi!" dedi ve elini Deniz'in elinin üzerine koydu.
Ben arkamı biraz dönüp danslarını izlerken Zafer'i bahçenin girişinde fark etmiştim. Elleri yumruk şeklinde, kızgın bir yüz ifadesiyle Eylem'i izliyordu ama cidden şuan Eylem'i pistten alıp her şey bir oyundu diyesim var ben bile korktum.

Ceyda abisini görünce o da çok korkmuştu. Yok bu orada donmuştu. Önce şu kütleyi bir çözmek lazımdı. Zafer'in yanına ilerleyip "Ee ne diyorsun? Seviyor muymuşsun?" dedim. Hala pistte gözleri odaklıydı. Yanımdan fişek hızıyla geçip piste ilerledi. Vakit bile kaybetmeden Eylem'in kolundan tutup yanımdan geçti ve gitti. Kız resmen arkasından sürükleniyordu. Ayağını burkmasa iyi.

Masaya geri dönüp kızım ağladığı için sandalyeden çıkardım ve kucağıma aldım. Ceyda bana dönerek "İnşallah kızın kalbini kırmaz yine." diyince başımı salladım. Eğer kötü bir şey olursa bunda en çok benim suçum vardı.

Müzisyen Bir Ömürlüğüm şarkısını söylemeye başlarken gözlerim hemen sahneye döndü. Bu Safa ile benim şarkımdı. Arabada giderken söylemiştik. Gözlerim dolmaya başlarken nefes alabilmek için ayağa kalktım. Hayal'i de düşmemesi için yere indirmiştim. Hem ortalıkta gezinirdi biraz.

Daha fazla dayanamayarak yukarı çıkmak istedim. Nefes alamıyordum. Safa diyince nefesi daralan bana bir şarkı bile çok ağır geliyordu. Arkamı döndüğümde bir adım dahi atamadım. Olduğum yere çivilenmiştim. Adım atmayı geçtim, şuan yere yığılabilirdim. Ayaklarım beni taşımıyordu. Ama bu nasıl olabilirdi? Karşımdaki kişi gerçek miydi? Yoksa ben artık halüsinasyon mu görmeye başlamıştım?

Ne oluyordu? Ayh, şuan kafayı sıyıracaktım. Masalardan gelen uğultular aklımı karıştırırken gözlerimden yaşlar boşalıyordu.
Yanımda duran minik beden karşıdaki kişiye bakıp ilk defa bir kelime söylemişti. Bugüne kadar konuşmayan kızın ağzından çıkan ilk düzgün kelime bu olmuştu.

"Baba!"

Gözlerimi Hayal'den çekip tekrar önüme döndüm. Bir adım daha atarak yaklaşmıştım. Titreyen elimi kaldırıp yüzüne dokundum. Hissediyordum. Yani bu bir hayal değildi. Ee o zaman?

Deli miydim şimdi ben? Hayır hayır hayır! Deli değilim, değilim! Olamaz! Alırlar çocuklarımı benden. Olamam deli!
Geri geri yürümeye başladığımda karşımdaki de adımlarını bana doğru yöneltti. Bana doğru gelirken "Gelme!" diye bağırdım ve koşmaya başladım. Arka bahçeye doğru koştum. Arkamdan da o gördüğüm hayal geliyordu. Hayır deli değilim ben! Gelme! Gelme!

Ayağım takılıp yere kapaklandıktan sonra ağlamam şiddetlendi. O da yanıma ulaşmıştı. Tam elini uzatacağı sırada "Dokunma!" diye bağırdım.
"Kimsin sen?! Sen kimsin de ben seni Safa gibi görüyorum!" dedim bağırarak.
Gözleri dolmuştu karşımdaki kişinin de.
"Safa'yı..."
"Hayır!" diye kulaklarımı tıkadım. "Safa öldü! Sen Safa olamazsın!"
O da yanıma oturdu. "Ölmedim!" dedi gözünden bir damla yaş ayağıma düşerken.
"Öldü!" diye çığlık çığlığa bağırdım. "Safa öldü! Safa öldü! Safa öldü!" dedim tekrar ederken.

Elleri ile kafamı kendine çekip alınlarımızı birbirine bastırdı. "Ölmedim!"
"Gerçeğim!"

"Hayır değilsin!" diyerek bağırdım.

GİZLENMİŞ DUYGULAR [Askıya Alındı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin