36. Bölüm

18 3 0
                                    

İyi Okumalar!💙
Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın!
Önceki Bölümden

Gözlerimi açtığımda huzurla uyanmıştım. Uzun zamandır bu huzuru arıyormuş kalbim. Sabah kalkar kalmaz mutluluk ile kalkabilir mi insan? Ben böyle kalkmıştım. İnsan sevdiğinin yanında olunca her şey yavaşlar, zaman durur derlerdi. Ben bunu önceden fark edememişim cidden. Şuan tam da öyleydi!
Kafamı biraz yukarı kaldırıp uyuyan kocama baktım. Göğsünde uyanmıştım öncekiler gibi...

Elimi suratına koyup sıcak tenini hissettim. Boynuna burnumu bastırdım ve kendine has kokusunu içime çektim. Çok özlemiştim onu. Ellerimi saçlarına daldırdığımda yerinde kıpırdandı ve yüzüne bir gülümseme yerleşti. Elimi tam geri çekecekken yan dönüp belimden sıkıca sarılmıştı. "Devam edebilirsin." gibi hınzır bir şekilde konuşunca yüzüne sert olmayan bir şekilde tokat attım.

Yüzündeki gülümseme kahkahaya dönüşürken gözlerini açtı. Dudağıma kısa bir öpücük kondurup "Sen devam etmezsen ben edebilirim." dedi.
Yüzüm şaşkınlıkla ve utançla kızarırken boş bulunduğu anda ittirip yataktan kalktım. "Aklın fikrin hep orada maşallah!"

Ellerini başının altına koyup keyifle bana bakarken başını salladı. "Sekiz aydır sana hasrettim. Olacak o kadar." dediğinde yüzüm düştü.

Annem yüzünden olmuştu. Suç onundu. Eğer hayatıma burnunu sokmasaydı, ne çocuklarım babasız kalacaktı, ne de ben Safa'sız...

Safa yüzümün düştüğünü anlamış gibi kıskançlığımı son raddeye getirebilecek cümleleri kurmaya başlayınca ona döndüm. "Yalnız sen böyle her şeye nazlanırsan koçan başka kızlara yar olacak!"

Sinirden ellerimi yumruk yaparken yatağa doğru hopladım ve tam üstüne düştüm. Her tarafına çimdikler atarken Safa gülüyordu. Bu daha çok sinirlerimi bozmuştu. Bu sefer sert şaplaklar atmaya başladım bulduğum yere. Safa en sonunda "Tamam, yeter!" gibi cümleler kursa da dinlemiyordum.

Ani bir refleksle iki kolumdan tutup altına aldı. Aramızda kısa bir mesafe varken "Sana dur dedim Güzin Vural!" dedi.
"Allah Allah!" diyerek yüzüne bir tokat daha atacakken elimden tutup yatağa sabitledi.

Kahkahalara boğulmuştu. Benim daha çok sinirlendiğimi fark edince konuşmaya başladı.

"Sadece şakaydı."

Kahvaltımızı ettikten sonra Safa üzerini değiştirmek için yukarı çıkmıştı. Ben de ortalığı toplamada Yaren ablaya yardım ettikten sonra oturma odasına gittim. Çocuklar bugün bayağı uyumuştu ve daha uyanmamışlardı.

Televizyon kumandasına uzandığım sırada kapının sesini duydum. Kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açar açmaz üzerime atlayan bir Eylem ile karşılaşmayı beklemiyordum. Geleceği tamamen aklımdan çıkmıştı. Montunu askıya astıktan sonra birlikte oturma odasına girdik.
"Sabah sabah ne bu enerji?" dedim gülerek. Heyecanından hala yerinde duramıyordu. Tam ağzını açmıştı ki merdivenlerden gelen sesle sustu. "Güzin arabanın anahtarı nerede?"
Görüş alanıma giren adama doğru dönerek "Aaa, ben onu banyo dolabının içinde unuttum!" diyerek aklıma yeni gelen şeyi direk dile getirdim.

"Ee, bir zahmet getir!" diyerek alay karışımı bir ifadeyle bana baktığında göz devirerek yerimden kalktım.

Safa'dan

Güzin yukarı çıkarken ben de yeni fark ettiğim geline döndüm. "Sen nasılsın abiciğim?"
Kafasını yerden kaldırıp gözlerinin içi parlarken bana baktı. "İyiyim abi sağol. Sen?"
Başımı sallayarak "Şükür!" dedim sadece.

Güzin'den

Merdivenlerden hızlıca inip aşağı geldiğimde içerisi sessizdi. Allah'ım bu adam hödük ya! İnsan bir günaydın der. Neyse!
Safa'yı uğurlamak için kapıya kadar geldim. İlk önce yanağıma bir öpücük kondurup "Görüşürüz, bir şey olursa ara!" dedi ve evden çıktı.

GİZLENMİŞ DUYGULAR [Askıya Alındı]Where stories live. Discover now