Bölüm 6

33.9K 1.3K 116
                                    

Savunmasız kadına vuran tüm ellerin kırılması dileğiyle.

Keyifli okumalar^^

Hayatın Ben sana kaybettiklerini geri vermesi mümkün değildi ama hayat bazen zorlukları telafi edebilirdi. En mutlu olduğum zamanda babamın kaybını telafi edeceğine inandığım Musa Uluoğlu gençliğimi, hayatımı, beni benden almıştı. Şimdi de Kenan Dağcıya aynı güvenle tutunmuştum ama bu sefer farklıydı değil mi? Bu sefer beni cehennemden gerçekten kurtarmıştı. Benden hiçbir şey beklemeden bana yardım ediyordu. Bunun sebebini çözmesemde şuan çok iyi anlıyordum. Ben annesi gibiydim. Annesi de babasından şiddet görmüştü o da Hayat'dı. Kızım Hayat'ın yaşadıklarını biliyor hissediyordu. Ona şuan daha da güveniyordum. Beni annesinin evine getirmişti. Annesi memnun bir yüz ifadesiyle beni salonuna götürdü.

"Sizi bu saate beklemiyordum. Üzerimi değişip geliyorum." Dediğinde gösterdiği yere otururken çatallayan sesimle konuştum.

"Rahatsız olmayın lütfen."

"Olur mu öyle şey kuzum. Aç mısınız?" Dediğinde kafamı iki yana sallayacakken Kenan benden önce davranıp konuştu.

"Kurt gibi hemde." Diyerek kızımı koltuğa yatırdı.

"Hiç zahmet etmeyin." Dediğimde ıslanmış yanaklarını kıvrıldı.

"Kenan Meryem kızıma elbise getir rahat bir şeyler giysin." Dediğinde tergince kıpırdandım. Kadın odadan çıkınca Kenan bana döndü.

"İstersen arabadan kıyafetlerini getireyim." Dediğimde annesin kıyafetini giymek yerine bana alınmış şeyleri giymek daha rahat hissedirecekti. İki gündür aynı kıyafetlerle oturuyordum. Kokmuş olabilirdim.

"Olur." Sözüm üzerine odadan çıktı. Kızmın yanına gidip üzerindeki yeleği çıkarttım. Ayakkabılarını kenara koyup başının altına yastık koydum. Gözleri hafif aralandı.

"Anne?" Diye mırıldandığında anlına yapışmış saçlarını geriye itip anlına öpücük kondurdum.

"Buradayım bebeğim." Elleri elime gelince sıktım. Tekrar uykuya daldığı sırada kapı açıldı.

"Meryem?" Dedi Kenan poşeti bana uzatırken. "Al" dediğinde uzanıp aldım. Poşetin içine baktığımda kahkaha atmamak için dudağımı ısırıyordum. "Noldu?" Dediğinde poşetin içindeki kızımın pijamasını çıkardım.

"Bunu mu giyeyim?" Dedim gözleri şaşkınca ayrıldı. "Ben gidip alayım!" Dedim yerimden kalkarken. Kapıdan çıktığımda peşimden geldiğini fark ettim. Yürüdüğüm yerde ona baktım.

"Dışarıda tek olmamalısın." Dediğinde Musa'yı hatırlatmasıyla yüzüm tekrar asıldı. Onunla ilgili her düşünce beni kahrediyor, yok ediyordu. Yüzümü fark ettiğinde yanıma iki adımda yaklaşıp yolumu kesti. Bir şey demeden sert ifadeyle yüzüme bakarken beni çözmeye hislerimi tahmin edip napscağını tartıyor gibiydi. Şu bir gerçekti biri bana destek olunca daha da duygusal oluyordum. Gözlerimdeki dolulukla onun yüzüne bakarken ondan bir şey beklemeden bir adım atıp kollarımı ona sardım.

"Herşey için..." diyerek burnumu çektim. "Teşekkürler." Elleri saçlarıma gitti, mayıştırır şekilde okşarken gözlerimi kapatıp ağlamaya devam ettim.

"Meryem." Dediğinde biraz rahatlamış şekilde çekilip yüzüne baktım. Elleri belimdeydi bırakmamıştı. "Arabada tek oturmaktan neden korkuyor Hayat?" Dediğinde yüzüm buruşturup kafamı eğdim. Gözümde o gün tekrar yaşanırken gece evin içinde kızımın çığlığını dinlemiştim tekrar kulaklarımda yankılanırken kelepçelendiğim komidinin çekmecesini çekmeye çalışırken burktuğum bileğimin acısını hissederken zorla bana sahip olurken yüzündeki o ifadesi gözümün önüne gelince kasıldım. Parçaladığı elbisemin parşasıyla bağladığı diğer bileğimin uyuşmasıno tekrar hissederken kendimi dizlerimin üzerine çökerken buldu. Ayakta duracak halim kalmamıştı.

Bu Benim YangınımWhere stories live. Discover now