Bölüm 21

20.2K 1K 72
                                    

Her bitiş aslında yeni bir başlangıçtır.

Keyifli okumalar.

Saatler geçmiş öylece bekliyordum mezarlıkta beni tanıyan insanların garip bakışları altında köşemde bekliyordum. İnsanlar sıra sıra toprak atarken gözlerimin önüne bir yandan babamın cenazesi geliyordu. Kenan'ın ne hissettiğini o kadar iyi anlıyordum ki. Tek yaşam bağı kopmuş gibiydi. Tek sığınağım babam öldüğünde hissettiğim gibi ama diliyordum ki onun geleceği benim ki gibi canını yakmasın.

"Meryem?"Yanımdaki sesle kendime geldim. O an yanaklarımın sırılsıklam olduğunu farkettim. Gözlerim yanımdaki kızda gezindi. Kısa perçemli saçları, kısa boyuna yakışır kilosuyla yüzündeki garip tebessümle süzdü beni. "Aman Allah cidden sensin!"

"Sen..." dedim ve durdum tanıdık siması bana bir yerden tanıdık gelirken. O an beynimde lise yıllarım çaktı. Lisedeki dostum Çiğdem! "Çiğdem?" Dediğimde kafasını sallayıp bir anda bana sarıldı.

~

Mahmur gözlerim bıkkınca tahtada bir şeyler karalayan hocaya gidiyordu. Kafamı sıraya koyup uyumak istedim.

"Uyuma zil çalıcak!" Diyerek tıslayarak beni itekledi Çiğdem. Dudağımı sarkıtıp yerimden tekrar doğruldum. Oflayacağım sırada zil sesi sınıfı sararken herkes hoca iznini beklemeden sırasından kalkıp dışarı koştu. Bende onlardan biriydim.

Bahçeye çıktığımızda herkes servilerine yönelirken ben kapıda arabanın gelmesini beklemek için kapıya çıktım. Çiğdem yanımda durdu. Bize gelecekti bugün.

"Meryem yine şu yakışıklı müdür mü alıcak seni?"

"Galiba, neden?"

"Neden mi Meryem? Çok yakışıklı! 24'inde olmasına rağmen sizin şirkette müdür ve tekrar söylüyorum çok yakışıklı." Gözlerimi devirdim. Onun onu öyle abartması canımı sıktı.

"Yakışıklı mı? Çok yapmacık ve torpilli. Onun gibi bir kocam olacağına sağ bacağımdan asılmayı yeğlerim." Dedim ve kusar gibi dilimi çıkardım. O an da Çiğdem'in gülmesini beklerken korku ve dehşetle arkasına baktığını farkettim. Tahmin ettiğimin olmaması için dua ediyordum. Yavaşça arkamı döndüğümde çaprazımda arabanın kapısı açık şekilde duran Genel Müdür Musa bey'i gördüm. "Musa Bey ben..." dediğimde lafımı böldü.

"Buyrun Meryem Hanım." Ama gözlerindeki nefret beni ürkütmüştü.

~

"Seni bulduğuma o kadar sevindim ki!" Diyerek kollarını bana sardığında şaşkınca sarıldım ona. Evlendiğimden beri görmemiştim onu. "Evlendiğini söylediler." Dediğinde etrafımda kocamı aradığını fark ettim.

"Evet, öyle oldu." Diye geçiştirmek istedim.

"Yaren Yengemi tanıyor muydun? Çok üzgün görünüyorsun." Dediğinde tekrar düğümlendi boğazım.

"Uzun zaman olmadı ama çok değerliydi." Yüzündeki buruk gülümsemeyle kafasını salladı.

"İhsan Dayımın karısıydı. Çok severdim onu ve Kenan abimi." Dediğinde ikimizde insanlarla konuşan Kenan'a baktık. Kızarmış gözlerini kapattığı gözlüğünün altından süzülen yaşı fark ediyordum. Şuan ona sarılmak ve her şeyin düzeleceğini söylemek istiyordum.

Kenan kafasını kaldırıp bana baktı o sırada. İçimi kıpırtı alırken onun yanına gitmek istiyordum. Destek olmak istiyordum.

"Cenazeden sonra konuşalım biraz." Dediğinde Çiğdem'e döndüm tekrar. "Uzun zaman oldu."

Bu Benim YangınımWhere stories live. Discover now