Bölüm 16

22.5K 1K 147
                                    

"Bir kadına, kadınım diyebilmen için ilk önce kendine adamım diyebilmelisin."

-Nejat İşler

Keyifli okumalar^^

Beynimin içinde yankılanan sözleri beni ürkütmüştü. "Benim ona baktığım gibi sana bakıyor." Dedikleri içimde dışa gelen ama hep örtbas ettiğim bir şeydi. Düşünmek dahi istemezken duymak garip hissettirmişti. Gözlerim onun yaşlı gözlerine gittiğinde üzüldüm.

"Burçin?" Gözleri bana geldi ama nefret doluydu. "Öyle bir şey yok!" Yüzünü buruşturdu.

"Gördüm! Az önce sana sarılışını gördüm. Sahiplenişini gördüm. 22 yıllık arkadaşından bile saklıyor seni." Dedi ve bana doğru yürüdü. Aramızda bir adam kala durdu. "Ben bunu değiştireceğim. Sen onun hayatında hiç olarak kalacaksın." Sonra beni bırakıp öylece gitti. Durdum öylece bahçede hafif esen rüzgar beni rahatlatırken başıma ne belalar aldığımı bilmiyordum. İçimde kopan alevler yetmezmiş gibi yeni yangınlar başlıyordu. Birini durduramazken diğerini nasıl kaldırırdım. Kül olmaktan korkuyordum.

"Anne!" Kızımın sesinş duymamla kendime geldim. Kenan'ın kucağında gülen gözlerle bana bakıyordu. Sonra gözlerim Kenan'a döndü.

"İyi misin?" Ona doğru ilerledim. Gözlerimi gözlerine sabitleyip tam önünde durdum.

"Alevler beni sarıyor, kendi savaşım bitmeden yeni savaşlar açıyorlar." Gülümsedim hafifçe kızıma döndüm ellerimi ona uzatıp kendime çektim. "Ben kızım için çok iyiyim." Dedim ve Kenan'ın yanında geçip salona ilerledim. Yanında durdukça ondan asla kopamayacak gibi hissediyordum.

"Uykun yok mu annecim?" Dedim kızımın yüzüne bakıp. Gözlerini ayırıp kafasını iki yana salladı.

"Çizfilm izleyelim." Dediğinde gülümsedim.

"İzleyelim." Dedim boş salondaki koltuların birine onu oturtturdum. Orta sehbadaki kumandayı elime alıp televizyonu açtım. Kızımdan başka izleyen olmadığından çizgi film kanalı çıktı ilk karışıma. Kızım heyecanla gözlerini yeni tür animasyona sabitlerken bende salona girip tekli koltuğa oturan Kenan'a döndüm. Sakince televizyonu izliyordu.

İçimden bir ses onula konuşmamı ve her şeyi söylemem gerektiğini söylesede onu kırmaktan korkuyordum. Bana güzelliği tattıran bir insanın tırnağının bile kırılmasını istemezken onu kıracak bir şey yapamazdım. Burçin'in benimle uğraşmayı düşündüğünden de bahsedemezdim ona bu sefer onun için üzülecekti. Belki de bir şekilde kazanırdım. Onu düşünerek... Kenan ve kızım için...

-

Boynumdaki hafif sızı ile gözlerimi araladım. Televizyona gitti önce gözüm. Doğrulduğumda kızımın dizlerimde uyumuş olan kızımı gözdüm. Televizyon karşısında ikimizde uyumuştuk. Onun saçlarını okşadım. Sonra arkamdan gelen farklı bir nefes sesi ile oraya döndüm. Kenan oradaydı. Tekli koltukta uyumuştu. İçimden kahkahalarla gülmek geldi ama ikisinide uyarmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Kızımın başını dizimden çekip yavaşça ayağa kalktım. Önce televizyonu kapatıp dışarıya baktım güneş doğmak üzereydi. Yavaşça gidip Kenan'ı dürttüm.

"Kenan uyan. Odana çık." Dediğimde yavaşça gözlerini açtı. Yüzünde hafif bir mahhoş gülüş oluştu ve gözlerini tekrar kapattı. "Kenan?" Dediğimde "hım?" Gibi bir ses çıkardı.

Bir an içimden onun sakallarına dokunmak geçti. Ellerimi onun üzerinde dolaştırmak istedim. Yanağını okşamak istedim. Kendimi tutamadım ve yaptım. Ellerimi onun sakallarına değdirdim önce. Parmaklarım sakallarına değerken içim bir garip oldu. İçimde kalan geçmişin acısı bağırıyordu sanki.

Bu Benim YangınımWhere stories live. Discover now