Bölüm 39

14.9K 863 56
                                    

Yükü kardeşlik olanın beli bükülür ama gönlü bükülmez.

Merhabalar teker yazarınız geldi! Öncelikle şunu belirteyim Önceki bölümlerde tamamen Meryem tarafından gördüğümüz Musa'ya bu bölümde Eslem'in ağzından bakacağız. Musa'ya kızgınlıkla dolu okurlarımızın Eslem'e kızmamasını dilerim.

Hepinize kocaman kalpler 💜

Keyifle okumanız dileğiyle 🎗

Eslem Uluoğlu'nun ağzından

Çocukluğum geçti gözümün önünden. Yanımda duran, beni koruyan bahçede tartıştığım çocuklara 'Abim size kızar' diyebildiğim baş edemeyince avazım çıktığı kadar seslendiğim kişiydi abim Musa. Ona kızgındım, kırgındım, beni ve ailemi hayal kırıklığına uğratmıştı ama bir sorum vardı ona olan sevgimden zerre azalmamıştı.

Aylarca aradık ama ufak bir zerresine bile raslamadık. Bazen karakoldan onun cesedini bulduklarını haber verecekler korkusuyla bekledik. Onun yaptıklarını bilmiyorum tam ama doğru değildi farkındayım. Meryem'den utanıyordum bu yüzden. Abimi bir kenara atamamaktan utanıyordum. Geçtiği her günün acısını vücudunda taşıyan ve bunun sebebi olan kişi benim abim olmasının mahcubiyeti vardı üzerimde. Affetsin ki beni ben abimi çok özlemiştim.

Gözlerim ona giderken hala beni görmemişti. Kenan Abiye koşan Hayat'a dalıp gitmişti. İşe başladığı günden beri giydiği takımlar dışında görmek onu garip hissettirmişti. Solgun yüzü beni korkutuyordu. Oysa ben onu hep gülerken görmeye alışmıştım. Bize yaklaştıkça ona sarılma isteğiyle doldum.

"Abi!" dedim ona doğru adım atarken. "Abim!" diye haykırdığımda beni fark etmişti. Aramızdaki tüm mesafeyi kapatıp kollarımı ona sardım.

"Eslem?" diye şaşkınca konuştuğunda onun sesini bile özlediğimi fark ettim.

"Nerdesin? Çok özledim, nerdesin?" diye döküldü ağzımdan kelimeler. Kollarını bana sarmış kendine iyice çekmişti. Olanların bir hayal olduğunu düşünerek sarıldım ona. "Abim, aradık seni çok aradık." diye ağladım. O ise sessizce duruyordu. Kendimi geri çekip bir yıldır görmediğim yüzüne baktım. Çökmüştü, gözlerinin altı hafif kararmış ve kızarmıştı. sakalları her zaman olduğundan uzundu. O çok yorgundu hissediyordum. "Konuş, lütfen." dediğimde hafifçe dudaklarında bir tebessüm oluştu. Konuşursa eğer ağlayacağını anladım. "Çok korktuk." dedim ellerimle yüzünü avuçlarken. "Sana bir şey oldu diye çok korktuk." yüzündeki tebessümü silmeden kafasını iki yana salladı ama konuşmadı.

"İsterseniz..." diye söze başlayan Meryem ile kendime geldi. "Odaya geçelim." dediğimde kendimi geri çektim. Kenan Abi önde Meryem arkasında odaya ilerlerken abim elimi tutarak beni odaya yöneltti. Hayat ve Kenan yatağa otururken Meryem köşedeki tekli koltuğa oturdu. Bizde tam yatağın karşısındaki koltuğaoturduğumuzda ortamda tedirgin bir hava vardı.

"Nasıl?" diye Kenan Abiye baktım. "Nasıl ulaştın? Babam o kadar uğraştı." dediğimde gözlerim tekrar abime döndü. Yüzü hafifçe kasılmış ve gerilmişti.

"Eslem, sakın annemlere bahsetme." diye katı bir sesle konuştu.

"Hayır, hayır annem seni çok merak ediyor."

"Eslem sana bahsetme dedim." dedi ve oturduğu koltukta dikleşti.

"Musa bence Adile teyzeyle görüşmelisin." diye söze giren Meryem'e baktığımızda tedirgince konuşmuştu.

Bu Benim YangınımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin