Bölüm 36

17K 891 28
                                    

Kadın her şeyi affeder ama asla unutmaz.

-Konfüçyus

Yeni bölümle, 2019'un ilk bölümüyle sizlerleyim. Umarım beğenirsiniz, yorumlarınızı eksik etmeyin ♥️

Zaman ayırıp okuyan herkesi sevgiyle kucaklıyorum 🙆🏻‍♀️

Keyifli Okumalar ^^

Kaderime hep sitem etmiştim. Annesiz olarak büyümüş hayatımın en güzel olması gereken yıllarında evlenmiştim. Evliliğin beni bitirdiğini düşünürken yeniden doğmuştum. Bu yeniden doğuşumu şu an karşımda duran adam; Kenan yapmıştı. Yıkıldığımı düşümğüm anlarda sanırım benim kurtarıcım oydu. Dört yıl beklediğim ve sonunda en mükemmeliyle karşılaştığım adam.

Kızımla aynı hizaya gelmek için dizlerimin üzerine çöktüm. Ağlamamak için büyük çaba veriyordum. Onun o mavi gözleri benim umut ışığımdı. Onun o mavi gözlerne bakarken ağlayamazdım.

"Dünyalar güzeli kızım." diyerek uzanıp anlından öptüm. "Sen çok güzelsin annem."

"Baba da tok güzel." diyerek dişlerini göstererek gülümsedi.

"Babanda..." diyerek Kenan'a döndüm. "İçi, dışı ayrı güzel." dediğim anda bir damla yanağıma düştü.

"Neden ağlıyoysun?" kızımın elleri yanağımı bulunca tutup öptüm minik ellerini.

"Mutluluktan annem." dedim ve onu kenime çektim. "Sizin gibi mükemmel bir aileye sahip olduğumdan, mutluluktan ağlıyorum." Kızım kendini geri çekip seyrek kaşlarını çattı.

"Mutlu olan güley." sözler üzerine içtenlikle güldüm. Ben gülünce oda güldü. "Böyle." uzanıp kollarını boynuma sardı.

Biz öyle duygusal anlardayken kapı açılıp içeriye hemşire girdi. Kendimi toparlayıp kalkarken Kenan Hayat'ı yatağa oturttu.

"Ne kadar güzel olmuşsun öyle." diyerek gülümsedi hemşire. Hayat utanarak başını eğdi. "Bunları içsin." diyerek elime bir tüp içinde sıvı bir ilaç verdi. "Halsizleşebilir, korkmayın." dedi ve gitti. Kenan benden önce davranıp ilaç şişesini eline aldı ve Hayat'a ilerledi. Hayat itirazsız şekilde ilacı içti. Çok geçmeden oturduğu yatakta uyuya kaldı. Kimseden ses çıkmadan uyuyan Hayat'ı izliyorduk hep beraber. Tüm sessizliği çalan telefon bozdu. Eslem aceleyle yerinden kalkıp dışarı çıktı. O dışarı çıkınca Kenan yanıma geldi.

"İyi misin?" dediğinde kafa salladım. Tam karşımda durduğunda onun yeni uzamış sakallarına uzattım ellerimi.

"Sen..." diye fısıldadım ama boğazımdaki yumru devam etmeme izin vermedi. Yanaklarıma minnatarlığımın yaşları süzülürken uzanıp o yaşları sildi. Ağlamamamı istediğini biliyordum. Parmak ucunda yükselip okşadığım yanaklarından öptüm. Kendimi geri çekmeden ona dayadım. "Mükemmel birisin sen." kollarımı boynuna sarıp iyice sokuldum ona. "Seni çok bekledim, seni çok bekledim Kenan." kollarını bana sarıp iyice çekti kendine.

"Meryem'im, her şeyim."

"İyi ki seninle karşılaştık, Allah'a şükürler olsun ki seninle karşılaştım." sözlerim üzerine saçlarımın arasından öptü.

"Seni gördüğüm o gün, topallayarak yerlere akan kanını fark ettiğim an gözlerimin önüne annem geldi." Geri çekilip yüzüne baktım. "Annem eskiden mendil satardı sokakta, bende yanında durur üzerimde sadece bir kazakla. Bir gün o Kemal sokakta annemi dövdüğünde İhsan Dağcı, babam geldi aldı elinden." yüzündeki hüznü hissettiğimde saçları kesilmiş kafasını hafifçe okşadım. Gözleri gözlerime gelip yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. "İhsan babam benim süper kahramınımdı." dediğinde bende güldüm.

Bu Benim YangınımWhere stories live. Discover now