Bölüm 37

14.9K 852 39
                                    

Terbiye bir anne ve bir babanın çocuklara bıraktığı en kalıcı mirastır.

Finale yaklaştığımızı da duyurmak isterim ama Bu Benim Yangınım serisini Hayat'ın ağzından da devam edecek. 💛

Kitap ile ilgili iyi kötü tüm görüşlerinizi, fikirlerinizde beklediğimi söylemek isterim. Bu bölümde ricası olan ve onun için eklediğim sahneyi ona ithaf ediyorum @Sleepypainter 🌺

Hepinizi kocaman öpüyorum 😘

Keyifli okumalar ^^

Günler geçiyordu, zaman su gibi akıyor derlerdi ya aynen öyleydi. Zamanın geçişi içinde kızım zayıflamış ve kalan kirpikleri, kaşları tamamen dökülmüştü. 3 aydır gördüğümüz kemoterapi doktorumuz olumlu sonuçlar aldığımızı söylemişti. Evdeydik bu yüzden. Haftanın 3 günü hastaneye gidiyor kalmamıza gerek kalmadan geri dönüyorduk.

Bu süreçte Musa'dan ne ailesi ne de biz bir şey duymuştuk. Nerede napıyor bir fikrimiz yoktu. Hasan Amca karakolda arkadaşlarıyla ona ulaşmaya çalıştığını söylemişti Eslem. Haklıydılar ne kadar kötü olsa da bir evlattı. Umarım ulaşırlardı.

"Meryem Hanım bundan da koymak ister misiniz?" diyerek bana uzattığı süslemeyi elime aldım.

"Koyalım mı annecim?" tezgahta oturan kızım kafa salladığında. Gülümseyerek Pastanın üzerine kalp şeklindeki şekerlemeleri pastanın üzerine koydum. "Cansu pastayı dolaba koy." diyerek kızımı kucağıma alıp salona girdim.

"Anne tevizyon." dediğinde kafa sallayarak onu koltuğa bırakıp televizyonu açtım. Her zaman olduğu gibi çizgi filmden başlarken kızım ses çıkarmadan televizyona daldı.

Bugün ki hazırlığımız pek yoktu ama Kenan için üzerinde "Baba!" yazan bir pasta yapmıştık. Bugün onun doğum günüydü. Bildiğimizi sanmıyor olmalıydı ki arayıp arkadaşlarla yemeğe çıkacağını geç kalmayacağını söylemişti. Burçin'ler ona süpriz yapacaklardı. Bizi çağırmışlardı ama kızım gün geçtikçe hasaslaşan bünyesiyle kalabalık bir ortama sokmak istemezdim. Tek gitmek ise isteyeceğim son şeydi. Kızımın yanından ayrılamazdım. Telefon çalınca kendime geldim ve ekrana baktım. Burçin arıyordu.

"Burçin?" diyerek açtım telefonu.

"Meryem gelmeyeceğine emin misin?" dedi hevesli bir sesle.

"Hayat'ı biliyorsun, onu bırakmak istemiyorum."

"Anlıyorum." dedi ve iç çekti.

"Size iyi eğlenler Burçin."

"Sağol bebeğim sonra görüşelim."

"Görüşürüz Burçincim." diyerek kapattım telefonu. Yorgun hissediyordum ve bana iyi gelecek tek dayanağım kızıma doğru uzandım.

"Basta yiyeyim." diyerek gözlerini televizyondan ayırarak  döndü bana.

"Biz pastayı yersek baban üfleyemeyecek."

"Kenayını yiyeyim." dediğinde güldüm ve onu iyice kendime çektim.

"Ama annecim biz o pastayı baba için yaptık."dudakları hafifçe büzülünce dayanamadım. "Cansu ablanın tatlılarından ister misin?"

"Tabam" dediğinde doğrulup Cansu'ya seslendim. Koşar adımlarla yanımıza gelen Cansu'ya benden önce Hayat söyledi. "Tatlı istiyoyum."

"Sütlü tatlı varsa getirir misin Cansu?" dediğimde kafasıyla onayladı.

"Sütlaç vardı, hemen getireyim." diyerek gitti.

Bu Benim YangınımWhere stories live. Discover now