Bölüm 23

19.4K 976 22
                                    

Geçmiş silinmesi mümkün olmayan bir mürekkeple yazılmıştır.

Keyifli Okumalar^^

Hayat geçmişimizi silmemize izin vermez. Öyle bir şeydir ki geçmişte inanmak istemediğin her şey bir anda önüne dökülüverir. İçimizdeki  o kudret nerede demekten alamız kendimizi. "Hani ayakata kalacaktım?" evet saatlerdir sorduğum soru buydu kendime. Ben kızım için ayakta kalacaktım ama kalmamam için diretiyorlardı. Yolumu kesiyorlardı düşmem için darbeler şimdi değil geçmişten geliyordu.

Sessizliği bozmak istedim. Ağlamaktan başka bir şey yapmak istedim. Sinirliydim, kırgındım, yıkılmıştım... Oturduğum yerden yavaşça kalktım. titreyen ellerimle bana destek olmak isteyen Kenan'ı geri çevirdim. Orada kimseye bakmadan ilerledim ve restorandan çıktım. Rüzgar hafif hafif yüzüme vururken çenem titriyordu. Boğazım çığlıklarla dolarken şu an tam olarak ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Dehşet içindeydim!

Cebimden telefonu çıkarıp buğulu gözlerimle zorla seçerek çevirdim numarasını. İkinci 'dit' sesinden sonra onun sesi doldurdu telefonu.

"Meryem?"

"Neden?" diye zorla fısıldadım. "Bunu bize neden yaptın!"

"N-neyi?" diye kekelediğinde nefes verirken istemsizce bağırdım. "Meryem?"

"Bana 'Meryem' deme!" diye tısladım. "Sen bir katilsin!"

"Neredesin?"

"Sen bir katilsin!" dedim hıçkırıklarım arasında. "Kocaman iki hayat çaldın. Ne uğruna! Para mı?" ağlarken onun gergin nefesini dinledim ve devam ettim. "O kardeşindi! Abini öldürdün! Yeğenini öldürdün. Ne için? Hırs mı? Ne için Serda Abacı?"

"Ne diyorsun Meryem? Bu çok büyük bir itham."

"Bu bir itham değil."

"Neredesin?"

"Adresini ver."  dedim yanına gidip yüzüne tütürmek için. Tek isteğim çektirdiğini çekmesiydi. Acı çeken o babamın çektiğinden daha çok acı çekmesiydi. İki adım atıp kenarda bekleyen taksilerden birine binmek için kapısını açtığım sırada Kenan'ın sesini duydum.

"Meryem dur!" eğer şimdi durursam bir daha asla yapamayacağımı bildiğimden bindim taksiye.

-

Titreyen ellerimi kapıya vurdum. Seğiren gözüme engel olamıyordum. Sinirim, nefretim beni esir almıştı. Kapının açılmaması beni daha da sinir ederken daha da sert vurdum ellerimi kapıya.

"Aç şu kapıyı Serda Abacı!" Buğulu gözlerimden akan yaşları silip duruşumu dikleştirdim.

Kapı açıldığı sırada asansör bu katta durdu. İçinden Kenan'ın çıkacağını bildiğimden hızlıca içeriye girdi. 

"Meryem sakin ol!" dediğinde alayla gülüp etrafa bakındım.  Elime geçen kenardaki ufak vazoyu önüne attım.

"Sakin ol mu dedin?" O sırada içeriye Kenan girdi.

"Meryem!" diye bağırdığında ona döndüm.

"Git buradan Kenan. " dedim titreyen sesimle.

"Meryem kızım.." diye araya girdi Serda.

"Sen konuşma." diyerek onu geçti Kenan. Tam önümde durdu ve ellerimi tuttu. "Zamanı var gidelim." 

"Zamanım kalmadı benim. Ne gücüm ne de zamanım var Kenan."

"Ben bir şey yapmadım." dediğinde Kenan'ın önünden geçip üzerine yürüdüm. Kenan tam belimden tuttuğu sırada ben onun yakasını tutmuştum.

Bu Benim YangınımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin