Bölüm 15: Davet

40K 2.2K 296
                                    


Tarık ile olan yüzleşmemin üzerinden bir ay geçmişti. O günden sonra Tarık'tan pek ses çıkmamıştı. İlk birkaç gün onun geri gelme ihtimali ile gerilsem de sonraki günler çok daha başka bir problem çıkmıştı ortaya. Murat!

Ne olduysa Murat o günden sonra bir değişmişti. Bana karşı, ah tarif edemiyorum ama yakındı. Çok yakındı, samimiydi. Ve ben de ondan kaçıyordum. Ha aynı evin içinde ne kadar mümkün oluyordu kaçmak, tartışılır.

Murat'a karşı değişen bir şeyler vardı içimde. Bunu kabul etme istemesem de vardı. Tarık'a karşı olan duygularıma ihanet olarak mı düşünüyordum, yeni bir insan yeni duygular korkutuyor muydu yoksa Murat'tan karşılık alamamaktan mı korkuyordum bilmiyorum ama hissettiğim duygulardan da Murat'tan da kaçıyordum.

********

Yağmur damlalarının camdan süzülüşünü izliyordum. Bir nevi terapi gibiydi. Süzülen damlanın diğer damlayla buluşup onunla birlikte camdan süzülmeye devam etmesi güzel hissettiriyordu sonra onlar da yeni bir damlayla birleşiyordu. Ve yeni bir damla daha derken bakışlarımı camdan çekerek yanıp sönen kırmızı ışığa döndüm. Lale Hanım gelmişti. Gergin bir şekilde nefesimi vererek kapıya yöneldim.

Akşama şirketlerinin bir deveti vardı ve Lale hanım Murat'ı arayarak bana hazırlıklar için eşlik etmek istediğini söylemiş. Gamzeyle halledebileceğimi söylediğimde onunda bize katılabileceğini sorun olmayacağını söyledi. Kafamı iki yana sallayarak kapıyı açtım. Ve samimi bir şekilde tebessüm etmiş Lale hanım kısa bir an afallamama sebep oldu.

"Merhaba Ranacığım. Çıkalım mı?" Diyerek kaşlarını kaldırdı.

"Hoş geldiniz Lale hanım. İçeri gelin bir kahve için isterseniz. Hava soğuk." Dediğim de bunu bekliyor gibi gülümseyip içeri geçti. Bir an, kısa bir an elim ayağıma dolaşsa da hemen toparlayıp kabanını aldım. Koltuklara geçip oturdu.

"Nasıl içersiniz kahvenizi?"

"Sade olur." Dediğinde hemen mutfağa koştum. Bu kadın neden beni bu kadar strese sokmuştu anlamıyorum. Neyse ki evi yeni temizlemiştim. Ah! Düşündüğüm şeyle kafamı iki yana salladım. Acaba içten içe kaynana gibi mi görüyordum.

Kahveleri alıp içeri geçtim ve araya biraz boşluk bırakarak yanına oturdum. Bir an elimi ayağımı nereye koyacağımı bilemedim ve uzanıp fincanı elime aldım. Halimi anlamış gibi Lale hanım da fincanını alarak bana döndü. Konuşacağını anlayarak ben de ona döndüm.

"Ranacığım seninle bir süredir konuşmak istediğim bir konu vardı aslında." Diyerek durakladı.

"Buyrun tabii." Dediğimde fincanını bırakarak uzanıp elimi tuttu. Gözleri mi dolmuştu?

"Teşekkür ederim. Biliyorsun ben Murat ve senin evlenmenden pek memnun değildim. Olanlar pek hoş şeyler değil ama... Ben iki yıldır bu günleri bekliyorum Rana. Oğlumun tekrar gülümsediğini görüyorum. Benimle konuşuyor artık." Dediğinde lafını kestim.

"Lale hanım ben ne yaptım ki? Bir şey yapmadım."

"Ranacığım ben biliyorum senin etkin büyük." Dediğinde tebessüm ettim. Biz gerçek evli değildik ki.

"Murat tekrar yürümeye başladı. Normal değil mi eski haline dönmesi."

"Tabii ki onun etkisi var ama anneler anlar. Murat'ın mutluluğu, sevinci, bu heyecanlı halleri sadece ondan değil." Dedi. Mutluluktan gözleri dolmuştu. "Neyse canım. Hadi kahveni iç. Ben bir butikle görüştüm sana bir kaç elbise ayarlattım akşama. Onları deneyeceksin. Sonra da kuaföre gideceğiz." Dediğinde güldüm. Yine kontrolcü yönünü göstermişti.

SESSİZLİK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now