Bölüm 31: Mektup

28.7K 1.6K 142
                                    

NOT: BİLİYORUM ÇOK GECİKTİ BÖLÜMLER AMA MALUM BAYRAM, DÜĞÜN VAKTİ VE ATAMA İÇİN TERCİH DÖNEMİNİN SONU OLMASINDAN DOLAYI BİRAZ GECİKTİ. 

AMA İKİ BÖLÜM BİRDEN GELİYOR.

VE MURAT'I ÖZLEDİĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORUM ❤🙈

İYİ OKUMALAR :))) 😘

VE BU BÖLÜM DE MEKTUP KISMINDA BANA OLAN YARDIM VE DESTEKLERİNDEN DOLAYI N_Deniz e TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM 😍😍😍



Hayat neden acımasızdı? Yoksa acımasız olan insanlar mıydı? İnsanlar mı hayatı bu kadar acımasız yapıyordu? Yoksa hiçbiri değildi de biz mi kendi kendimize acı çektirmekten zevk alıyorduk. İnsanı en çok kendi üzebilir değil mi çünkü izin vermezsek kimse bizi üzemez.

Babama söylediğim o sözlerden sonra beni nankör olmakla suçlayıp eve girmişti. Muhtemelen kapıyı çarpmıştı. Bende eğilip Rüya'yı öperek Gamze ile uzaklaşmıştım. Annemin yüzüne bile bakmadan... Gamze'nin evine yaklaştığımızda arkama dönüp baktım. Klasik Rana'ydım işte kendi kendime yenilip arkama dönmüştüm. Annem evin önünde merdivende oturmuş, arkamdan bakıyordu. Rüya da elinden tutmuştu. Sadece bakıyordu işte... Ne bana ne babama ağzını açıp tek kelime etmemişti. Savunmamıştı beni. Her zaman ki gibi. O da klasik Ayla hanımdı. Göz devirip önüme döndüm. Artık hiçbir şey hissetmiyordum. Aylar önce çıkmışlardı hayatımdan. Onları hayatımda tutmaya çalışan bendim. Boş yere üzüyordum kendimi. Acaba Murat da mı öyleydi? O da çoktan çıkmış mıydı hayatımdan, boş yere mi tutuyordum, tutunuyordum ona.

Düşüncelerim Gamze ile eve girdiğimiz de bölündü. Annesi yine çok güzel sofra hazırlamıştı. Sıkıca sarıldılar bana. Muhtemelen olanları biliyorlardı ama ne annesi ne de Hasan amca açmamıştı konuyu. Yemeğimizi yiyip, uzunca sohbet etmiştik. Gece de Ali beni almıştı ve eve geçmiştim. Uzun zamandır eksik olan aile sıcaklığını onlarda hissedebilmiştim ve bu güzel hissettirmişti. Tabii bunu söylerken Lale hanım ve Kemal beye haksızlık etmek istemiyorum. Haftada en az 2 akşam yanıma geliyorlardı. Birlikte yemek yiyorduk. Birkaç kez çağırmışlardı ama ben evden çıkmayınca daha fazla ısrar etmemişlerdi. Ama beni de yalnız bırakmayıp onlar gelmişlerdi.

Ve pazartesi günü işime başlamıştım. Aylar sonra bir şeyler için heyecanlanmak güzeldi. Melis okul müdürüydü. Hakan, Pelin ve Fulya öğretmen olarak çalışıyordu. Birde ben gelmiştim rehberlik uzmanı olarak. Yaklaşık otuz öğrenci vardı. Tahmin ettiğimden daha sıcak bir ortama sahiplerdi. Beni çok samimi bir şekilde karşılamışlardı. Melis küt saçlı yuvarlak yüzlü ve kahverengi gözlere sahipti. Hakan Aşkı Memnu dizisinde ki Behlül'ü anımsatıyordu. Çenesinde ki sarı dalgalı saçları ve mavi gözleri ile oradan fırlamış gibiydi. Pelin ve Fulya kan bağı olmasa da birbirlerine çok benziyorlardı. Uzun yüz hattına sahiplerdi, uzun saçları vardı ve giyim tarzları da benziyordu.

İlk gün çocuklarla tanışmıştım. Daha doğrusu ben konuşmuştum Hakan ve Pelin benim yerime işaret dili ile anlatmışlardı. Benim de onlar gibi duyamadığımı öğrendiklerinde hepsi çok şaşırmıştı. Onlar için işaret dili öğreneceğimi söylediğimde hep birlikte alkışlamışlardı. İlk gün birkaç tanesi benim için resim bile yapmıştı. Ve Gamze söylediğin de haklı çıkmıştı. Daha ilk günden büyüdüğünde benim gibi özel eğitim kurumunda rehberlik öğretmeni olmak istediğini söyleyen birkaç kişi çıkmıştı. Her işin ilk günün de olduğu gibi o gün ne kadar yorulsam da çok güzel geçmişti. Çıkışta Hakan ile işaret dili çalışmalarına başlamıştık. En az bir ay süreceğini söylese de iki haftada bitirmiştik. Eve geldiğimde de internetten çalışmalara devam ediyordum, onlarla ilgili alt yazılı videolar izliyordum ve iki hafta hem kendi çabam hem de Hakan ile olan çalışmalar sonucunda neredeyse işimi görecek kısmını halletmiştim.

SESSİZLİK (TAMAMLANDI)Kde žijí příběhy. Začni objevovat