Bölüm 49: Kına Gecesi/Arkadaş Gibi

20.1K 1K 120
                                    

NOT: MERHABA ARKADAŞLAR. YENİ BÖLÜMÜMÜZ GELDİ. BİRAZCIK GEÇ GELİYOR FARKINDAYIM. BUNUN İÇİN ÇOK ÇOK ÇOK ÜZGÜNÜM. BEKLETMEK İSTEMİYORUM. ARAMIZDA Kİ BAĞI CANLI TUTMAK İSTİYORUM AMA İMKANLAR...

HERKESE İYİ OKUMALAR. SEVİLİYORSUNUZ :)))

Kız istemenin üzerinden üç hafta kadar zaman geçmişti. Bu üç hafta Rana ve Murat için fazlasıyla yorucu ve heyecanlı geçmişti. Düğüne hazırlık yapmışlardı. Alışverişler, mekan, mekanın dekorasyonu, Rana'nın bir yandan yüksek lisans için hocasıyla iletişim halinde olması ve Murat'ın balayı planıyla ilgilenmesi derken kına günü gelip çatmıştı.

Rana mutfakta kahvaltı hazırlarken Murat arkadan gelip Rana'ya sarıldı ve boynuna öpücük bıraktı. Öpücüğün etkisiyle gıdıklanan Rana ufak bir gülücük çıkardı dudaklarının arasından. O sırada Murat elini Rana'nın tişörtünden içeri sokup, Rana'nın göbeğine dokunmuştu.

"Zayıflamışsın sen." Dedi Murat kaşlarını çatarken. Rana da gülümseyerek Murat'a doğru döndü, Murat ve tezgah arasında sıkışırken ellerini Murat'ın göğsüne koydu.

"Kaç gündür koşturuyorum sevgilim. Zayıflamam çok normal." Dediğinde Murat memnuniyetsiz bir şekilde baktı.

"Zaten yeterince zayıfsın. Kendine dikkat et." Dedi ve Rana'nın az önce doğradığı salatalığı alarak Rana'nın ağzına bıraktı. "Senin için endişeleniyorum."

"Endişelenme." Dedi ve uzanıp Murat'ın dudaklarına bir öpücük bıraktı. "Hadi kahvaltı edelim. Kızlarla kuaföre gideceğim. Sen ne yapacaksın?" dedi ve gergin havayı dağıttı.

"Bizim akrabalar gelmiş dün gece. Gidip onları göreceğim. Sonra Eda'yı sizin yanınıza göndereceğim ilgilenirsin değil mi?"

"Eda kim?" dedi Rana çayından bir yudum alıp.

"Kuzenimiz. Yurt dışındaydı. Açıkçası tek sevdiğimiz kuzenimiz."

"İlgilenirim tabii." Dedi Rana. Daha sonra Murat kısa kısa akrabalarından bahsetti Rana'ya. Aslında çoğuyla tanışmıştı ilk düğünlerinde ama hiçbirini hatırlamıyordu. Kahvaltı bittikten sonra evden birlikte çıkıp farklı yerlere doğru yol aldılar.

Murat ailesinin evine geçtiğinde her yer tıklım tıklımdı. Teyzeleri, dayıları, halaları ve amcası. Bir yandan da çocuklar. Eve girdiği gibi çıkmak istedi ama çok geçti. Akrabaların bir kısmı evliliklerinin iç yüzünü biliyordu. Onlar imalı bakıp imalı sorular sorarken diğerleri bir yılda neden düğün tazelediklerini soruyordu. Murat onlarla ettiği kısa sohbetten sonra Mete ve Eda'nın yanına geçti. Eda Murat'ı gördüğü gibi hızla kalkıp boynuna atladı.

"Murat abi. Seni tekrar yürürken görmek çok güzel." Dediğinde Murat da sıkıca sarılı Eda'ya.

"Yürümeye başlayalı çok oldu. Nerelerdesin sen?" dedi sahte bir sinirle.

"Biliyorsun ya okul değil hapishaneye gidiyorum sanki. Diktatörlükle yönetiliyoruz. Ama düğünü tekrar yapmanıza çok sevindim. Gelemeyince çok üzülmüştüm."

"Önemli değil. Hem ilki değil asıl düğünümüz bu."

"Rana abla nerede?" dedi sıcak bir şekilde.

"Kuaförde. Seni de oraya gönderiyorum. Mete ile gidersiniz değil mi?"

"Olur olur gideriz." Dedi ve Murat'ın yanağına öpücük bırakarak Mete'nin koluna girdi.

Murat oradan düğünün yapılacağı mekana gidip son eksikleri kontrol etti.

Rana kuaföre geldiğinde kızların çoktan gelip onu beklediklerini gördü.

SESSİZLİK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now