Bölüm 25: Çatlaklar

31.9K 1.7K 147
                                    

NOT: MEDYA DA MURAT VE RANA:) İYİ OKUMALAR :))))

Nefessiz kaldığımızda birbirimizden uzaklaşmıştık. Kalbim hızla çarparken yavaşça gözlerimi açtım ve Murat'a baktım. Gözleri ışıl ışıldı. Çok güzel bakıyordu. Ellerim benden bağımsız Murat'ın yanağını okşuyordu. Nefesim düzene girince konuştum.

"Biz neden birbirimizi öpüyoruz?" Dediğim de Murat genişçe gülümsedi. Şefkatle bana bakıyordu.

"Birbirimizi öpmeyi seviyoruz bence." Dediğin de bende gülümsemiştim.

"Mantıklı." Dedim sesim oldukça mayışmış bir şekilde çıkıyordu bence. Murat iki eliyle yanaklarımı tutup tekrar dudağıma öpücük bırakmıştı.

"Eve geçelim mi?" Dedi gözlerini eve çevirip ve birden takılıp kaldı bakışı, bende baktığı yere baktığımda camda içeri geçen bir silüet gördüm.

"Bizi mi izlemişler? Kimdi o?" Dediğim de Murat sinirle baktı.

"Kim olabilir?" Dediğinde cevap vermedim. Tarıktan bahsediyordu.

"Neyse içeri geçelim." Dedim. Elimi sıkıca kavrayıp beni kendine çekti ve içeri geçtik.

Yukarı çıktığımızda Adnan amca yine güler yüzle karşılamıştı.

"Çifte kumrular gelmiş. Çayınızı alın gelin yanıma. Bu çay çok özel. Çay içmeyi seven birinin bayılacağına eminim." Dediğin de ister istemez gülümsemiştim.

"Ben bayılacağım o zaman." Dediğim de Adnan amca güldü.

"Bu kız benden." Deyip çayını bana doğru kaldırmıştı.

Sohbet güzel geçmişti. Çay gerçekten güzeldi. Tarık'ın gözü üzerimizdeydi bunu hissediyordum. Mete ve Kemal baba da bunun farkındaydı.

Murat ne düşünüyordu, hissediyordu bilmiyordum. Duygularını gizleme konusunda iyiydi. Sohbetlere katılıyordu, gayet normal davranıyordu ama beni kolunun altından çıkarmamıştı. Gece boyunca saçlarımla oynamıştı ve bu çok güzel hissettiriyordu. Topluca sohbet ettikleri için ben yine uzak kalmıştım, dudaklarını okuyamamış ve sohbete katılamamıştım. Bu durum artık beni rahatsız ediyordu. Kendimi daha fazla soyutlamak istemiyordum.

Saat on bire gelirken Adnan amca ayağa kalkmıştı.

"Sohbetiniz çok güzeldi. Daha fazla da konuşmak isterdim ama hepiniz yorgunsunuz bunu gözlerinizden görebiliyorum. O yüzden sizi daha fazla yormadan odalarınıza geçin dinlenin. Sabah kahvaltı ederiz birlikte öyle gidersiniz. Hadi iyi geceler." Diyerek çıkmıştı.

"Çok tatlı adam ya." Dediğim de Murat göz devirerek gülümsedi ve beni omzuna çekerek sarıldı. Ağzımdan küçük bir kahkaha çıkarken ondan uzaklaştım. O sırada evde çalışanlardan biri içeri girmişti.

"Odalarınızı göstereyim buyrun." Dediğin de onunla birlikte çıktık. Hepimiz odalarımıza geçtiğimiz de Murat gergin bir şekilde bana döndü.

"Tarık da yan odada." Dediğin de kaşlarımı kaldırdım.

"Yan odada mı?"

"Evet konuşmaları duydum." Dediğin de bir şey söylemedim. Hoş bir durum değildi ama çok önemsediğim bir şey de değildi. O sırada telefonumun titrediğini hissettim.

"Gamze görüntülü arıyor. Ben konuşup geliyorum." Dedim ve aşağı indim. Kabanımı giyerek dışarı çıkmıştım. Ev sessizdi ve ses tonumu güzel ayarlayamayabilirdim.

"Bu saatte aradığım için özür dilerim ama tüm gün Efe ile birlikteydik. Anca arayabilirdim. Rana siz eve dönmediniz mi? Orası neresi?" Dediğin de göz devirdim.

SESSİZLİK (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now