Bölüm 16: Öpücük

43.8K 2.1K 305
                                    

NOT: EVET 1 DAKİKA ÖNCE YAYINLAMIŞ OLDUĞUM BÖLÜMÜN DEVAMI BURADA. BÖLÜM BAŞLIĞI GÜLME İSTEĞİ UYANDIRSA DA DAHA UYGUN BİR ŞEY BULAMADIM. İYİ OKUMALAR :)))

Murat çapkın ve gergin bir şekilde karşımdaydı. Eli belime dolandı ve beni kendisine çekti. Ben kendime henüz gelemediğim için karşısında odun gibi duruyordum ve Murat bu halime gülümseyerek elimi tutup kendi omzuna koydu.

"Sormadım ama dans edebilir miyiz?" Dedi. Fena takılıyordu şuan bana. Bende gülümseyerek diğer elimi kaldırıp Murat'ın ensesine doğru doladım. "Sanırım bu kabul etmek oluyor." Diyerek belime hafif baskı uygulayarak beni kendine biraz daha yaklaştırdı. Zaten çok yakındık ve bu hareketinden sonra bütünleşmiş gibiydik.

"Evet ama fazla yakın olmadık mı?" Dedim. Sıcak basmıştı. Dudaklarımızın arasında bir-iki santim ya var ya yoktu. Başımı başının yanına getiremiyordum, ne konuştuğunu görmem için dudaklarına bakmam gerekiyordu.

"Herkesin gözü üzerimizde farkında değil misin?" Dedi. Bakışları gözlerim ve dudaklarım arasında gidip geliyordu. "Ayrıca burada sana gözünü dikmiş kaç herif var biliyor musun?" Dediğinde alayla güldüm. Benim gülmem üzerine Murat'ın bakışlarından kısa bir hayranlık duygusu geçti. Ah, işte tam olarak böyleydi son bir aydır. Kurduğu yakınlık, cümleleri, bakışları... Bu yüzden kaçıyordum. Kalbimin beynime galip gelmesinden korkuyordum.

"Saçmalama Murat. Sağır bir kızım ben. Kim bana gözünü dikecek. Rahat ol." Dedim gülerek. Gülüyordum ama canım yanıyordu. Murat'ın söylediklerini görmemek için başımı omzuna doğru ittim. Ara ara yanağı yanağıma değiyordu. Nefesinin omzumdan enseme doğru geçtiğini hissediyordum. Ve Murat omzuma öpücük mü bırakmıştı? O kadar hızlı olmuştu ki olmuş muydu olmamış mıydı emin değilim. Ve anında beni itmişti. Hafif afallamış halde ona baktım.

"Oturalım mı?" Dedi ve elimden tutup masaya doğru çekti. Kaşlarımı çatmış Murat'a bakıyordum ama o göz teması kurmuyordu. Biz masaya ulaştığımızda Lale hanım ve Efe de dans etmiş olacak ki onlar da birlikte masaya geldi.

"Masanın Lale hanımdan sonra ki en güzel kadınıyla da dans edebilir miyim acaba?" Diyerek elini uzattı.

"Tabii ki." Diyerek gülümsedim ve Murat'ın elini bırakarak, Efe ile sahneye çıktım. Dansa başladığımızda masaya kısa bir bakış attım. Murat bize bakıyordu ve göz göze gelince önüne döndü.

"Nasıl gidiyor?" Dedi Efe.

"Oldukça sıradan. Normal, senin nasıl gidiyor?"

"Benim de öyle. Ya bir şey merak ediyorum." Dedi sıkıntılı duruyordu.

"Ne merak ediyorsun?"

"Senin Gamze var ya." Dediğinde gülümsemem genişledi. Efe'nin de yanakları pembeleşmişti gözlerini kaçırdı.

"Evet benim Gamze var ya."

"Ablamın yanında staj yapıyormuş. Karşılaştık konuştuk falan. Sevgilisi var mı onun?"

"Hadi canım. O psikolog ablan mı senin?" Dediğim de gülerek başını salladı.

"Eeee Rana. Sevgilisi var mı?" Dedi sabırsız halde.

"Yok merak etme." Dedim gülerek ve gözüm masaya takıldı. Emel'in sandalyesi boştu. Ah, yerinde değildi çünkü benim yerime oturmuştu. Kalbim kısa bir an sıkıştı. Murat'a yaklaşmıştı ve dişlerimi sıktığımı hissettim. Efe dönüp baktığım yere baktı ve kaşlarını kaldırmış halde bana döndü.

"Oturalım mı? Boş bırakmaya gelmiyor ha." Dedi. Başımı salladım. "Ortam gürültülü ya birde ondandır yakınlıkları." Dediğinde göz devirdim.

SESSİZLİK (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora