6.BÖLÜM

5.3K 207 48
                                    

Fırat hâlâ şaşkındı.Hayatının şokunu yaşadı.
Hala Elzem'e bomboş gözlerle bakıyordu.Beyaz elbisesi kanlar içerisindeydi.Eli ayağı birden boşaldı,gözleri kan çanağına döndü.
Hamza yeni şirketten dönmüştü,konağa giriş yaptı.
Fırat Elzem'i kucağına alıp kapıdan çıktı.Hafif koşar adımlarla merdivenlerden inerken Hamza ona şaşkınlıkla baktı.Elzem'i kanlar içinde görünce şaşkınlığı daha da arttı.Hamza:
"Ne oldu abi?Bu ne hal!?",dedi.Fırat:
"Konuşma,hemen kapıyı aç!",diye Hamza'ya emir verdi.
Hamza hemen koşup,kapıyı açtı.Fırat yavaşça Elzem'i koltuğa bıraktı.Onun uzamasını sağladı.Fırat hemen şoför koltuğuna oturdu.Nazgül Hanım öne,Şilan da arka koltuğa oturarak Elzem'in kafasını dizine koydu.Fırat hiç beklemeden arabayı çalıştırıp gaza bastı.
Kendal ağa kapıya geldi ve Hamza'ya:
"Çabuk git diğer arabayı al!",dedi.
Hamza kısa sürede arabayı alıp geldi.Kendal ağa arabanın kapısını açtı ve binmeden Dicle'yi sert bir şekilde tembihledi:
"Hiçbir yere ayrılma.Seninle hesaplaşmamız bitmedi.Dua et gelinim yaşasın.Ona bir şey olursa seni doğduğuna pişman ederim!",dedi.
Resmen burnundan soluyordu.Arabaya binerek sert bir şekilde kapıyı kapattı.Hamza hemen gaza bastı.
Dicle arkalarından baktı,daha sonra da içeri girdi.

Yolda ilerlerken Nazgül Hanım Fırat'a söyleniyordu:
"Bütün bu olanların sorumlusu sensin Fırat!Eğer gelinime bir şey olursa...Kendine ölümlerden ölüm beğen!",dedi.
Fırat hiç sesini çıkarmadı.Suçlu olduğunu biliyordu.Nazgül Hanım:
"Biz Hasan ağaya nasıl söyleyecez bunu?Nasıl izah etmeyi düşinisin sen?",diye sordu.Fırat:
"Bilmim ana!Bilmim!Buluruz bir şeyler!",diye bağırdı.
Nazgül Hanım:
"Sen öyle zannet!Ne desek inanmazlar!Bak zaten yakında Cahit cezaevinden çıkacak!Abisi bunu duyunca seni delik deşik eder!Öldürdüğü adamların arasına seni de ekler bak!",dedi.
Fırat yutkundu.Birden bu olayı gözünde canlandırdı.O hayale daldığı sırada araba yalpalamaya başladı.Nazgül Hanım:
"Fırat dikkat et!",diye bağırdı.
Karşıdan tır geliyordu.Fırat kendine geldi ve tır korna çalarak yanlarından geçti.Fırat arabayı kontrol edemiyordu.Araba sağ şeritten sol şeride geçti.Sonra sol şeritten sağa geçti.Aniden frene bastı ve arabayı durdurdu.
Hepsi derin bir soluk aldı.Yol bomboştu.Arkadan Hamza ile Kendal ağa geliyordu.Fırat vitesi bir'e atarak yola devam etti.

Hastaneye çabuk vardılar.Fırat oradaki hemşirelere:
"Çabuk sedye getirin!",diye bağırdı.
Kapıyı açtı ve Elzem'i zor bela kucağına aldı.Otomatik kapı açıldı ve hemşireler ve hemşireler sedyeyi birlikte getirdiler.Bayan doktor da danışma da evrak imzalarken arkadan koşarak geldi.Koşarak ameliyat odasına götürüyorlardı.Doktor hemşirelerden bilgi aldı:
"Nabzı ve kalp atışları çok düşük!",dedi.Doktor:
"Hemen ameliyatı hazırlayın!",dedi.
Bir yere kadar geldikten sonra hemşire Fırat'a:
"Buradan sonra giremezsiniz beyefendi.",dedi.
Fırat elleri kolları bağlı bir şekilde beklemeye başladı.

Arkadan Hasan ağa ve Rona Hanım geldi.Fırat yüzü yerde bir şekildeydi.Rona Hanım ağlayarak:
"Nazgül ne olur kızımın iyi olduğunu söyle!Kızıma ne yaptılar?Niye yaptılar?",dedi ve bitap düştü ve yere oturdu.Nazgül Hanım da onunla birlikte yere çöktü.
Hasan ağa Fırat'a:
"Fırat ne oldu benim kızıma?Kim yaptı bunu?",diye hesap sordu.Sesi koridorları inletiyordu.Fırat hiç sesini çıkarmadan başı öne eğik bir şekilde duruyordu.
Hasan ağa bağırarak:
"Cevap versene!",diye bağırdı.Şilan birden sıçradı.Onun sıçradığını gören Fırat ona baktı.
Hasan ağa Fırat'ın yakasına yapıştı ve onu duvara vurdu.Setçe:
"Benden ne saklisiz siz?Niye cevap vermisiz!",diye bağırdı.

Tam elini kaldırıp Fırat'a tokat atacakken Kendal ağa Hasan ağaya arkadan seslendi:
"Hasan!Dur!.",dedi.
Hasan ağa elini indirdi.Kendal ağa ona karşı yürüdü.Hasan ağa:
"Ne o?Bir açıklaman var heralde!",dedi.
Kendal ağa Fırat'a baktı.Fırat utancından yerin dibine girmişti.Kendal ağa Hasan ağaya:
"Fırat Elzem'e ilgisiz davrandığı için Elzem kendini intihar etti.",dedi.Hasan ağa:
"Ne ilgisizliği?",diye sordu Fırat'a.Fırat'ı iteleyerek:
"Ben sana kızımı bir eşyaymış gibi kullan diye vermedim!O seni nasıl sevise sen de öyle seveceksin!",dedi.
Fırat hiç sesini çıkarmadı.Kendal ağa:
"Sen benle gelsene bi!",dedi.
Birlikte koridorda ilerlediler.Onların görmeyeceği bir yere geçtiler.Kendal ağa Fırat'ı hırpalayarak:
"Bak gör!Bak işte eserinle gurur duy!Biz ne halt yiyecez!Artık bu adamın iki eli de yakamızda oğlum!Ne yap ne et o kızı buradan bir an evvel gönder!Yoksa başımıza daha çok şey gelecek haberin olsun.Bu seni son uyarışım.Bir daha bunu sana hatırlamayacam.!Eğer sen göndermezsen ben göndermesini bilirim!",dedikten sonra gitti.
Fırat duvara sert bir yumruk attı.Elinin acısı kalbinin acısından daha azdı.Ne yapacağını bilmiyordu.Bir yandan da babasını haklı buluyordu.Sakallarını sıvazlayarak düşünmeye başladı.

Dicle avluda tek başına oturmuş,konağın taştan duvarlarına bakıyordu.Hacer mutfaktan çıktı.Elinde havlu ile avludaki masanın üstündeki kahve fincanlarını toplayacaktı.Dicle:
"Abla bırak ben yaparım.",dedi.
Hacer:
"Yok kızım sen bırak otur.Ya da mutfağa gel seni tanıyayım biraz.",dedi.
Dicle kafasını 'tamam' anlamında salladı ve mutfağa geçtiler.
Dicle biraz kendinden bahsetti.Fırat ile tanışmanlarından,ona aşkından bahsetti.Hacer onu can kulağı ile dinliyordu.Dicle:
"Abla ben bir şey soracam.Bu Elzem hani Hamza'nın eşi ya...",dedi.Hacer birden durdu arkasına döndü:
"Eeee...!",dedi.Dicle:
"Hamza o kadar da büyük bir tepki vermedi.Yani eşin kendini intihar etmiş,sen ise öylece kıza bakisin.Olacak şey mi bu?",dedi.
Hacer bir an Fırat ile konuşmaları gözünün önüne geldi.

"O ne yaparsa yapsın ne derse desin sakın ona bir şeyler söyleyeyim deme.Yoksa hiç acımam atarım seni kapının önüne...".
Hacer:
"Hamza sakindir.Kendini öyle hırpalamaz,kolay kolay ağlamaz.Karşısındaki kim olursa olsun.Huyu öyle.",dedi.
Dicle daha sesini çıkarmadan 'Hımm...',dedi ve üstelemedi.

Doktor ameliyattan çıktı.Herkes birden kapının önüne geldi.Hasan ağa:
"Doktor Hanım kızım nasıl?İyilesecek mi?",diye sordu.
Doktor:
"Ameliyat başarılı geçti",dedi.
Herkes derinden bir 'oh' çekti.Ama doktorun söyleyecekleri bitmemişti.Doktor:
"Fakat...Siz yine de kendinizi her ihtimale karşı hazırlayın.",dedi.Kendal ağa:
"Sen ne diyisin doktor?Bi ameliyat başarılı geçti diyisin bir de kendinizi her ihtimale karşı hazırlayın diyisin.Bu nasıl iş?",diye sordu.Doktor:
"Kurşun kalbi sıyırıp geçmiş.Biraz daha yakın olsaydı belki hastayı kaybetmiş olacaktık.Şu an bütün her şey kesin değil.Hastayı yoğun bakıma alıcaz ve acilen kan bulunması lazım!",dedi.
Hasan ağa:
"Ben veririm kızıma...!",dedi.Doktor:
"Yalnız hastanın kan grubu 0Rh-.Bu kan grubu sadece kendi grubundan kan alabiliyor.",dedi.
"Yok mu burada bu kan grubuna sahip biri?",diye sordu.

Fırat'ın aklına birden Dicle geldi.Dicle'nin kan grubu 0Rh-'di.Fırat Dicle'yi aradı ve ona hastaneye gelmesi için haber verdi.
Dicle bir taksiye binerek hastanenin yolunu tuttu.Fırat oradakilere haber verdi.Doktor:
"Arkadaşınıza haber verin biraz erken gelsin.Ne kadar erken gelirse o kadar iyi olur.",dedi ve gitti.

                                     *       *        *

Dicle taksiciye parasını verdikten sonra taksiden indi.
Elzem'in ameliyat olduğu yere geldi.Dicle'yi kan verme odasına yönlendirdiler.Hasan ağa:
"Fırat!Bu kız kim?",diye sordu.
Fırat yine sus pus durdu.Cevap veremedi.Hasan ağa:
"Yine açıklayacak bir sözün yok mu?",dedi.
"Bak yoksa düşündüğüm şey mi?",diye sordu.
Fırat yine sesini çıkaramadı.Hasan ağa ona kaşları çatık bir şekilde baktı ve Fırat korkusundan oradan uzaklaştı...

DİCLE VE FIRAT #WATTY2020 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin