32.BÖLÜM

1.4K 51 10
                                    

Fırat yere çömeldi. Suya doğru iyice baktı. Ağzı açıkta kalmıştı. Bu plan kötü bir plan mıydı acaba?
Planı yapmıştı yapmasına ama ya sonu? Ailesine ne açıklama yapacaktı? Kendal ağa veya Nazgül Hanım 'Hamza nerede?', diye sorarlarsa cevabı ne olacaktı? Hemen teknenin motorunu çalıştırdı ve ne yalan uyduracağını düşünmeye başladı.
Ellerine baktı. Sesli düşünerek:
"Ben bu ellerle mi ittim kardeşimi. Ben bir mal yüzünden mi kardeşimin canına kıydım?", diz çöktü.
"Sen ne yaptın Fırat? Fırat'ın azgın sularına gömdün kardeşini. Ne yapacaksın şimdi sen? Kime ne hesap vereceksin?"

Cahit arabayı kenara çekti. Fırat da tekneyi iskeleye doğru yanaştırdı. Cahit'i görünce yüzünü hafif buruşturdu ve kalbi hızlanmaya başladı. Çünkü kötü bir şey olduğu zaman hep Cahit yanında biterdi.
Cahit:
"Ne o Fırat? Betin benzin atmış. Bir şey mi oldu?", diye sordu. Fırat:
"Yok!", dedi.
"Öyle mi? Ben de bir şey oldu sandım."
"Ne gibi bir şey olmasından bahsedisin sen Cahit? Ne ima etmeye çalişisin?"
"Hemen alınma Fırat? Bu ne sinir? Hamza'ya mı sinirlendin sen?", dedi.
Fırat bu imalı cümleler karşısında sessiz kalmamaya çalışıyordu:
"Ne Hamzasından bahsedisin sen? Ben kardeşimle gayet iyi anlaşim sanane benim kardeşimden!"
"Tamam be! Senle de sohbete doyum olmi! Hemen de alinisin. Söyle, bu alınganlığının sebebi ne?"
"Cahit! Bi git Allah aşkına. Başım ağri zaten. Bir de senle uğraşamam.", dedi ve oradan uzaklaştı.
Cahit:
"Daha dur... Senin başın daha çok ağrıyacak!", dedi ve arabasına bindi.

Kendal ağa:
"Fırat hiçbir şeyi hak etmi! Fırat buraya geldiğinden beri bu konakta mutlu olduğum bir anı hatırlayamim. O kızı da bizim başımıza bela etti! Benim bu hallere düşme sebebim, ölümümün sebebi de Fırat! Fırat anca bizi zor duruma soktu başka ne yaptı? Okul okuyacam dedi gitti, yanında karıyla geldi. Sınava girmeden evlenmek istedi. Hayatı kurtaracaktı sözde. Öğretmen olacam diye tutturdu. Ah o zamanki aklım olsaydı asla izin vermezdim okumasına! Bela eksik olmadı başımızdan. Bence en adaletli bir şekilde ben mal paylaşımını yaptım. Sen daha neyin adaletsizliğinden bahsedisin?", dedi. Nazgül Hanım:
"Tamam söylediklerinde haklısın ama..."
"Aması maması yok Nazgül! Artık bu konuyla ilgili bir şey duymak istemim ben! Fırat sakın benden bir açıklama beklemesin! Öldükten sonra anlatırsın neden böyle bir şey yaptığımı.", dedi ve odadan çıktı.

Cahit eve vardı. Konaktan içeri girdi. Avlunun kenarında bavul görünce durdu. Rona Hanım odadan çıktı:
"Hoşgeldin oğlum!", dedi. Cahit:
"Hosbuldum ana! Bu bavul ne?", diye sordu.
Rona Hanım:
"Elzem'in o! Bundan sonra burada kalacak."
"Ne demek burada kalacak? O Fırat iti benim bacım dışarı mı attı?"
"He! Gerçekleri Dicle'ye anlatmış diye kovmuş!"
"Ben gösteririm ona benim kardeşimi kapı önüne koymak neymiş!"
"Dur gitme! Elzem'in başka bir planı var! Bana bir şeyler anlattı. Çok önemli şeyler hem de! Şimdi kavgayla dövüşle hiç uğraşma!"
"Elzem nerede şimdi?"
"Odasında."

Cahit sinirle merdivenleri sinirle yukarı çıktı. Elzem'in odasına birden girdi. Elzem korktu. Cahit:
"O şerefsiz seni kapı önüne bıraktı he?"
"He abi! Ama şimdi bir şey yapma. Benim bildiğim bir takım şeyler var. Yeri gelince sana da amlatacam. Ama şimdi değil. İzninle şimdi çarşıya çıkim!"
"Anlat hemen! Başına bela almayacağın bir şey değil  mi?"
"Merak etme. Olayın ucunun bana dokunulduğunu hiç kimse anlamayacak. Çarşıda işim var. Onları halletmem gereki. Ama önce o konağa da uğramam lazım."
Cahit dişlerini sıkarak:
"Elzem! Saçma sapan işler yapma! Buraya gelişin daha bir saat olmamış sen daha neye gidisin o konağa?"
"Abi! Bu planın işlemesi için o konağa gitmem gereki! Hem de acilen."
"Hemen bana anlat dedim sana Elzem! Bana anlat, aklıma yatarsa izin verecem gitmene!"
"İyi anlatim o zaman... Beni iyi dinle..."

Dicle:
"Ben en iyisi bir duş alayım. Kendime gelirim biraz."
Feride Hanım:
"Git yap kızım.", dedi.
Dicle odadan çıktı. Feride Hanım Dicle'nin odadan çıktığından tam emin olduktan sonra Fazıl Bey'e:
"Şimdi ne olacak Fazıl? Benim kızım ömrü boyunca bu acıyla mı yaşayacak!"
"Öyle bir şey olmayacak. Kafasına takmazsa... O adamı aklına getirmezse hiç bir şey de olmaz. En kısa zamanda da boşanma davası açarız. Bu illetten kurtuluruz."

Cahit:
"Sen bunu nereden bilisin? Kim söyledi sana bunu?"
"Konakta konuşurlarken duydum. Plan iyi değil mi?"
"İyi iyi. Bu sefer emeline kesin ulaşacaksın eminim bundan. Çünkü seninki kadar benim elimde de büyük bir koz var!"
Elzem merakla:
"Neymiş o?"
"Akşam görürsün. Tadını çıkarta çıkarta canını yakacaz onun!"

Akşam oldu. Fırat eve biraz geç geldi. Kendini öyle kötü hissediyordu ki kendini boğazlamak istiyordu. Her aklına geldiği anda aklını kaçıracak gibi oluyordu.
Herkes uykudaydı. Tam kalkacağı sırada mesaj geldi.
Telefonun kilidini açtı. Mesaj Cahit'ten gelmişti.
Video vardı. Fırat videoyu izledi ve ağzı açıkta kaldı. Böyle bir şey olamazdı. Fırat ayağa kalktı.
Cahit bütün her şeyi görmüştü. Hamza'yı suya attığını onu vurduğunu, kavgalarını, her şeylerini
Ardından tekrar mesaj geldi. Büyük harflerle:
"KARDEŞİNİN KATİLİSİN FIRAT!", yazılıydı.

Bir bölümün daha sonuna geldik.
Sizden ricam oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Sağlıcakla kalın.

DİCLE VE FIRAT #WATTY2020 (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now