8.BÖLÜM

4.5K 172 13
                                    

Hamza elinde yastık ile Fırat'a bakıyordu.Fırat Hamza'nın yakasından tuttu ve onu duvara çarptı.Komidinin üstündeki abajur düşer gibi oldu ama düşmedi.Fırat Hamza'yı sallayarak:
"Sen bana bunu da mı yapacaktın?Bu ihaneti sen bana nasıl yaparsın?",dedi.
Hamza üzgün bir şekilde:
"Özür dilerim abi!...",dedi.
Fırat Hamza'yı tekrar duvara çarptı.Soluyarak:
"Eğer ona bir şey olursa,Allah şahidim olsun ki öldürürüm seni!Hayatı sana zindan ederim!...",dedi.
Hamza güçlükle Fırat'ı iteleyerek:
"Yeter be!Sen bizim ailemizin üstüne karabasan gibi çöktün!Hayatı zaten bize zindan ettin!Hasan ağanın yanındayken niye böyle değildin!?Erkekliğini niye niye o zaman göstermedin?Hı!Hani sen eski Fırat değildin?Hani sen eskisi gibi sessiz olmayacaktın?Ne oldu?Ne değişti?O Cahit'in hapisten çıkacağını da duydun...Kaçacak delik ara Fırat Harzemşah,kaçacak delik!Senin dediğin gibi 'Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!'",dedi.
Fırat Hamza'ya sıkı bir tokat attı.Hamza karşılık veremedi.Konunun daha fazla uzamasını istemedi ve odadan çıktı.
O sırada Şilan mersivenlerden çıkıyordu.Koşar adımlarla merdivenin başına geldi.Şilan şaşkın bir şekilde:
"Abi bu ne hal?Ne oldu sana böyle?!",diye sordu.
Hamza:
"Yok bir şey.Sen git yat!Ben hastaneye gidim,babamlar şimdi merak etmiştir.",dedi.

Şilan:
"Tamam",dedikten sonra birlikte merdivenlerden indiler.Şilan odasına girdi.Hamza da arabaya bindikten sonra konaktan uzaklaştı.
Fırat Dicle'yi hemen kucağına aldı ve kapıdan çıktı.Dicle tepkisizdi.Sadece kolları ve bacakları sallanıyordu.Fırat:
"Dayan hayatım!Dayan birtanem.Yetişicez.",dedi.ve onu arabaya bindirdi.
Arabayı çalıştırdı ve hastanenin yolunu tuttular.

   
                                  *    *    *

Doktor ameliyattan çıktı.Neredeyse iki saat süren bu ameliyat başarılı geçmişti.Rona Hanım:
"Doktor Bey ne olursunuz kızımın iyi olduğunu söyleyin.Ne olursun!",dedi.Doktor:
"Merak etmeyin hasta gayet iyi!O kan bulunmasaydı belki hastayı kaybedebilirdik.Hastayı şimdi,yoğun bakıma alıcaz,sizi bilgilendiricez.Tekrardan geçmiş olsun!",dedi ve herkes derinden bir 'oh' çekti.

O sırada Fırat Dicle'yi hastaneye getirmişti.Hamza daha Kendal ağanın yanına gitmemişti.Fırat'ın geldiğini gördü,ama hiç umursamadı.Fırat bağırarak:
"Doktor yok mu?Biri yardım etsin!!",diye bağırdı.Oradaki hemşireler sedyeyi getirdiler.Doktor Fırat'tan bilgi aldı.Daha sonra Göğüs hastalıkları bölümüne götürdüler.Fırat gözleri dolu bir şekilde Dicle'nin arkasından bakıyordu.Duvara yumruk atarak:
"Ben seni nasıl koruyamadım Dicle!Nasıl!Nasıl!Nasıl!",dedi.
Her vuruşunda yumruğun hızı daha da artıyordu.Canı yanıyordu ama kalbinin acısından büyük olamazdı.Doktordan güzel bir haber gelmesini bekledi.
Hamza ilerideki sekreterliğin orada sekretere bir şey soruyormuş gibi yapıyordu.Bir yandan da abisine bakıyordu.Abisinin nasıl acı çektiğini ve üzüldüğünü görüyordu.Pişman olmuştu.Başını öne eğdi ve oradan uzaklaşarak Kendal ağaların yanına gitti.

Herkesin yüzü gülüyordu.Hamza ne olduğunu anlamayarak Nazgül Hanım'a sordu:
"Ana ne oldu?Hayırlı bir haber mi var?",diye sordu.Nazgül Hanım:
"He oğlum!Yengen iyi çok şükür.Birazdan yoğun bakıma alacaklar.",dedi.
Hamza bu habere çok mutlu oldu.O sırada ameliyathanenin otomatik kapısı açıldı ve Elzem'i yoğun bakıma doğru götürdüler.Rona Hanım Elzem'in başını okşamaya çalışarak:
"Korkma kızım!Biz buradayız!İyileşeceksin annem!İyileşeceksin...",dedi.
Hemşire Rona Hanım'ı iterek:
"Hanımefendi hastaya dokunmayın!",dedi ve Rona Hanım arkada kaldı.Hemşirelerin arkasından bakakaldı.Rona Hanım bir hışımla arkadasına dönerek Kendal ağaya doğru yürüdü.Emrivaki bir tavırla:
"Oğlun nerede ha Kendal ağa!Niye ortalıktan birdenbire kayboldu?Yine o karının yanına mı gitti?Benim kızım can çekişirken Fırat nerede?Oğlunu ara gelsin!Benim kızımın başında dursun!",dedi.

Hamza kendini öne atarak:
"Abimin gelmemesinin sebebi benim.!",dedi.
Kendal ağa hesap sorarcasına:
"Nasıl yani?Senle ne alakası var?",diye sordu.
Hamza Dicle'yi yastıkla boğduğunu ve o sırada Fırat'ın kendisine vurmasını anlattı.Pişman olduğunu da ekledi.
Kendal ağa Hamza'ya sert bir tokat attı.Kendal ağa:
"Sen ne yaptığının farkında mısın?O kız yüzünden katil mi olacaksın sen bizim başımıza?Burada ben varken sana ne oli?Boğmak nedir Hamza!?Sana ait olmayan işlere burnunu sokma.Bizi de derde...",dedi.
Kimse çıt çıkarmıyordu.Kendal ağa Hamza'ya:
"Fırat nerede şimdi?",diye sordu.Hamza:
"Alt katta.",diye cevap verdi.
Kendal ağa kafasını 'tamam' anlamında salladı ve alt kata indi.

Fırat hayattan yoksun bir ifadeyle bomboş koridorda yerde oturmuş,saçı başı dağınık halde Dicle'yi bekliyordu.Kendal ağa onu farketti ve koşar adımlarla Fırat'ın yanına geldi:
"Fırat iyi misin oğlum?",diye sordu.
Fırat yavaşça kafasını Kendal ağaya çevirdi.'Hayır' anlamında kafasını sallayarak:
"Değilim baba.Hem de hiç iyi değilim.O öyle içerdeyken canımın nasıl yandığını bir bilsen...Ona bir şey olsa ben ölürüm.O orada can çekişirken ben burada eli kolu bağlı bir şekilde bekleyemim baba!",dedi.
Kendal ağa Fırat'ın kafasını kendi göğsüne dayayarak:
"Bu kadar mı çok sevisin sen onu?",diye sordu.
Fırat:
"Çok sevim...Ben onsuz yaşayamam...",dedi.
Doktor çıktı.Fırat ayağa kalkarak:
"Dicle'min durumu nasıl Doktor Bey?",dedi.
Doktor:
"Endişelenmeyin...Hasta sadece nefessiz kalmış.Solunum tedavisiyle nabız ve kalp atışlarını düzene soktuk.Hastanın kalbi iki kere durdu.Ama biz hayata geri döndürmeyi başardık.",dedi.
Fırat:
"İki kere mi?",diye sordu.Doktor:
"Evet.Hasta yarım saat müşahade kaldıktan sonra taburcu edilebilir.Tekrardan geçmiş olsun.",dedi.
Kendal ağa:
"Sağ olun doktor Bey.",dedi.
Kendal ağa Fırat'a:
"Bak oğlum durumu iyiymiş işte.Hadi gel biraz Elzem'in yanına.Hasan ağa burnundan soli valla.Hadi gidek.",dedi.

Fırat Kendal ağanın kollarından kurtulmak için çırpındı ve kurtuldu.Fırat:
"Bırak beni.Ben burada duracam.Buradan hiçbir yere gitmem.Elzem beni ilgilendirmi.",dedi.
Kendal ağa:
"Fırat bak sana güzellikle söylim.Gel gidek.Sonra gelirsin tekrardan.Bak bir daha göremezsin o kızın yüzünü haberin olsun!",dedi.
Fırat:
"Ne yapacaksın?Dicle'yi göndertecek misin?Beni ondan yoksun mu bırakacaksın?Ne yaparsan yap baba...Beni asla ondan ayıramazsın.",dedi.
Kendal ağa Fırat'ın bu kararlılığını görünce daha fazla üstelemedi.Kendal ağa:
"Ne halin varsa gör be!",diye bağırdı ve üst kata çıktı.

Hasan ağa Kendal ağaya bakıyordu.Yanında Fırat'ı göremeyince sordu:
"Fırat nerede Kendal?O kızı mı tercih etti yoksa?",diye sordu.
Kendal ağa cevap veremedi.Hasan ağa:
"Haline bakılırsa o kızı tercih etmiş demek.",dedi.
Kendal ağa Nazgül Hanım'a:
"Nazgül!Sen gelsene benle bi!",dedi.
Kendal ağa Nazgül Hanım'ı konuşmak için koridorun sonuna götürdü ve Hasan ağaya görünmemek için duvarın arkasına geçtiler.
Nazgül Hanım:
"Hayırdır ağam ne oldu?Betin benzin atmış.",dedi.

O sırada Rona Hanım yavaşça duvarın arkasına geçerek onları dinlemeye başladı.
Kendal ağa:
"Durum zannettiğimizden daha da vahim Nazgül!Fırat o kıza kör kütük aşık.Ne yapsam olmi.Ona 'O kızı çok mu sevisin' diye sorduğumda 'He!Ben onsuz yaşayamam.' dedi.Eğer o kıza bir şey olursa oğlumuzu da kaybettik demektir.",dedi.
Nazgül Hanım cevap veremeden Rona Hanım cümleye atladı:
"Demek çok sevi ha!Ben de Rona Külhanbey isem ben o aşkı onların kursaklarında bırakmasını bilirim!",dedi...

DİCLE VE FIRAT #WATTY2020 (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now