35.BÖLÜM

1.2K 49 9
                                    

Şilan ayağa kalkarak:
"Abi sen ne dediğinin farkında mısın? Sen şimdi bu kadınla mı evleneceksin?", diye sordu. Elzem:
"Bir, benim bir ismim var bana ismimle hitap et! İki evet... Biz evlenik."
Fırat Elzem'e baktı. Sonra kafasını öne eğerek:
"Evet. Evlenik biz. Kararımız kesin."
Şilan ağlamaklı bir ses tonuyla:
"Abi saçmalama. Şaka de lütfen. Bu kadını ben artık konağımızda görmeye tahammül edemim!"
Fırat Şilan'a sarılarak:
"Şşş ağlama sakın. Yapacak bir şey yok."
"Nasıl yok ya. Evlenme!"
Fırat cevap vermedi. Kendal ağa istemsizce:
"Kararın kesin öyle mi?"
Fırat:
"He baba... Kesindir."
"İyi. Ne zaman istemeye gelek peki?"
"Hemen bugün."
Herkes şaşkınlıkla baktı. Nazgül Hanım:
"Bu kadar ne acele edisin oğlum. Biraz bekleyek."
"Olmaz ana. Bugün bu işi kökünden çözecez.", dedi.

Şilan:
"Abi sen evlisin bir kere! Bu kadınla sen nasıl evlenisin? Şimdi sen Dicle'yi unuttun mu?"
Fırat sessiz kaldı. Şilan bağırarak:
"Abi bir şey desene!", dedi.
Fırat dayanamadı ve onun da gözleri dolmaya başladı. Salondan çıktı.
Elzem de:
"Neyse ben de artık eve gideyim... Hazırlıklara başlayayım o zaman.", dedi ve gitti.

Fırat odasına ani bir giriş yaptı ve hızla kapıyı kapattı. Zor nefes alıyordu. Kalbini tuttu. Yere doğru çömeldi. Komidinin üzerindeki Dicle olan çektirdikleri düğün fotoğrafı vardı. Fırat resmi okşadı ve öptü. Uzun süre fotoğrafa baktı. Her şey neden böyle üst üste geliyordu. Neden her şey Fırat'ın aleyhine oluyordu. Odadaki bütün eşyalar sanki Fırat'ın üstüne üstüne geliyordu.
Resmi yerine koydu ve göz yaşlarını sildi. Odaya Nazgül Hanım girdi. Fırat'a acıyarak baktı:
"Niye kendine eziyet edisin oğlum? Niye kendine bunu yapisin?"
"Sorma işte ana onu sorma!"
"Niye sormayayım? Benim ciğerimin bir köşesi parçalanırken ben ne diye susayım?"
Fırat bu cümle karşısında daha fazla dayanamadı ve Nazgül Hanım'a sarıldı. Fırat:
"Kendimi çok yalnız hissedim ana! Sol yanım buz tutmuş gibi..."
"Ben varım ya annem. Baban, Şilan, Hamza... Hepimiz senin yanındayız."
Fırat Hamza ismini duyunca sesini çıkarmadı. Nazgül Hanım:
"Neyse yapacak bir şey yok. Sen nasıl istisen öyle yap. Hadi akşam olacak odur. Yemeği yiyek gidek daha.", dedi ve odadan çıktı.

Külhanbey konağındaki herkes heyecanlıydı. Özellikle de Elzem. Hasan ağa önce izin vermemişti ama Elzem'in öyle istekli olduğunu görünce izin vermişti.
Hepsi avludaydı ve gelmelerini bekliyorlardı. Cahit saatine bakarak:
"Bunlar daha ne kadar geç gelecek? Beklemekten ağaç olduk.", dedi. Elzem:
"Biraz sabret abi! Gelirler birazdan.",
Der demez Fırat ve ailesi içeri girdi. Tokalaştıktan sonra salona geçtiler. Fırat hemen planını uygulamak istiyordu. Ama nasıl?

Hasan ağa:
"Ee nasılsın Kendal? Ne var ne yok?"
"Iyidir hamd olsun sen nasılsın?"
"Iyiyiz Allah'a şükür. Bugün ayrı iyiyiz hem de."
"Öyle öyle.", dedi ağız ucundan.
Hasan ağa:
"Siz nasılsınız Nazgül Hanım?"
"İyiyiz çok şükür.", dedi.
Hasan ağa Şilan'a dönerek:
"Sen nasılsın kızım?"
Şilan ağız ucundan:
"İyi.", dedi.
Hasan ağa etrafa bakarak:
"Hamza nerede?", dedi.
Kendal ağa:
"Valla biz de bilmik Hasan. İki gündür ortalıkta yok! Arik arik bir türlü bulamik."
"Sen ciddi misin Kendal? Ne demek iki gündür yok?"
"Yok işte Hasan! Adamlara haber saldım, buluruz inşallah."
"Jandarmaya gittin mi?"
"Gidemedim. İşler yoğun. Yani bugün gidecektim normalde. Fırat ve Elzem geldiler, bu konu açıldı... Nasip olmadı.", dedi.
Hasan ağa:
"Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, ben buradayım haberiniz olsun."

Biraz daha konuşulduktan sonra Elzem kahveleri yapmaya gitti. Ardından Cahit de lavaboya gitti. Telefonunu masanın üstünde unutmuştu. Fırat kimseye çaktırmadan telefonu cebe indirdi. Şans bu şanstı. Hemen salondan bir bahane uydurarak çıktı. Konaktan dışarı çıktı. Hemen ara sokakta durdu ve Cahit'in telefonunu eline aldı ve açtı. Şifre istiyordu. Fırat düşündü ne olabilir diye? Cahit'in doğum tarihi aklına gelmişti. Cahit yirmi yedi yaşında olduğuna göre, 1992 doğumlu olması lazımdı. Rakamları girdi ve telefonu açtı. Bir yandan da etrafına bakıyordu. Hemen galeriye girdi. Videoyu sildi. Hatta daha sonra işini garantiye almak için hafıza kartını da alıp cebe attı. İnşallah videoyu yedeklememişti.
Bu işi de halledip içeriye girdi.

İçeride konuya girilmişti. Fırat cesaretini toplayıp ağır adımlarla içeri girdi. Kendal ağa istemişti Elzem'i. Hasan ağa tam cevap verecekken Fırat içeri girerek:
"Hayır!", dedi. Cahit ayağa kalkarak:
"Ne diyisin lan sen?!", diye bağırdı.
Elzem ve Cahit apayrı bir şok yaşamıştı. Hasan ağa:
"Ne oli lan gene!" Fırat:
"Ben Elzem ile evlenmim. Ben evliyim."
"Sen evlisin ama yanında karın yok!", dedi Elzem. Fırat:
"Yakında gelecek sen merak etme.", dedi.
Hiç kimse sesini çıkarmıyordu. Hasan ağa Kendal ağaya:
"Bu kaçıncı yüz üstü bırakılış Kendal ağa! Bu kaçıncı oldu? Siz bizimle alay mı edisiz?", diye bağırdı.
Kendal ağa sesini hiç çıkarmadı. Yutkunarak ve öfkeyle Fırat'a baktı.

Cahit Fırat'ı kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Arkasından gelenlere gelmeyin emrini verdi ve herkes korkuyla geri çekildi. Çünkü bu bardağı taşıran son damla olmuştu. Cahit:
"Hayırdır? Bu deli cesareti yine sana nasıl geldi?"
"Evelallah bende her zaman deli cesareti var!"
"Sen neyine güvenerek böyle konişisin? Ötem mi herkese ne yaptığını?"
"Nasıl ispatlayacaksın?"
Cahit elini ceplerine götürdü. Telefon yoktu:
"Lan? Nerede bu telefon?"
Fırat ceketinin iç cebinden telefonu çıkardı ve Cahit'e verdi. Cahit:
"Yoksa sen..."
"Evet ben... Artık bir ispatın yok elinde Cahit? Artık o kuru iftiralarla kendini avutursun ancak!", dedi.
Cahit:
"Sen kendine çok güvenisin a. Dikkat et yüksek uçan çabuk yere çakılır bunu unutma."
"Yine ne diyisin sen Allah aşkına?"
"Diyim ki. Sen sildin bunu ama bu videoyu birine attım ben!"
Fırat'ın yüzündeki gülümseme yok olmuştu. Cahit:
"Ne o... Yüzündeki gülücükler gitti."
"Eveleyip geveleme Cahit! Kime gönderdiğini söyle!"
"Onsuz yapamayacağın birine! Kendinden daha çok sevdiğin birine!", dedi.
Fırat:
"Dicle'ye mi?..."
"Evet Dicle'ye.", dedi Cahit. Biraz durdu ve tekrar konuştu:
"Kıyametin yaklaşi Fırat!", dedi...

Bir bölümün daha sonuna geldik.
Sizden ricam oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Sağlıcakla kalın.

DİCLE VE FIRAT #WATTY2020 (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now