İNTİKAM ÇİÇEĞİ (İNTİKAM SERİSİ 2)

16. BÖLÜM 🌺SAHTE ÖMER🌺

Alas'ın söylediği şeyle kalakaldım. Öylece Cem'e bakıyordum. Nasıl yaa, ama bu nasıl olur? Bu imkansız. Benim yüzümün hali nasıl bilmiyorum ama Cem'de endişeli gözlerle bana bakmaya başladı. Konuşma bittiği halde telefon hâlâ kulağımdaydı.

"Kuzi ne oldu?"

Cem'in, yani Ömer'in yıllar sonra bana tekrar 'kuzi' demesine bile sevinemedim. Ben transa girmiş gibi öylece Cem'e bakarken diğerleri de endişelenmeye başladılar. Ve bu sefer Poyraz tam yanıma gelip, kendime geleyim diye kolumdan hafif bir şekilde sarstı. Ardından o da aynı soruyu sordu.

"Nehir kendine gel. Ne oldu?"

Hemen kendime gelip onlara döndüm;

"Arayan, Alas'tı. O, Öykü'nün abisinin ölmediğini, yaşadığını söyledi. Hatta şu an o kişi yanlarındaymış."

Ve benim gibi Cem'de çok şaşırdı. Hatta Poyraz ve Ali'de. Çünkü onlarda demin benim Cem'le olan konuşmalarımıza şahit olmuşlardı ve bizim kuzen olduğumuzu da öğrenmiş oldular böylelikle. Sonra Cem hâlâ şaşkınlığını üzerinden atamadan;

"Ne, ama bu, bu nasıl olur? Ben zaten tam karşındayım." Dedi.

"Bilmiyorum Cem. Bilmiyorum. Biz nasıl bir oyunun içindeyiz bilmiyorum. Ama madem aramızda bir köstebek var. Etrafımızdakileri iyi gözetlememiz lazım. Ve bunun için senin de benim okuluma gelmen gerekiyor. Aynı ortamda olmalıyız."

O da kafasıyla onayladı beni. Poyraz'ın sesini duyunca ona döndüm.

"Biz de, biz de size yardım etmek istiyoruz."

Ali'de Poyraz'ı onaylayan mırıltılar çıkardı. Ben onlara şaşkınca bakarken, "siz mi?" diye sormam bir oldu.

"Evet biz. Bunda bu kadar şaşırılacak bir şey yok ki. Cem bizim arkadaşımız. Evet ne kadar senin intikamın için sana yardım etmiş olsa da. Çocuk gibi ona trip atacak değiliz. Biz birbirimize sırlarımızı anlattık, birbirimize güvendik. Hem o aldığın intikamı da haketmiştik zaten."

Şaşkınca ona bakmaya başladım yine. Ama tabi bu konuların açılmasını falan istemediğim için konuyu değiştirme çabalarına girdim. Cem'e döndüm. O da Poyraz'a katılıyormuş gibi kafasını olumlu anlamda salladı gülümseyerek.

"Peki tamam. O zaman siz de yarından itibaren benim okula gelin. Ha, bu arada. Şu aramızda ki köstebeği bulana kadar da bu aramızda kalacak. Yani Cem'in benim kuzenim olduğu. Şu kendini Öykü'nün abisi olarak tanıttığı sahte Ömer'e de gelecek olursak, ona şimdilik hiç bir şey yapmıyoruz. Yani bir kenara çekip, 'senin yalan söylediğini biliyoruz' falan da demek yok."

Hepsinde gözlerimi gezdirdiğimde bana anlamsızca bakıyorlardı.

"Nee, bana öyle bakmayın. Şu an Öykü abisi yaşadığı ve yanında olduğu için çok sevinmiştir. Ona tekrardan bir travma yaşatmayalım."