4💌

30.4K 2.8K 393
                                    


Okul dönüşü hem yorgun hem de geçmek bilmeyen nefretimle başa çıkmaya çalışıyordum. Gün boyu içime dert olan bu yoğun nefret midemin bulunmasına ve başımın dönmesine neden olmuştu. Sadece bir histen ibaret olan bu duygunun nasıl bedenimi gün be gün erittiğine şahit oluyordum. İnsanlar sadece dışarıdan bakıyor ve neden bu kadar çok zayıfladığımı, süzüldüğümü, eridiğimi konuşup duruyorlardı. Dışarıdan bir hastalık yok gibi göründüğü için hasta değildim onlara göre. Kimse içimi bilmiyordu.

Hastaydım. Çok hastaydım. Üstelik bu herhangi bir fiziksel hastalıktan daha tehlikeli bir hastalıktı. Normal hastalıklar sadece bedene etki etse de bu, neyse bu içimdeki nefret bombası, hem bedenimi, hem ruhumu, hem de zihnimi hasta ediyordu. En ufak şeyde sinirleniyor, en basit olayda hüzünleniyor, sabırsız, tahammülsüz, yanına yaklaşılmayan bir ateş topuna dönüyordum.

Yere süre süre geldiğim ayaklarım beni geriye götürüyordu sanki. Daima hissettiğim şekliyle ev içine girdiğimde sıcacık hissettiğim bir yer değil, sadece daha kötü ne olabilir diye endişe ile günleri saydığım bir felaket takvimi gibiydi.

Her gün farklı bir olaydan kavga çıkıyor, her gün başka bir hata göze çarpıyor, her gün biraz daha insan olmaktan çıkıyorduk. Sahi son zamanlarda insan olduğumu anımsamam pek azdı. Sadece yapmam gerekenleri yapan ve yaparken de bundan ölesiye nefret eden yürüyen bir makineydim sanki.

Bunca isteksizliğe rağmen evime gelmeyi başarmıştım. Aklımda o kadar çok şey dönüp duruyordu ki, düşüncelere dalıp bambaşka yerlere sapmam gerekirken bu mahalleye, bu yokuşa ve bu binaya getiren ayaklarım ben kendimde olmasam bile ezberlenilmiş bir kitabı tekrar tekrar basıyor gibiydiler. Tam kapıya yönelmiştim ki histerik bir merak duygusu peyda oldu içimde.

Posta kutusu!

Ayaklarım beni geri geri götürürken, gittiğim yer posta kutusuydu. Gözlerimi kapattım ve saçma bir şekilde etrafımı incelemek için aniden açtım. Sanki bana eşek şakası yapacak kişi bir yerlerde gizleniyor ve bana kıs kıs gülüyormuş gibi hissediyordum. Eğer ani hareketlere etrafımda dönersem onu görebilirim gibi gelmişti. Önce sağa sonra sola en sonra hızla arkamı döndüm. Ne yazık ki kimseler yoktu. Gerçekten kimse yoktu.

Eşek şakasını yapacak kimse yoksa, eşek şakası da yoktu o zaman. Kendi kendime oyunlar üretiyor olabilir miydim? Sıkıldığım için hayatımda bir şeyler olsun mu istiyordum? Ama ya o zarf? O kesinlikle bana ait değildi ve kesinlikle vardı. Onu da ben hayal etmiş olamam değil mi?

Umursamazca geri dönmek üzereyken posta kutusundaki zarf dikkatimi çekti. Dikkatimi çekmekle kalkmayıp tüylerimi diken diken ettirdi. Hayır, bu benim tasarladığım bir oyun değildi.

Biri benimle fena halde dalga geçiyor olmalıydı. Ben onu göremiyor olsam da, şu an burada olmasa da, biri benimle çok fena dalga geçiyordu. Hadi ama bu hiç komik değil! Başkalarını köpek gibi oynatmak hoşlarına gidiyor olsa da bu ben olmamalıyım. Benim gibi zavallı biri olmamalı. Benim hayatım yeterince berbat, bir de oynatılan kişi ben olmamalıyım.

Parmaklarım saman rengi zarfı bulduğunda üzerinde yine E harfinin yazılı olduğunu gördüm. Bu E midir neyse iyi eğleniyora benziyordu. Adını bile yazmıyor oluşuna bakılırsa kesin dalga geçiliyordum. Daha ne kadar emin olabilirdim bilmiyorum ama niyeti düzgün biri adını da yazmaz mı?

Her şeye rağmen nedense içimde tuhaf bir korku vardı. Bir şaka olsa çok daha memnun olacakmış gibiydim. İçimdeki bastırılmış korku ile zarfı açtım ve okumaya başladım. Yeni bir mektup daha.

~Ben size şaka yapma kötülüğünü yapacak vasıfta biri değilim. Fakat çok hüzünlendiğimi bildirmek isterim. Sadece babanıza karşı değil, etrafınızdaki hiçbir kimseye karşı güveniniz ve itibarınızın olmaması beni oldukça sarstı. Dilerim bu ahvaliniz bir an önce geçer. Bu arada epey eğlenceli bir insana benziyorsunuz. Şahsımın posta numarasını nasıl buldunuz bilmiyorum ama tarihler ile oynamanız hoşuma gitti. Kendinizi gelecekten biri gibi hissetmeniz de çok zekiceydi. O halde kendimi tanıtmama izin verin lütfen. Ben 1979 senesinden sıradan bir insan. Umarım sizin zamanınızda durum iyiye gider. Bunun için en içten hislerimle dua edeceğim. Hem gıyaben yapılan dualar her daim kabul olunur değil mi?
Saygılar efendim.~


📮

İnstagram hakugu

CEVAP 1979Where stories live. Discover now