66💌

14.5K 1.5K 123
                                    

Ehven posta kutusunda duran zarfa bakarken şoka girmişçesine tek bir hareket bile edemiyordu. Gözlerini sonuna kadar açmış bir zarfa bir bana baktığı o esnada nihayet ilk hareketini yaptı ve eli ile zarfı işaret etti.

"O, o gerçek mi?"

Ben alışkın olduğum için ve böyle bir tepki vereceğini tahmin ettiğim için sakinliğimi koruyordum. Başımla tasdiklediğimde gözlerindeki titrekliği net bir şekilde görebildim. İnanmak istemiyor ama başka çaresi yokmuşçasına afallayarak bakmaya devam ediyordu.

Hemen sonrasında posta kutusuna yeniden baktığında sert bir ifade ile içeri girdi ve yanıma kadar geldi.

Sessizce onu izlerken titreyen eli ile uzanıp zarfı eline aldı ve yavaşça inceledi. Biraz daha yaklaşıp muhtemelen kağıdımın nereye gittiğini çözmeye çalıştı ama boş kutu ile karşılaşınca tuhaf bakışlarla zarfa yeniden döndü.

"Açabilir miyim?"

Başımla tasdikledim. Çatık kaşları ile elinde tuttuğu zarfı fazlaca incelemek için zaman harcamadı.
Beklemedi ve yavaşça açtı. İçinden çıkan kağıdı da açarak seslice okumaya başladı.

"Merhaba Handan. Bir şey mi oluyor? Ben 1979 yılından, 20 yaşında edebiyata meraklı bir gencim. Kız kardeşim Asel ile birlikte..."

Tam bu noktada bana baktı.

"Kız kardeşimin adı Asel."

Herhangi bir tepki vermedim ve başımla tasdikledim. Okumaya devam etti.

"Boy kilo olarak soruyorsan, 1.80 boyundayım ve biraz zayıf sayılırım. Neden bunları merak ettin bilmiyorum. Kan grubuna falan da gerek var mı?"

Ehven zarftan bakışlarını çevirip bana baktı.

"Kim bu?"

Derin bir nefes aldım.

"Sensin."

Gözlerindeki bariz büyüme ile yüzü buruştu.

"Ne?"

"1979 yılından sen yazıyorsun bana Ehven. Mektuplarıma cevap veriyorsun uzun süredir."

"Handan!" Ses tonunda uyaran bir ifade vardı.

"İnanmayabilirsin elbette. Oldukça tuhaf bir durum ama aramızdaki bağ her neyse bu posta kutusu ve cevaplarla alakalı. Bir şekilde çözüme kavuşturmak istiyorsak bünün üzerinden gitmeliyiz. Yoksa nereye gidersek gidelim her ikimizin yolunun sonunda kesişeceğimizi düşünüyorum."

"Ben de öyle düşünüyorum."

Üçüncü bir kişinin sesi ile şekilsizimizde arkamızda duran Ömer'e baktım. Ehven de arkasını dönerek ona baktı. Derin nefesler alarak bana bakıyordu.

"Nereye kayboldun Handan? Okulda seni aramadığım bir yer kalmadı."

"Ömer ben..."

Suçlu bir ses tonu ile özür dilemeye çalışırken "Acele edin, yolun başında babanın buraya doğru geldiğini gördüm. Buluşmak için başka bir yer seçelim ve bu konu hakkında daha derin konuşalım. Çünkü ben, bir çözüm yolu bulduğumu düşünüyorum," dedi.

Ömer'e güveniyordum. Onun sözüne itibar ederek yanına doğru yürümeye başladığımda Ehven hâlâ elindeki zarfa ve posta kutusuna bakıyordu. Birkaç saniye ona izin verdikten sonra onun da peşimize takılması ile evimin tersi istikametine doğru yürümeye başladık.

CEVAP 1979Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin