71💌

14K 1.4K 134
                                    

"Allah'ım hayır! Lütfen lütfen lütfen!"

Ellerim titrediği için doğru düzgün yazamıyordum ama çabalamaya devam ediyordum. Okunamayacak şekilde yazdığım paragrafın olduğu kağıdı hızla buruşturdum ve yeni bir kağıt aldım. Aynı şeyleri yazmaya çalışırken alnımdan soğuk soğuk terliyor ve kesilen nefesimin düzenini ayarlamaya çalışıyordum. Kalbim deli gibi atıyor ve pişmanlık tüm vücudumu dehşet bir şekilde sarıyordu.

Neden daha önce her şeyi açıklamadım ki?

Alnımdan akan terler yanağıma oradan da çeneme kadar inmişti. Trafolar, beş sene sonra, yangın, feci ölümler...

Düşündükçe deli gibi olurken birkaç satır yazmayı başarabilmiştim.

~Ehven hemen Asel ile birlikte o evden uzaklaşın. Sana anlatamayacağım birçok gerçek var, hepsini özetleyeceğim ama özellikle trafolar ile ilgili konularda dikkatli olun. Bu çok önemli. Hayatınız için önemli. Lütfen. Bana güven ve acele ile o evden taşının bir süreliğine.~

Mektubu yazar yazmaz yerimden kalktım. Dengesiz bir kalkış olduğu için bileğim burkuldu ve kendimi yerde buldum bir anda. Sert bir şekilde düşmüştüm ve bu düşüşten dolayı canım olabildiğine yanmıştı.

Alt dudağımı kesen dişim sızlarken ağzım sıcak bir sıvı ile dolmaya başladı. Metal tadın kan olduğunu adım kadar iyi biliyordum.

Yine de vaktim yoktu. Canım yansa da vaktim yoktu. Eğer Ehven ve Asel'e bir şey olacak olursa bu benim suçum da olurdu. Bizim bir şekilde bağ kurmamızın bir amacı olmalıydı. Eğer ben ve 1979 yılından Ehven bir şekilde görüşüyorsak kesinlikle ama kesinlikle aramızda bir bağ olmalıydı. Başından beri her şeyi daha ayrıntılı anlatmalıydım. Ah ben ne yaptım?

Yerden destek alarak kalktığımda ağzımı elimin tersi ile sildim ve yavaşça odamdan çıktım. Her yer sessiz olduğu için ben de sessizliğime devam ediyordum. Dış kapıdan çıktığımda ayaklarıma geçirdiğim terlikle koşarak posta kutusuna gittim. Acele ile sargı posta kutusuna atıyordum biri bileğimden tuttu.

Korku ile ne yapacağımı şaşırdığım o anda bileğimi tutan kişiye baktım. Babam dengesiz bir şekilde durmaya çalışırken, sarhoş ses tonu ile "Ne yapıyorsun sen lan ahmak!" diye bağırdı.

Tüm vücudum zangır zangır titremeye başladığında kuvvetli bir tokat geldi. Kendimi bir kere daha yerde bulduğumda zarf benden çok uzağa savrulmuştu bile.

CEVAP 1979Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin