29💌

19.9K 2K 1.3K
                                    

Parkın kapısına geldiğimde dünkü bankta oturduğunu gördüm.

Hafta içi olduğu için takım elbise ile gelmişti. Gri takım elbisesinin içine siyah gömlek giymişti. Siyah rugan ayakkabılarının parlaklığı gözümü alırken, böylesine efendi bir insanın benim gibi bir hiçin peşinde neden olduğunu merak etmiştim. Çok merak ediyordum gerçekten.

Tedavini yaptığımı görmüştü.
Ya da başkası olsa umursamazdı.
Neden her gün aynı şeyi yapıyordu?

Deri bir nefes aldığımda parka giriş yaptım. Siyah dar paça pantolonumun sürtmeden dolayı çıkardığı sesi işiterek benden tarafa döndü. Ben onun montunun sesine aşina olurken, o da benim pantolonumun sesine mi alışmıştı?

Geldiğimi görünce ayağa kalktı.

Takım elbise ile göz dolduruyordu gerçekten. Üstelik bu hali ile herhangi biri ona hayranlık duyabilirdi. Sadece öğretmen olmak için değil, aynı zamanda iyilik için dünyaya gönderilmiş bir meleği andırmıştı bir an için.

"Geldin mi?"

Başımla tasdikledim.

"Kapüşonunu açar mısın?"

Yavaşça açtım.

Yüzünü eğerek dikkatle incelemeye başladı. Benden on beş-yirmi santim falan uzundu. Boyun girintisine geldiğime göre böyleydi sanırım. Bana bakmak için başını çok az eğmek durumunda kakıyordu bu yüzden.

İyice inceledikten sonra yüzünde bir rahatlama ifadesi oluştu.

"Allah'a şükür. Daha iyi."

Umursamazca kapüşonumu başıma geçirdim ve arkamı dönerek gitmeye başladım.

"Hemen gidiyor musun?"

Sorusu ile durdum aniden.

"Yemek yedin mi?"

Hareket etmeden öylece bekledim. Arkamdan geldi. Bu sefer ayakkabısının sesi zihnimde yankılanıyordu. Attığı her adım yüreğimin çarpış sesi ile eşitleniyordu sanki.

Önüme gelene kadar nefesim ve kalp atışım onun ayak sesi ile paralel ilerledi.

Tam önüme geçtiğinde nefes nefese kalmıştım. Yüzüne bakmak için hafifçe kaldırdım başımı. Takım elbisesinin ceketi rüzgarla savrulurken "Fazla vaktini almam. Bir şeyler ye de öyle git," dedi.

Yutkunurken onun yüzüne bakmak ilk defa tuhaf hisler oluşturmuştu yüreğimde. Biraz önceki nefessizlikten midir bilmem heyecanlanmıştım durduk yere. Kalbimin kulaklarımda ve boynumda nabız olarak attığını hissettiğimde ciddiyetle arkasını döndü. Yürümeye başladığında onu izliyordum.

Asil yürüyüşü.
Sportif bedeni.
Kaliteli kıyafetleri.

Hızla inip kalkan göğüs kafesime de ne oluyordu böyle?

Birkaç adım atınca durdu ve arkasını döndü. Bana bakıyordu. Gel mi demek istiyordu?

Ona doğru bir adım atınca yeniden arkasını döndü. Peşinden geleceğimi anlamış olmalıydı. Onu takip edeceğimi anlamış olmalıydı. Beni neden sürekli peşine takıyorsun bayım? Bana ne yapıyorsun böyle bayım? İçinde bulunduğumuz durum ne kadar mantıklı bayım?

CEVAP 1979Where stories live. Discover now