35💌

18.6K 1.9K 493
                                    

"Niye kaç gündür yoksun okulda?"

Cevap vermedim.

"Saçlarını niye serbest bıraktın? Kime güzel görünmeye çalışıyorsun?"

Cevap vermedim.

Omzumdan sertçe iteklediklerinde sarsıldım ama sesimi çıkartmadım. Bu üç canavar, adım gibi biliyordum ki tek kelime edersem daha fenasını yaparlardı. Durum şu ki, kendimi savunacak kadar gücüm vardı ama en son onlardan birini dövdüğüm için okul müdürü onlara değil de bana uzaklaştırma cezası vermişti. Çünkü o kızın annesi avukat, babası da mühendisti. İkisi birlikte okula gelip beni şikayet ettikleri gün babam yeni içmiş halde annemi dövmüştü. Tam o anlarda beni savunacak biri yoktu ve zaten müdürün de mazlumları savunma gibi bir hissiyatı yoktu.

Bir kere daha okuldan atılmak istemiyordum. Babam öğrendiğinde yine dayak yiyecektim. Üstelik bu sefer bu bahane ile annemi bir kere daha dövecekti. Zararlı çıkacak ben olduğum için sessizce durmaya devam ettim.

"Woah! Cidden dilini yutmuş!"

Beyza yüzüme sertçe bir tokat indirdiğinde yaşaran gözlerimi iki kere kırptım.

"Dilini göster hergele!"

Tuana çenemi kapsayacak şekilde yüzümden tutup havaya kaldırdığında ona baktım.

"Ne? O pis gözlerini dikmiş ne bakıyorsun bana?"

Ayağı ile ağır bir darbe olarak ayağıma bastırdığında acı ile inledim ve histerik olarak Tuana'yı itekledim.

Sert iteklemiş değildim ama abartarak yere düştü ve diğerlerine göz dağı vererek "Gördünüz mü? Bu ezik bana ne yaptı gördünüz mü?" diye bağırdı.

Diğer ikisi bana nefretimsi bakışlar atarken Tuana yerinden şimşek gibi kalkıp dizi ile karnıma sertçe tekme indirdi.

Acı ile büküldüğümde bağırmaya başladı.

"Senin gibi bir hiç! Senin gibi bir hiç! Ne olduğunu sanıyor da bana bunu yapabiliyor? Sana ne olduğunu bir kere daha hatırlatacağım. Okula gelmediğinde unuttuğun vasfını yeniden hatırlatacağım!"

Yerde acı ile kıvranırken son bir darbenin benim sonumu getireceğini düşünüyordum. Sanki ölümden önceki hal gibiydi.

Beton zeminin soğukluğu üşürken Tuana yumruğunu havaya kaldırmıştı bile.

O yumruktaydı gözlerim.

O yumruktaydı tüm hücrelerim.

Havalanıp yeniden aşağı inmek üzereyken durdu. Biri tutuyordu. Hep birlikte kolunu tutan kişiye baktığımızda gri takım elbiseli biri olduğunu gördüm.

"Kim bu hadsiz?"

Tuana geri dönüp kolunu tutan kişiye baktığında rugan ayakkabıları çarptı gözüme. Sonrasında da gri takım elbisesi ve aşina olduğum bir yüz.

Kapanmak üzere olan gözlerimle ona doğru bakarken o Tuana'nın sorusunu cevaplamıştı.

"Senin yeni öğretmenin!"

CEVAP 1979Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin