MELEZ KIZ

FİNAL I

Final:Bölüm 1

Düşünemiyordum.

Ya da düşünmek istemiyordum.

Başımı kaldırdım ve bulanık görüşüme rağmen bişeyler seçmeye çalıştım.Az ilerde biri vardı ancak kim olduğunu anlamam için gözlerimi kısmam gerekiyordu.Tekrar başımı eğip kucağımdaki cansız bedene baktım. Alnındaki saçlarını düzelttim,parmaklarımı yanağında gezdirdim.Dudaklarımı bir kez daha yaklaştırdım ona ve kapalı gözlerinden öptüm.Ardından alnına ve saçlarına bıraktım birkaç öpücük.Disney filmlerinde böyle olmuyor muydu ? Kahramanımız kaybettiğini öper ya da gözyaşı döker,bu sihir etkisi yaratır ve ölü canlanır.

İç çektim titreyerek.

Elimin tersiyle gözlerimi sildim ve hafifçe kırpıştırdım.Thomas'ın cansız bedeni,ben ve az ileride duran kadını alan bir koruma kalkanı sarıyordu bizi.Gözlerimi kıstım ve kim olduğunu anlamaya çalıştım.

O'ydu.

Elleri havada dans ediyor durmadan büyü sözcüklerini haykırıyordu.Çıplak ayaklarının altında bir Klan cesedi morarmaya başlamıştı ama bu ona iğrenç gelmiyordu.Belki de boyunu uzatabilecek bir şey bulduğu için memnundu.

Ölmemişti ya da ona bir zarar gelmemişti. Elimde olmadan derin bir nefes aldım.Onu burada,yanımda görmek bir tık daha güçlü hissettirmişti.

Kalkmalıydım.Istemiyordum ama bunu yapmalıydım.Thomas'ın intikamını alacaktım en azından.Soğumuş dudaklarına son bir öpücük bırakıp yatırdım onu yere.Ellerimden destek alarak kalktım ve dengemi sağlamak için 2 saniye bekledim.

Bilmecemin cevabı buydu.Bilmecemin cevabı güçtü.Bedenime hakim olan diğer türün kökenini serbest bırakıp onu eski gücüne döndürmüştüm.Kökenim güçlüyse ben de güçlüydüm.Öyle olmak zorundaydım.

Julia'nın tam arkasında diz çöküp avuç içlerimi yere çevirdim ve tüm dikkatimi buna verdim.Gözlerimi kapatmamıştım bu sefer,ne yaptığımı görmek istiyordum.

"Terre.(Toprak)"

Fısıldamıştım.Oysa sanki bağırmışım yada üstün bir güç gösterisi yapmışım gibi yer sallanmaya başladı.Şiddetli bir sarsıntı değildi fakat ben topraktım.Yer altında ne oluyorsa en derinden hissediyordum. Tanrım.Bu kalp ağrımı dindirecek kadar mükemmeldi.

Parmak uçlarımı yere yasladım sakince. Uzayan tırnaklarımın içlerine toprak parçaları ve ufak taşlar giriyordu ancak rahatsız edici değil,tersine rahatlatıcıydı.

Julia büyüsüne devam edip büyüden oluşan kalkana değen Klanları yakarken fısıldadım : "J'ai besoin que tu sois avec moi." (Yanımda olmana ihtiyacım var.)

Toprak kısa bir süre içinde cevap verdi bana. Burnuma dolan toprak kokusuyla beraber kalkanın diğer tarafında yer yarılmaya başlamıştı sanki.Şiddetli sarsılmaların hemen ardından derin çatlaklar açılmaya başladı.

Ellerimi havaya kaldırdım beklemeden. "Météo.(Hava)"

Saçlarım uçuşmaya başladı önce.İçimde hissettiğim güçle derin bir nefes aldım. Etrafımda şiddetli bir hava akımı vardı ama bana sadece tatlı bir esinti gibi geliyordu. Elementim yanaklarımı öpüyordu,saçlarımı seviyordu."Poussez-les.Laisse tomber dans la fosse.(Onları it.Çukura düşür.)"

Kollarımı sonuna kadar açtım ve havayı özgür bıraktım.Görevini yapacağından emindim.

"Eau.(Su)"

Su elementi sadece su formunu değil tüm sıvı formu kontrol altına alıyordu.Bu yüzdendi ki kanımın damarlarımın içindeki hareketini bile hissediyordum.Canlı hissettiriyordu. Birkaç dakika önce kalp acısından öleceğini düşünen bana ilaç gibi gelmişti.Başımı geriye atıp dinlendim bir süre."Gelez leur sang.(Kanlarını dondur.)"