MELEZ KIZ

MELEZ KIZ 10.BÖLÜM

Vampir hızıyla kapıya koştum.Tam sınırda durup bakındım.Yoktu yine yoktu ! Bir an sınırı aşmamakta direndim.Ancak sonunda adamdan korksam da sınırı geçmek için bir adım attım.

"Sen delirdin mi ?!"

Cody bileğimden tutup geri çektiğinde yutkundum.

"Sınırı şu an geçemezsin."

"Bileğimi bırakırsan geçerim." dediğimde kaşlarını kaldırdı.

"İzin vermem üstelik yasak.Burası ormanın içinde bir okul.Ormandan ne tehlike geleceğini de bilmiyoruz.Okul bitince kısa bir denetim yapacaklar.O zamana kadar hayır." diye uyardığında gülümsedim.

"Hah,ormandan gelen tehlikeymiş.Senin tehlike dediğin şeyi ben tek elimle yere sererim."

"Bakıyorum egon arada tavan yapıyor.Sen oradaki bazı yaratıklara daha vuramadan,ölürsün."

Bir süre ormana baktım.Bir şey,bir çekim gücü beni çağırıyor gibiydi.Ağaçların yapraklarından yansıyan güneş ormana büyülü bir hava veriyordu.İstemsiz bir adım attığımda Cody tekrar bileğimi tuttu.

Ona bakmadığımda elini yüzüme doğru sallayarak "Bak yine daldın.Summer,ne olduğunu söyleyecek misin ?" dedi.

Sonunda Cody'e baktığım da kaşlarını kaldırdı.

"Önemli bir şey değil." diye mırıldanıp yere baktığımda çenemden tutup gözlerine bakmamı sağladı.

"Summer,doğruyu soyle.Şizofren misin ? Veya paranoyak ?"

"Orası beni-Neyse boşver" deyip gözlerimi kaçırdığımda derin bir nefes aldı.

"Lucas nerde ?"

Kaşlarını çatıp "Neden sordun şimdi ?" dediğinde kısaca "Merak ettim." dedim.

"Merak etme."

Gözlerimi devirip birkaç adım attım.

"Anneme onu arabada beklediğimi söyler misin ?"

Kaşlarını çatıp "Hani iyiydin ? Yoksa bir şey mi oldu ?" diye sorduğunda arabaya ilerledim."Sadece biraz yorgunum."

Ben okula gitmesini beklerken başını sallayıp telefonunu çıkardı.Bir numara yazıp kulağına götürürken ben şaşkınlıkla onu izliyordum.

Bir süre sonra "Tamam Bayan Hills,nasıl isterseniz." dediğinde bana bakıp gülümsedi.

Kollarımı göğsümde çaprazlayıp ayaklarımla ritim tuttum.Duydunuz mu birde annemin numarasını almış !

"Yalnız bunu reddedeceğini biliyorsunuz değil mi ? Yani bu ona aykırı gibi." dediğinde gözlerimi devirdim.

"Anladım Bayan Hills." deyip telefonu kapattı.Ben sıkıntıyla yüzüne bakarken "Annen seninle gitmemi söyledi.Kabul etmeyeceğini söyledim ama dinlemedi.Ayrıca arabayı da annen alıyor.Yani hadi." deyip bileğimden tutarak sınıra ilerledi.

Bileğimi kendime çekip alayla yüzüne bakarak "Hani sınırı geçmek şimdilik yasaktı ? Hani orada çok tehlike vardı ? Hani ben daha bir şey yapamadan onlar beni öldürürdü ?" diye dalga geçtiğimde gözlerini devirdi.

"Hâlâ yasak ama ben bizi korurum." deyip kendini övünce kolundan tutarak kapıya çekiştirdim.

"Egon boyundan büyük Cody,egon fazla büyük !"

Onu çekiştirmeye devam ederken kulaklarıma melodik kahkahası doldu.

****

Okuldan çıkalı çok olmuştu ama ikimizde daha konuşmamıştık.Üstelik ormanın tam içinden gidiyorduk ! Biraz önce beni çağıran güç daha da artıyordu ama bu susmaktan sıkıldığım gerçeğini değiştirmiyordu.İlk önce hafifçe nefesimi dışarı üfledim.Bunu bir daha ama daha sesli bir şekilde tekrarladım.Duymuştu ama numara yapıyordu.Üçüncü kez daha sesli hatta resmen bağırarak tekrarlayınca bana dönüp "Bir şey mi oldu Summer ?" diye sorunca yüzüme şirin bir gülümseme yerleştirdim.

"Sıkıldım" deyince omuzlarını silkti."Eee ne yapayım ?"

"Cody" diye sızlandım."Saçma da olsa bir şey söyle.Hatta birkaç kelime bile olur."

Anında tek kaşını kaldırdı.

"Birkaç kelime bile ?"

Başımı sallayıp dudaklarımı yaladım.

"Pekâlâ birkaç kelime.Imm,buldum." dedikten sonra yüzüne muzip bir gülümseme yerleştirdi.

Şirin gülümsemem hafifçe solarken "Bu gülümsemeyi hiç sevmedim." diye mırıldandım.

"Susar mısın Summer ? Benden bir şey istedin ve cevap veriyorum." deyip dudaklarını yaladı.

"Kapa çeneni."

Sıkıntıyla yüzümü ellerim arasına aldım."Ciddi misin ? Ya en azından daha kibar olsaydın." diye sızlanınca gözlerini devirdi.

"Summer,ne kibarı ya ? 'Kapa çeneni'nin kibarı mı olur ? Anca biraz zorlasak 'Kes sesini' olabilir o kadar." dediğinde yüzümü buruşturdum."İğrençsin."

O da yüzünü buruşturup yüzüme bakınca kendimi tutamayıp kahkaha attım.Cody de otomatik olarak kahkaha atınca koskoca ormanda sadece bizim kahkahalarımız yankılandı.

Sonunda ben durunca o da durdu.Derin nefesler alırken "Summer." dedi."Lütfen yanımda gülmemeye çalış.Çok kötü gülüyorsun."

Hakaret yesem de kıkırdadım.

"Ben gülmeyi severim Cody.Ne düşündüğün umrunda değil. Ve sırf bu yüzden yanında sürekli kahkaha atıcam." deyip çevreye bakındım.Evimin yakınlarına gelmiştik.Bulunduğumuz tepeden inmenin yolunu ararken taş merdivenleri gördüm.Cody'nin kolunu dürtüp merdiveni gösterdim.Anlamış olacak ki oraya ilerleyip inmeye başladı. Merdivenden inerken birkaç basamak sonrasında atlamam gerekiyordu ve kalan mesafenin hatırı sayılır yüksekliği vardı.

Cody aşağı atlayıp elini uzattığında ona garipseyerek baktım.

"Ben melezim Cody.Şu kadarlık yükseklikten atlayamayacağımı mı sanıyorsun ?" deyince "Dikkat et Summer orada-" diye başlamasına rağmen aşağı atladım.

Yere düşmemle Cody'nin "Çukur vardı." demesi bir oldu.Ayağımın kırılma sesini duyduğumda ilk önce şok dalgası beni sararken sonrasında kısık bir çığlık aldı.Tüm gücümle çığlık atmak isterdim ama hem Cody'nin önünde rezil olmayı hem de bana yardım edecek tek kişiyi bayıltma riskini göze alamazdım.

Ben yerde kıvranırken Cody dizlerinin üzerine çöküp ayağıma dokuduğunda elimde olmadan inledim.Ayakkabımı çıkarıp yana atarken zararsız olmaya çalışıyordu.

Derin bir nefes alıp yüzüme baktı.

"Şimdi ayağını düzelticem ama bu fazla acıyacak.Çünkü kemiklerinden incinmiş.Ve işte bu yüzden-" diye devam ederken "Umrumda değil yap şunu." diye haykırdım.

Tekrar derin bir nefes aldı ve aynı anda ayağımı döndürdü.O an ki acı ile son gücümle çığlık atarken Cody'nin son anda kulaklarını tıkadığını gördüm.İyi atlatmıştı.Ama kendim için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.