8. Bölüm: kokun

4.3K 617 622
                                    

Merabbaaaaa güzel bir bölümcükle geldiğimi düşünüyorum, umarım siz de seversiniz :3

Mint, Nissie'nin taşınma işleri bittiği zaman aramıza katılacak hiç merak etmeyin :33

İyi okumalar ❤️

"Tüm dünyan siyah olduğunda, yüzleşmek kolay değildir."

Hidden Citizens - Paint it Black

*

Park Jimin

Çok iyi bir içici olduğum söylenemezdi, hatta çok nadir alkol tükettiğimden alkol toleransım çok düşüktü. Bu sebeple Taehyung benimle birlikte bir bara girmek istediğinde bunu yapmak istememiştim, eğer oraya girersem tüm kara bulutlar üzerime çöker ve içtikçe içmek, aklımı kaybedip hiçbir düşünceye sahip olamayacak kadar sarhoş olmak isteyeceğimi biliyordum. Taehyung bunun üzerine arabasının torpido gözüne koyduğu matarasını bana gösterdi ve kendi için de büyük bir şişe viski almayı tercih etti. Gerçekten karşılıklı içecektik ve emindim ki Taehyung o şişeyi bitirmeye kalmadan delicesine sarhoş olacağından bana verdiği mataradaki viskiyi fazla kaçırmamaya dikkat etmeliydim. İkimizin de aynı anda sarhoş olmaması gerekiyordu.

"Buraya neden geldik?" diye mırıldandım önünde bulunduğumuz kaç katlı olduğunu sayamadığım binaya bakarak. Buraya daha önce geldiğimi hatırlıyordum, intihar düşüncelerimle uzun süre bu binanın tepesinde savaşmış ve bana sonradan katılan alfayla sohbet etmiştim. O alfaya dair şeyler aklımda silikti aslında, o yüzden neler konuştuğumuzu pek hatırlamıyordum. Aslına bakarsanız o binadan nasıl indiğimi, tüm o düşüncelerden nasıl kurtulduğumu bilmiyorum, bildiğim tek şey o geceden sonra Lee Hyowon'un hayatıma giriş yapmasıydı.

"Gürültülü kalabalıktan uzak durmak istediğimde hep buraya gelir ve içerim. Beni rahatlatıyor."

"Anlıyorum." arabadan elindeki şişesiyle birlikte indiğinde ona uyum sağlayarak ben de indim ve binanın yangın merdivenine doğru o önde, ben arkada olmak üzere hızlıca ilerledik. Taehyung yol boyunca sessiz kaldığı gibi çatıya çıktığımız ilk 10 dakika boyunca da bu sessizliğini korudu. Aslında onun konuşmasını ve derdini bana düzgünce dökmesini istiyor olmam hakkım değildi, esmer alfayla henüz bu yakınlığa ulaştığımızı zannetmiyordum ama merak ediyordum, neden kardeşi olduğuna sevinmek yerine bu kadar sinirli ve üzgün duruyordu? Hiçbir duygu barındırmayan gözleri, bu gece neden binaya sonradan eklenen lambaların altında ıslak ıslak parlıyordu?

Gözleri karanlığa bürünmüş manzaraya dikilmişken viskisinden birkaç yudum aldı ve bana "Meraklı biri olduğunu sanıyordum." diye söylendi. "Ben sessizim diye konuşmak istememen senlik değil, her zaman söylecek bir şeyin vardır Jimin."

Şaşırdım açıkçası. "Beni doğru tanımışsın; sana söylemek, sormak istediğim tonlarca şey var ama cevaplayacağından şüpheliyim, bu yüzden sessiz kalmak istedim."

Şişeyi dudaklarına yaslarken başını bana çevirerek "Sen de beni doğru tanımışsın." dedi. "Ben sadece içmek istedim ama benimle içmek isteyen ise sendin."

"Varlığımdan bu kadar rahatsız olduğunu her defasında yüzüme vurmak zorunda değilsin."

"Yüzüne vurmadım, sadece..." boşta kalan elini saçlarından geçirerek özenle taranmış tutamları bir çırpıda dağıttı. "Ne yaşıyorsam içimde yaşayan biriyim, yani sorularını her seferinde yanıtsız bırakacağım çünkü senin beklentilerinin sorumluluğunu üzerimde taşımak istemiyorum. Birlikte içeriz, fazlası olmaz."

peach marmalade √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin