"İlk düşüşümün ardından devam etmeyi hiç istemedim çünkü yaralı dizlerimin acısından hiçbir şeyi düşünemeyecek haldeydim; sonra Jimin geldi, dizlerime yarabantları yapıştırdı, geçeceğini söyledi ve beni ellerimden tutarak kaldırdı. Devam et demedi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ehehehehe umarim affetmissinizdir :3
Simdi sizi bolumlee bas basaaaa birakayimmmmm
Hepinize iyi okumalar 💕
Kat DeLuna - Run The Show
***
2 sene öncesi Jungkook'la o zamanlar...
Ofisteydik.
Jungkook ve ben.
Kafamdaki uğultuları susturabildiğim ve içimdeki öfkeyi rahatça dökebildiğim tek yerde, onunla birlikteydim. Burası Jungkook'un ofisi olabilirdi fakat neredeyse birlikte kullanıyor gibiydik; Taesung denen sırnaşık çocuk sadece bu odaya giremiyor olduğu için belki de bu kadar rahattım. Bilmiyorum. Sürekli etrafa mutluluk saçarak dolanıyor olması muhtemelen sadece benim değil, Jungkook'un da sinirlerini bozuyor olmalı. Üstelik midemi bulandıran omegalara karşı olan tutumu da ondan uzak durmam için yeterli bir sebep.
Jungkook'la anlaşıyor muyuz, bundan da pek emin değilim. Kimseyle arkadaşlık kurmak istemiyorum fakat bu şirkette yüksek mevkilere gelmek istiyorsam birilerinden faydalanmak durumundayım. Jungkook, Bayan Lee'nin oğlu. Fakat araları şahit olduğum kadarıyla iyi değil. Ondan bu konuda yararlanamam. Üstelik Bayan Lee'ye saygım çok büyük, annem öldükten sonra bana destek vermeseydi ve yanımda olmasaydı, şu an neler yapıyor olduğumu tahmin bile edemiyorum. Belki de çoktan öldürmüştüm kendimi. Düşüncesi bile güzel fakat 4 seanstır konuştuğum psikoloğum beni bu düşünceden vazgeçirmek için elinden ne geliyorsa yapıyor.
Bana sürekli bir arkadaş edinmemi ve kötü geçmişimin beni yıpratmasına izin vermemem gerektiğini söylüyor. Ona bunun kolay olmadığını binlerce kez söyledim. Kötü insanların arkadaşı olmaz. Kötü olmadığımı söylemesi sadece bir saçmalıktan ibaret. Annem benim yüzümden öldü. Bunu ona söylemedim. Belki de bu yüzden bana sürekli aslında kötü biri olmadığımı söylüyor. Bilse o da bana hak verirdi.
