24. Bölüm: değişi(m) 🔄

5.2K 403 695
                                    

Öhömm sevgili maps okurları hepinize uzuuuun bir aradan sonra meraba 🥺

Uzun bir araydı cünkü nissie de ben de bu bolümlerde karakterlerimizle cok dövüştük, bize alfalık tasladılar YILMADIK VE GALİP GELDİK yani en azından ben galip geldim galiba, nissie en son Jungkook'a öküz diye bagiriyodu jdjdjdj ¯\_(ツ)_/¯

Şimcik bolum 10k+ o yüzden ara sıra cam acip bi nefeslenin de öyle okuyun veeee bolca ortak sahnemiz bulunmakta, bu yüzden bir minte bir peache girip okuyacaksınız hazır olun bakimmm

Bir de diyeceğim şu ki Taehyung'la bu bölümde çok kavga ettim, kafası karmakarışıktı, üstelik o mantıklı biri olsa da çoğu şeye (Jimin dışındaki tüm konulara) dümdüz bakmaya bayılıyor, sıkıcı heriflik taslıyor bana, beni zorluyor!1!1!1!

Ama hallettik herhalde, umarım halletmişizdir yoksa çocum mocumm dinlemem duvarlara firlatirim onu 😡

Tamam cok konustum gidiyorum simdi ndjdnjf
İyi okumalar hepinize, umarim begenirsiniz :3

Bölüm şarkıları;
anderson rocio- paradise
BTS - blue& grey
Ali Gatie- It's you
Lexiu Liu- Manta

Kim Taehyung

Birlikte ve birbirimize mühürlü geçirdiğimiz her bir gündeyken Park Jimin'in yeni bir özelliğini daha keşfediyordum.

Yemek yerken çubukları tam ucundan değil de ortasından tutuyor olması, saçlarını her zaman sol kısmından dalgalandırması, düşünceli olduğunda dudaklarını hafifçe büzmesi, kullandığı kalemlerin arka kısmına dişleriyle eziyet etmesi ve parmak uçlarının sürekli kırmızı kırmızı olması gibi küçük detaylara takılıyordu gözüm hep. Onun hakkında öğrenmeye hevesli olduğum çok şey vardı aslında, belki onun en çok hangi yemeği sevdiğini öğrenmek basit bir örnek olacaktı ama bunu bilmek bile benim için yeterliydi. Olur da bir gün ona en sevdiği yemeği yaparsam ve o da bu jestim sayesinde mutlu olursa, dudağına yerleşen birkaç küçük gülücük bile dünyaları bahşederdi bana.

Onun bana kattığı, bende uyandırdığı heyecanı seviyordum, neşeyi, yaptığı şebekliklerle önceden olsa asla mimik oynatmayacağım şakalarla beni güldürmesini, bana değer verişini ve her seferinde bunu göstermekten asla çekinmeyişini, onun cesaretini, cüretkârlığını, yeri geldiğinde yaramaz bir çocuk oluşunu ama ciddi olması gerektiği yeri de bilmesini ve her şeyden de öte, onu seviyordum. Onu sevmeyi kelimelerle sınırlandırmak saçma geliyordu bu durumda bana çünkü ne yaparsam yapayım, onu ne kadar sevdiğimi bir kalıba sokamayacağımı biliyordum. En başında yeterli gelmezdi ki...

peach marmalade √Where stories live. Discover now