peach marmalade √

14. Bölüm: can kesikleri

Merhabaa :33

İki fikin en çok ortak sahnesini bulunan bölümüne hoş geldinizz :3

Yazarken çok eğlendik jdkdjkdkdkf güzel bir parti oldu bence ve umarım sizzzzz de beğenirsiniz :3

Partinin bir kısmında Sam Tinnesz - Play With Fire çalıyor, medyaya koydum :33 iyi okumalar dilerimm :3

"Ben her zaman ateşle oynamayı severdim."

***

1 Hafta sonra (parti günü)

Park Jimin

Uzun ve her ne kadar yoğun işler arasında Tesla'nın parti hazırlıklarına yardım ettiğim için yorgun gezmiş olsam da çoğunlukla keyifli geçirdiğim bir haftanın sonunda, parti günü elbette gelip çatmış ve o yorgunluğumu atabileceğim yegane yere doğru gitmeden önce Mya ve ben hazırlıklarımızı yapmış bulunmaktaydık. Bu bir haftada çok fazla şey olduğunu söyleyemeyeceğim aslında, işler her zamanki gibiydi, Taehyung birkaç kere dışında bize hiç eşlik etmedi ve muhtemelen Dowan ve diğer betalarla fazla yakınlık kurduğum için de bir sinir küpü gibi dolanmaya devam etti. Onun inadı inatsa, ben de inadım inattım ve bana gerçek duygularını dürüstçe söylemeden onu bırakmaya niyetim yoktu.

Parti için süslenmiştim elbette ama bu daha çok Taehyung'u daha fazla delirtmek istiyorum konsepti gibiydi ve Tesla'nın Freya aracılığıyla gönderdiği davet mailinde, temanın partileyen serseri teması olduğunu öğrendiğimden beri, üzerimdeki kıyafetlere ayrıca özen gösterdiğim ve paraya kıydığım doğruydu. İçine kül rengi ince bir tişört giydiğim siyah ceketimin altına, diz kısımları ve uyluk kısımlarında yırtıklar olan dar, siyah bir pantolon geçirmiş ve ense kısımlarını tıraş ettiğim turuncu saçlarımı da hafif kabartarak bu görüntüme bir de açık boynumdan göğsüme doğru sallanan iki metal kalpli bir kolye ve halka küpelerimi eklemiştim. Güzel görünüyordum, yani en azından öyle düşünüyordum.

Mya ise benim kendisine göre daha tatlı göründüğümü söylemişti çünkü kendisi, Tesla'yla birlikte motorcu çiftler gibi giyinmekte karar kılmışlardı. Tesla'nın nasıl giyindiğini henüz göremesem de, partinin yıldızı olacağını vurguladığı bir ton mesaj hâlâ mesaj kutumda duruyordu ve Mya bu duruma kesinlikle herkesten daha heyecanlı bakıyordu. Genç kızımız üzerine siyah bir deri ceket geçirmişti ve arkasında eğik bir fontla 'pls respond' yazıyordu ki tahminen bu ceketi ona Tesla hediye etmişti çünkü bu ceketi alacak para ne bende, ne de Mya da yoktu. Güzel omegamız saçlarını iki taraftan balıksırtı yaparak ceketinin altına geçirdiği kurukafalı tişörtünün yanlarına doğru sallandırmış, altına geçirdiği siyah dar pantolunun paçalarına dikenli tel figürlü bir şeyler takmıştı. Ellerinde ise aynı şekilde -burada göz deviriyorum- motorcu eldivenleri vardı. Benim tatlı küçük Mya'm gitmiş ve yerine başka biri gelmiş gibiydi.

İkimiz de aynanın karşısına geçtik, şöyle bir birbirimizi süzdük ve temaya uygun olduğumuza kanaat getirerek kapıdan çıkmak için adımımızı attık. O sıra aklıma takılan şeyle, elim yanağıma uzandı ve orada hâlâ pütürlü haliyle duran yara izime dokundum.

Dalgınca Mya'ya "Sence yara izimi kapamalı mıyım?" diye sorduğumda, beni cevaplayan kişi önümde kapıyı kilitlemeye uğraşan genç kız değil, arkamdan "Hey!" diyerek bana seslenen ve hızla ona dönmemi sağlayan Yoongi'ydi.