21. Bölüm: senin için süsleniyorum

3.9K 483 510
                                    

Sizi bekletmekten nefret ediyorum ;-;

Ozur dilerim

***

Park Jimin

Birileri tarafından değer görmek, sevildiğini bilmek ve o sıcacık aile duygusunu iliklerine kadar hissetmek, benim için, uzun zaman sonra tattığım yeni bir tecrübeydi. Çok yol kat ettiğimi ve dur durak bilmeden koştuğumun farkındaydım hep, ama sığınabileceğim bir limanım olmamıştı hiç. Hırçın dalgaların ezip geçtiği bedenim yorgundu, bitikti ve pes etmeyişlerime bile karşı çıkıp dizleri üzerine çökmek, bir daha da kalkmak istemezdi. Benim ellerimden önce Mya ve Soobin tuttu, beni hiç bilmediğim abla ve kardeş duygularıyla tanıştırdılar. Taehyung'un aşkı ve Tesla'nın arkadaşlığı bir yana, birçok zorluğu birlikte atlattığım kişilerdi Mya ve Soobin.

Şimdi ise saat gece 1'e doğru geliyorken ve ikna etmeye fazlasıyla çabaladığım Taehyung ve Tesla'yı evlerine göndermişken, Mya ile Soobin hemen yanıbaşımdaydılar. Soobin başını dizlerime uzatmış bir şekilde uyuyorken, ben Mya'nın omzuna yaslanmıştım ve o benim saçlarımı yavaş yavaş okşarken şu son birkaç ayda hayatımda yaşanan değişiklikleri düşünüyordum. Ki muhtemelen Mya'nın da dalgınlığı benimle aynı sebepten olmalıydı çünkü aramızda geçen o büyük sessizlikten sonra bahsetmeye çalıştığı konu üzerime sinen yoğun vanilya kokusundan başka bir şey değildi.

"Vanilya sana yakışmış." Demişti parmakları gözlerime düşen turuncu tutamlarımı kulağımın arkasına doğru tararken. "Ama Taehyung'un acı vanilyası bulaşmamış sana, sadece tatlı kokuyorsun," güldü. "Her zamanki gibi yani."

"Peki ne düşünüyorsun Mya?"

"Hım?"

"Taehyung ve benim mühürlenmem hakkında."

Başını başıma yasladığında iç çektiğini duyumsadım. "Onda aradığın mutluluğu bulduğunu düşünüyorum sadece, bunca zamandır kırık olan kalbinin neşeyle ve heyecanla attığını buradan bile duyabiliyorum sanki, bunun için Taehyung'a teşekkür etmeliyim sanırım. Seni hakkettiğin gibi hep mutlu ve gülümserken görüyorum artık, daha ne isterim ki."

O benim için gerçek bir abla, gerçek bir arkadaştı. "Peki bu karara nasıl vardığımı sormayacak mısın?"

Başını olumsuzca salladı. "Buna gerek olduğunu düşünmüyorum, onu ne kadar çok sevdiğini biliyorum, görüyorum da, hem sen demez miydin, birine aşkını verdiğinde çoktan teslim olmuş olursun, diye? Bu sebeple verdiğin bu karara hiç şaşırmadım fakat belki bu kadar erken olacağını düşünmezdim?"

"Dün eve gittiğimde babamla karşılaştım." Mya, Taehyung'tan önce ailemle aramdakileri bilen tek kişiydi. Babamın nasıl biri olduğunu, bana yaşattıklarını ve genelevde çalıştığım zamanların tümünü bilirdi, bu yüzden cümlemi bitirdiğim an vücudunun kaskatı kesilmiş olmasına şaşırmıyordum. Elinde olsa babam dediğim o adamı kendi elleriyle öldürmek isteyecek kadar nefret ederdi ondan. "Biliyorum, beni her zaman uyardın ve o pisliğin benim yardımımı hiçbir zaman haketmediğini söyledin ama dayanamadım ve eve gittim, bir kez daha."

"Yine seni ağlattı öyle değil mi- o pisliği öldüreceğim-" yerinden kalkmaya yeltendiğinde kollarımı onun ince beline sarıp kendime doğru çekiştirmiştim. Yarama fazla baskı yapmamaya çalışıyordum o an fakat bu hareketle canım acıdığında ve yüzümü buruşturup geri çekildiğimde Mya'nın endişeli gözleri beni bulmuştu.

"İyi misin? Çok acıdı mı?" Tişörtümü kaldırıp yarama bakmaya kalktığında onu durdurdum ve "İyiyim." Dedim sakin bir şekilde. "Sadece sızladı o kadar, endişelenmene gerek yok Mya."

peach marmalade √Where stories live. Discover now