9

2.8K 289 72
                                    

Sorduğu her soru gerçekten beni çok heyecanlandırıyordu. Aynı şekilde düşündürüyordu da. Ama sanırım her geçen gün biraz daha alışıyordum ve bir nebze de olsa heyecanla başa çıkmayı beceriyordum. Benimle istişare yapması gerçekten çok hoş bir davranıştı. Yani en azından benim açımdan böyleydi.

Acaba şu an ne yapıyordu? ya da ne düşünüyordu? Verdiği karar neydi neden ikilemde kalmıştı?

Sorular sorular... Evet yine böyle uzayıp gidiyorlardı. yazıp yazıp siliyordum çünkü gerçekten kendimi onun yerine koyunca bende onun kadar kararsız kalıyordum.

En son düşündüğüm şey de karar kıldım ve yazdım.

TencereTava🍁: Sanırım beni mutlu edecek seçeneği seçerdim her ne kadar sonunun kötü biteceğine inansamda. (19.56)

Mesajı yazdıktan sonra açık camdan gelen rüzgarın havalandırdığı perdeyi izlerken aylar sonra ilk defa aklıma yeni bir tarif gelmişti.

Fayansları döven su sesi Asel'in banyoda olduğunu haber veriyordu.

Dolabı açtım ve düşünmeye başladım birkaç eksik vardı yine. Biraz çikolata da alma fikriyle markete gitmek için hazırlandım.

Hava hafif rüzgarlıydı arada örtümü havalandıryordu. Ama güzel bir gündü.

Market neredeyse boştu. Aradığım şeyi bulmayı pek umuyordum açıkçası.

Meyve sebze reyonuna bakınırken gözüme çarpan misket limonunu görünce çok mutlu olmuştum.

Birkaç şey daha alıp evin yolunu tuttum aslında biraz korkuyorum çünkü genellikle denediğim bazı tarifler pek olumlu yanıt vermiyordu.

Eve döndüğümde buzluktan çıkarıp sıcak suya koyduğum tavuk erimişti.

Misket limonu,sirke ve köri ile marine ettiğim tavukları beklemeleri için kenara koydum.

- Hey sen olduğun yerde kal ve ellerini havaya kaldır.

- Ödüm  koptu ya neden sessiz sessiz geliyorsun ki!

- Hey hey hey konuyu değiştirme neyden bahsettiğimi gayet iyi biliyorsun.

- Tamam o zaman şöyle yapalım mademki senin elinden kurtulamıyorum,bize birer çay yap da balkona kurulalım ve şu lise zamanımızdaki gibi yine o gecelerden birini yapalım.

- Anlatılacak çok fazla şeyin kokusunu alabiliyorum.

Mutfağa doğru yürüdüğünde onun arkasından baka kaldım biz ne ara büyümüştük de bu kadar zaman geçmişti?

- Ecmel çayına bal katıyorum?

- Fazla katma sen bize lazımsın!
( İnce bir iltifat 😂)

- Birazdan dut yemişe dönecek bülbül çok konuşuyor ha?

Elime tutuşturduğu bardağı aldım. Balkon harika esiyordu.

- Dökül!

- Ay şey ben-

- Hadi hadi.

- Hani üç yıl önce  bahsettiğim biri vardı.

- Evet evet anlata anlata bittiremediğin şu adam.

- Ben şey onun kim olduğunu öğrendim.

- Kimiş?

- Eymen.

Öksürmeye başlamıştı muhtemelen çay soluk borusuna kaçmıştı.

Ben öğrenince daha çok tepki vermiştim.

- Ne ! Sen ciddi misin?

- Evet.

- Dur ikinci bir şoka hazır değilim,senin yazdığın kişi de o mu?

Başımı salamakla yetinmiştim.

- Ne yazdın?

Telefonu ona uzatmakla yetindim. Okuması için ona zaman verdim.

- Ecmel sana inanamıyorum, ona bir sos tarifi sorarak mı ona yazdım dedin? Ah bende neler düşündüm.

- Yazcak bir şey bulamadım,ne yapayım?

- Dur  tuhaf olan sana cevap vermesi. Bilirsin böyle sayfalar pek cevap vermiyor.

- Biliyor musun ben de o kadar çok korkmuştum ki cevap vermemesine...

- Ecmel, sormayı unutum sen olduğunu bilmiyor dimi?

- Hayır! Tabiki de bilmiyor.

- Acaba bilse tepkisi ne olur.

- Bunu bende düşünüyorum... Bu gün ki tepkisi bilmiyorum.

- Evet benim de dikkatimi çekti,tuhaf bir tutumu var ne yakın ne uzak.

- Ama biliyor musun?

- Neyi?

- Sana değer veriyor.

- Bu nerden çıktı?

- Yazdığına baksana.

_______________________

Selamlar, nasılsınız? Sevgili okurlarım sayımız çok az ama tatlı bir aile olduk.❤️

Yorumlarınız beni  yazmaya teşvik ediyor.🌸

18.06.2020


Tencere Tava|✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin