31

2.1K 216 63
                                    

Yola dalmış bakıyordum ve nerdeyse mayışmıştım. Tam o an sözlerini idrak edebildim. Ona dönüp bakmamla onun bana dönüp gülümsemesi bir oldu.

Belkide hayal görüyordum diye düşünmeye başladım ama o hâlâ gülümsemeyi sürdürüyordu...

Ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Neden böyle bir cümle kurma gereği duymuştu onu bile bilmiyordum. Her şey bir yana benim hakkımda her şeyi nereden biliyordu?

Hiçte bir psikopatmış gibi durmuyordu ya da bir sorunu varmış gibi.

Hafiften korkmaya başlamıştım, bunu dışa göstermemek daha iyi olacaktı. Ona bakmayı sürdürdüm ve sonra bakışlarımı ellerime doğru indirdim düşünmeye başladım.

Bana mesajı atan kişi olabilir miydi? Bir ihtimal bu fikir kafamda dönüp duruyordu,cümleleri çok az da olsa benziyordu yine de benim hakkımda her şeyi böyle bildiklerini söylemeleri gerçekten çok garipti.

Kendime gerçekten şaşırıyordum çünkü bütün bunlar olurken yine de aklıma Eymen geliyordu. Bu düşünceleri beynimden def edip daha farklı şeyler düşünmek için elimden gelen bütün çabayı sarf ettim.

En sonunda aklıma bir Güney Kore yemeği gelmişti. Buna pek yemek denemezdi ama yine de güzel bir örnekti.

Pilavı kekik ve biberiye ile pişirdikten sonra ayıklamaları çok ilgi çekiciydi. Bunu herkes mi yapıyor bilmiyorum ama ben bir yerde görmüştüm ve bunu deneme fikri aklıma yatıyordu, yanında da farklı bir yemek daha dahili edebilirdim.

Ben tüm bunları düşünürken arabanın durması ile dikkatim dağıldı ve dönüp baktım gelmiştik ama eve değil.

Ondan ses seda çıkmayınca konuşma gereği duydum.

- Buraya neden geldik? Bir işin mi var?

- Evet çok önemli bir işim var. Senin mutlu olman için elimden geleni yapmak gibi bir iş.

- Buna gerek yok gerçekten ben iyiyim, unuttum bile.

- Sanırım bugün seni dinlemeyeceğim. Hadi gel!

Ne yapabileceğimi gerçekten bilmiyordum gitmekle kalmak arasındaydım ve en son hiç düşünmeden arabadan indim.

Sahil kenarına gelmiştik. 

- Şuradan kahve alıp devam edelim, sen bekle ben geliyorum.

Benim yanıt bile vermemi beklemeden koşaradım uzaklaşmıştı. Çok sürmeden elinde iki tane buzlu kahve ile bana doğru yürümüştü. Birinde karamel maciato görünce gerçekten şaşırmıştım, Beni tanıdığını söyleyince bunun  sadece lafın gelişi olabileceğini düşünmüştüm ama gerçekten hakkımda çoğu şeyi biliyordu çünkü en sevdiğim kahve buydu.

Elime tutuşturduğu buzlu kahve bir an beni ürpertse de gerçekten iyi gelmişti. Belki de artık bu gizeme bir son verip beni nereden tanıdığını anlatırdı.

Sahil boyunca hiç sesimizi çıkarmadan yürüdük, ne ondan bir ses çıkıyordu ne de benden. En son ben sessizliği bozarak konuştum.

- Söylesene beni nereden tanıyorsun?

Bir anda pat diye  sormamı beklemiyor olacak ki ağzındaki kahveyi neredeyse dışarıya püskürtüyordu. Bu haline gülmeden edememiştim.

Kısa bir süre öksürüp kendini toparladıktan sonra bana döndü ve sadece gülümsedi.

- Biliyorsun ki dilinizi konuşmakta sizin kadar pratik ve hızlı değilim ama deneyeceğim. Türkiye'ye iki yıl önce geldim. buraya gelmek gibi bir fikrim kesinlikle yoktu.Türkiye'ye dair pek bildiğim bir şey yoktu sadece teyzemin yıllar önce evlendiğini Türkiye'ye geldiğini ve boşandıktan sonra da orada kaldığını, orada öğretmenlik yaptığını biliyordum. Benim için çok zordu çünkü Türkçe öğrenmek ve Türkiye'de yaşamak çok  zor oldu. Türkiye'yi kısa süreli bir tatilde gördüm ve çok beğendim,tuhaf bir şekilde sizin de dediğiniz gibi buraya kanım ısınmıştı ve gidesim yoktu. Taşındığım ilk yıllar çok zor oldu alışmak ve buralardaki insanlarla kaynaşmak. Yaptığım herhangi bir iş yoktu çünkü daha yeniydim ve dil öğrenmem gerekiyordu. O sıralar teyzemle birlikte kalıyordum. Hiç sıkılmadan anlattığı bir öğrencisi vardı,onun gerçekten gelecek vaat ettiğini ve iyi eğitim alması gerektiğine inanıyordu. Ona sert mi yumuşak mı davranmakta çok kararsızdı. Bu yüzden ben de ona zorlu şartlarda daha iyi olabileceğini düşünüp öyle bir tavsiye verdim.  Yapacak  bir işim ve uğraşım yoktu. Ani bir kararla o öğrenciyi araştırmaya başladım.

- O öğrenci ben miyim?

_________________________

Merhabalar! Farkındayım Çok uzun bir zaman geçti ve en son bölümü ne zaman yayınladığımı ben bile hatırlamıyorum. Hayat çok karmaşık, başınıza ne gelebileceğini bilemiyorsunuz. Bir saniye mutluysanız diğer bir saniye nasıl olacağınızı bilmiyorsunuz.❤️

Uzun bir süredir bölüm yayınlanmadığım  için sizden özür dilerim şimdilik bir şey söylemek için çok erken ama merak etmeyin ben gayet iyiyim.🌿

Bölümü okuyun ve bolca güzel yorumlarınızı yapın zira beni mutlu eden tek şey sanırım artık bu.💫

Sizleri çok seviyorum sağlıcakla kalın dualarım hepinizle Allah yardımcımız olsun. Gün içinde bir bölüm daha yayınlayacağım🍁

Hayırlı bayramlar 🖤💫🖤

Tencere Tava|✓Where stories live. Discover now