15

2.5K 257 52
                                    


O tanıdık sesi duyunca irkilerek gözlerimi açtım. Sesi kulağıma hoş geliyordu ama aynı zamanda gerçekten yersizdi.

Bu sefer gerçekten çok pis köşeye sıkışmıştım diyebilecek hiçbir şeyim yoktu şu an,kendimi kurtarabilmemin imkanı yoktu.

Sokaktan geçen bir kamyon, sessizliği daha da bozdu.İç geçirdim ve kendimi toparlayarak ona baktım.

Madamın gözlerine benzeyen dumanlı kahverengi gözleriyle bana bakıyordu.

- Tarif benim değil aslında, sadece kendime göre onu yeniden yaptım.

- Anladım,ellerine sağlık. Acelem var sonra tekrar bu konuyu konuşalım.

- Tamam.

Kısa bir süreliğine de olsa bu durumdan kıl payı kurtulmuştum. Yani en azından şimdilik.

Çok geçmeden kalan işlerimizi de bitirmiştik ve sonunda eve gitme vakti gelmişti. Çok zor ve yorucu bir gün olmuştu hele ki stres insanın yapmadığı işlerden bile daha çok yoruyordu.

Ne olursa olsun bu konuya bir çözüm bulmalı ve kapatmalıydım aksi takdirde sürekli benden şüphelenir ve en sonunda kim olduğumu anlardı, kim olduğumu anlamasını tabii ki de istiyorum ama şu anlık buna hazır değildim.En azından bir süreliğine daha geciktirebilirdim.

Üç koca bardak su bardağı su içtikten sonra kendime gelmiştim. Bugün yemek için Eren'in annesi bizi davet etmişti.

Eren'in babasının evde olmadığını biliyordum bu yüzden feracemin altına en geniş siyah tişörtümü giydim. Altına da beli lastikli olan salaş siyah eteğimi giydim. Orası gerçekten evimiz gibiydi.

Kısa sürede eve varmıştık. Oturma faslından sonra koyu bir sohbete başladık. Çocukluğumuzdan dem vuruyor, gelecekte yapacağımız şeylerden bahsediyor, Eren'in ilk aşkını ona hatırlatıp gülüyorduk. Ne zaman bir araya gelsek bu konuya mutlaka gülerdik. Biz eskiden bir aileydik mahallece. Fakat şimdi her biri bir yana dağılmıştı...

Zaman ne çabuk geçiyordu. Son zamanlarda en çok bu kurcalıyordu beynimi. bahçedeki ıhlamur ağacı bizi büyülüyor ve adeta bizi geçmişe götürüyordu...

Konu annelerimizden açıldı ve biraz da oradan konuştuk daha sonra hep birlikte yemeğe oturduk.

Yemekte karnabahar çorbasını görünce ister istemez bugün olanlar aklıma geldi bir kere daha irkildim. Aklıma geldikçe korkuyordum çünkü kendimi o kadar büyük bir çıkmaza sokmuştum ki yükselmek isterken en dibe  batmıştım...

Bir süre daha oturduktan sonra vedalaşıp ayrıldık. Eren bizi bıraktıktan sonra geri döndü.

Bu günün bittiğine fazlaca sevindim.  Her ne kadar denesem de  uyku tutmamış bir türlü uyuyamamıştım, saatin kaç olduğunu bile bilmiyordum, telefonu aldım ve balkona çıkıp oturdum. Sanırım biraz hava almaya ihtiyacım vardı ya da belki serin hava biraz daha iyi gelecekti.

Rüzgar yüzümü okşuyordu adeta. Aklıma o gelmişti, sahi ne zaman aklımdan çıkıyordu ki?

Ona mesaj yazmaya karar verdim. kararımı değiştirdiğim de telefonu kapatıp kenara koymuştum ki bildirim sesini duymuştum.

İki farklı bildirim vardı, bir de ondan gelmişti fakat diğeri bir mesaj isteğiydi.

Hiç vakit kaybetmeden onun mesajına baktım.

Eymen_demir🌾: Daha önce tariflerini başkası ile paylaşmış mıydın? (21.08)

Mesajı okurken derin bir nefes almıştım çünkü başkası ile da tarifi paylaştığımı söyleyecek olursan ona söylediğime inanacaktı ve belki de bu konu tamamen kapanacaktı.

TencereTava🍁:Evet,neden? (22.45)

Mesaj isteği kafamı kurcalamıştı ve düşünmeden edemedim en son dayanamayarak açtım ve okudum.

Hickimse99: Kim olduğunu biliyorum,Ecmel. (10.32)

________________________

Bölüm geç geldiği için kusura bakmayın kendimi gerçekten çok karmaşık bir yerde bırakmıştım ve düzeltmek için düşünmem gerekti.🤦

Umarım bölümü beğenir ve güzel yorumlarınızı yaparsınız. 🌿

25.06.2020


Tencere Tava|✓Where stories live. Discover now