14

2.6K 285 81
                                    

Neden böyle bir soru sorduğuna bir türlü anlam veremiyordum acaba bana iltifat mı etmişti yoksa gerçekten altında bir mânâ mı arıyordu?

Ona ne cevap verecektim? acaba geçiştirirsem kızar mıydı ya da anlar mıydı?

Biraz daha düşünürsem beynim patlayacaktı buna emindim.
Yine beni bir çıkmazda bırakmıştı. Cidden onun derdi neydi neden sürekli beni  böyle yokuşlarda bırakıyordu?

TencereTava🍁: Hayır değilim (: (20.54)

Acaba sondaki gülümseme çok mu  tuhaf olmuştu. Sanırım bu tür küçük ayrıntılara biraz daha kafa yoracak olursam delirecektim.

Eymen_demir🌾: Yine de teşekkür ederim çok yardımcı oldun gerçekten.(21.00)

TencereTava🍁: Rica ederim. (21.00)

Gün içinde o kadar çok yorulmuştum ki uykuya direnmedim ve uyudum.

Sabah uyandığımda bu gün ne kadar da keyifsiz olduğumu fark ettim. Böyle günlerim olduğunda genellikle uzun süre kendime gelemiyordum.

Kahvaltıdan sonra çok hızlı sayılmasa da süratli yürüyordum. Vardığımız zaman hepimiz önlüklerimizi giyindik ve işlerimizin başına geçtik.

O  kadar çok dalgındım ki beni görenler neyim olduğunu sorup duruyorlardı fakat bu açıklayabildiğim bir durum değildi çünkü bazı günler ansızın böyle oluyordum ve bunun bir nedeni ya da sebebi yoktu elimden geldiğince onları geçiştiriyor ya da iyi olduğumu söylüyordum.

İşlerimizi bitirdikten sonra yemek arasındayken kapıdan içeri giren Eymen'i gördüğümüz zaman hepimiz şaşkındık çünkü yüz ifadesi çok çaresiz gibiydi.

- Çok kötü bir şey oldu. Bir hafta sonra  Hindistan'dan gelecek olan misafirler bugün geleceklermiş. onlar için planladığım menü hazır değil hazır olabilecek bir durumda da değil ve ne yapacağım bilmiyorum.

Tecrübesinin vermiş olduğu sakinliğe dayanarak söze Maria karıştı.

- Eymen yapabileceğimiz hiç mi bir şey yok sence?

- Bilmiyorum Mariya adamlar vejeteryan.

Her ne kadar  istemesemde konuştum.

- Eğer izin verirseniz yemekleri ve menüyü ben hazırlamak istiyorum fakat sizden tek bir şey istiyorum. Yaptığım hiçbir şey karışmanızı istemiyorum.

Kısa süre içinde gözleri beni bulmuş ve dediklerimi anlamlandırdıktan hemen sonra düşünür bir tavırla yüzme bakmıştı. İçeride büyük bir sessizlik hüküm sürüyordu,sanırım insanlar benden böyle bir giriş yapmamı beklemiyorlardı. Evet fazla iddialı gibi duruyordum ama nedensizce içimden gelen bu cesarete kulak vermek istiyordum çünkü böyle zamanlarda gerçekten güzel yemek yapabiliyordum.

- Dünyanın sonu değil. En fazla hakkımızda kötü bir eleştiri yazarlar ki zaten burası henüz hiç tanınmıyor çünkü proje daha çok yeni. O zaman bütün iş sende mutfağı sana bırakıyorum.

Dediklerinin verdiği şokla orada kalakaldım.  Kendi kafama göre dediklerini anlamlandırıp umutlanmak istemiyordum ama o bana güveniyor muydu,bana mı öyle gelmişti?

Saliselik bir zaman diliminde ki bu düşünceden hemen sonra aklıma misafirler geldi ve stres dört bir yanımı sardı ama bir şey biliyordum ki stresi en iyi yönetebileceğim  şey  yemek yapmaktı.

Karşımda dikilen ve beni dinleyen, her an onlardan bir şey istememi bekleyen insanları görünce her ne kadar kendimi küçücük hissetsem de kısa sürede toparlanmış ve onlardan malzemeleri istemiştim. Malzemeleri aldıktan hemen sonra hepsine küçük küçük görevler vermiş işe koyulmuştum normalde yemeği az yaptığım için bu kadar zorlanmıyordum fakat boyut arttığı için biraz da korkuyordum.

Tencere Tava|✓Where stories live. Discover now