Tencere Tava|✓

10

Bir süre öylece Asel'e baktım ne dediğini anlamaya çalışıyordum. Telefonu bana uzatınca elinden aldım ve gelen mesajı okudum.

Eymen_demir🌾: Mutlu olacak mıyım bilmiyorum ama annemi mutlu etmek istiyorum. Böyle yazınca büyük ihtimalle kafan karışacak ama babamın doğum gününe gitmek konusunda kararsız kalmıştım. Ve dediğini yapacağım. En azından birini mutlu etmek için.(22.08)

Aynı mesajı tekrar tekrar okuyup kafamda anlamlandırdıktan sonra kafamı kurcalayan asıl soruyu sordum.

- iyi de bunun bana değer vermesi ile alakası ne?

- Ecmel sana soru soruyor ve dediklerini yapıyor sence de değer veren bir insan böyle bir şey yapmaz mı?

- Tamam kabul ediyorum tanımadığı bir insana hatta birkaç gündür konuştuğu daha doğrusu yazıştığı bir insana soru sorup onu dinlemesi tuhaf ama değer verdiğini de göstermez.

- Sen genellikle bir şeylere karar vermek için kime soru soruyorsun?

- Çoğunlukla sana ve Eren'e soru soruyorum.

- Çünkü bize değer veriyorsun Ecmel senin için en iyisini isteyeceğimizi düşünüyorsun.

- Aslına bakarsan en çok zoruma giden bu normalde beni tanıdığı halde bu kadar uzakken, telefonda konuştuğu tanımadığı birine bu kadar değer veriyor ve yakın oluyor.Tamam pek de yakın olduğu söylenemez ama en azından bana davrandığından daha yakın.

- Bu konu benim de biraz kafamı karıştırıyor ama şunu biliyorum ki bunu üzülerek söylüyorum ama sen onun için komşusu hatta neredeyse kardeşi gibi bakacağı birisin ve seni koruyup kollamak gereği duyuyor aranızdaki bu  mesafenin sebebi de bu.

- Bilmiyorum belki de öyledir belki de öyle büyümüş ve öyle görüp öğrenmiştir onu da suçlamak istemiyorum. Kendim onun yerine koyunca sanırım ben de aynısını yapardım.Çünkü ben onun hayran olduğum kişi olduğunu bilmeden önce neredeyse varlığından bile bir haberdim.

-  Peki  daha ne kadar sürecek bu? Yani seni tanımaması ve kim olduğunu bilmemesi?

- Aslında bakarsan hiçbir konuda umutlu değilim ne onunla bir gelecek düşünüyorum  ne de başka bir şey. Sadece onunla konuşmayı seviyorum hem nasıl sevmem ki o benim uzun süredir kendime örnek aldığım bir insan ve onunla konuşmak gerçekten hoşuma gidiyor.

- Aslında herhangi bir beklenti de olmaman güzel çünkü bir şeylerin değerini bilmek için o anı yaşamak ve güzel şeylerin tadını çıkarmak gerekiyor,hayatta yaptığımız en büyük hata da bu değil mi her zaman tat aldığımız bir şeyin ömür boyu yanımızda kalmasını istiyoruz oysa bir şeylere yol vermeliyiz ki daha güzel şeylere yol alabilelim. ( Bunu okurken çok şaşırdım ve gerçekten bunu ben mi yazdım dedim.😅)

- Haklısın bu arada ona ne cevap vermeliyim?

- Aslına bakarsan konuşmanıza karışmak istemiyorum çünkü bu ikinize özgün bir şey ve gerçekten hoş.

- O halde bir düşüneyim.

Düşünmeye başladım onunla konuşmamın bitmesini istemiyorum. O her ne kadar benim konuşmaya meraklı biri olduğumu düşünse de ki böyle düşündüğünü bilmiyorum düşünüyor olabilir de ama olmayabilirde.

Tekrar kafamı kurcalarken daha fazla uğraşmayıp aklıma gelen ilk şeyi yazdım.

TencereTava🍁: Anın tadını çıkar. Bu arada yeni bir tarif deniyorum. ( 22.13)

Onun yazmasını beklerken aklıma tavuklar geldi.  Asel bugün erken uyuyacağını söylemişti. Onu zar zor ikna edip mutfağa çekiştir miştim.

Dinlenmiş tavukları bıçak yardımı ile kestim. Değişik ve saçma bir tarif deniyordum. Uzun süre önce aldığım ve yemeyi unuttuğum cips paketini açmadan merdane ile içindeki cipsleri ufalamak için vurdum.

Yumurta ve küçük bir kaşık hardalı birlikte çırpmaya koyuldum.  tüm malzemeler hazır olunca tavukları önce çıktığım yumurta ve hardalı batırıyor sonra cipslerin içine atıyordum daha sonra kızarmaları için tencere atıyordum.

Bir yandan da biraz tereyağı nane ve yoğurdu karıştırıyordum güzel bir sos olacaktı.

kızarmış tavukları peçetenin üstüne koydum ki yağları çekilsin. Bir süre sonra ben ve Asel tavukları yemeye  başladık.

bu sefer o kadar güzel olmuştu ki tek bir tane dahi  kalmayana kadar yemiştik.

Mutfağı toplamaya bitirince ikimiz de uyumak için hazırlandık. Ertesi gün iş başlıyordu.

                    🔷🔹🔷🔹🔷

Sabah çalan alarmı kapatmak için telefona uzandığım sırada telefon yere düşmüş ve çok yüksek bir ses çıkmıştı.

Yataktan fırladığım gibi komidinin altına giren telefonu çıkarmaya çalıştım. Telefonun ekranı gitmişti tuzla buz olmuştu. Buna üzülmeye bile vaktim yoktu çünkü işe geç kalmak istemiyordum ama içten içe de üzülüyordum.

eğer erken çıkabilirsen telefonu telefoncuya bırakabilirdim. Asel'i uyandırmak için odasına doğru koşmaya başladım.

- Hey! Uyan!

Huysuzlaşan Asel sonunda uyanmıştı. kahvaltıyı apar topar yaptıktan sonra mutfağa kısa bir süre içinde toplayıp çıkmıştık. İşimizi garantiye almak adına servisle gidiyorduk.

Yoldayken Eren'i aramıştım o bizden önce varmıştı.  İkimiz de varınca birlikte içeri geçtik. Eymen bizi görünce elinde ki telefonu bıraktı ve bize selam verdi.

- Eymen!

Daha biz ne olduğunu anlamadık ki bir kız Eymen'e sarılmıştı...

__________________

Selamlarrr! Nasıl? Elimden geldiğince uzun yazdım. Haftaya sınavım var, bittince daha uzun yazacağım.

Yorumları alalım??

19.06.2020