30

2.2K 228 87
                                    

Uzun bir süre başımı hiç yerlerden kaldırmadım ve onun her bir kelimesini tekrar tekrar düşündüm. O kadar haklıydı ki söyleyebilecek tek kelimem yoktu, böyle insanlar içi ne kendimi ne de başımdaki ayeti ezdirmeyecektim.

- Biliyor musun aslında haklısın her şeyimi kaybetsemde asla kendini ezdirmeyeceğim.

Gözlerime baktıktan sonra konuşmaya hazırlanmıştım ki arkadan gelen ses ikimizin de dikkatini çekmişti.

- Ecmel kafana takma istersen eve gidebilirsin bugün zaten çok çalıştın. Hepimiz arkandayız sakın unutma. Ve emin ol Eymen de aynı şeyi söylerdi. Charles seni eve bıraksın.

- Hayır Maria hayır ben giderim ve çok teşekkür ederim.

- Ecmel hadi gel!

Sanki bütün enerjim tükenmiş ve halsizlik üstüme çökmüştü. Israr edecek yada  itiraz edecek halim yoktu kabullendim ve onun arkasından yürüdüm.

Beyaz bir BMW'nin önünde beklediği an onun bir arabası olduğunu anlamıştım. Ve açıkçası onunla birlikte gitmek için çekiniyordum. Her ne kadar istemesem de istemeye istemeye arabaya bindim.

İkimiz de tek kelime etmiyorduk ve sessizlik hakim olmuştu. Ben  dışarıyı izlerken önünden geçtiğimiz bir bina beni çok eskilere götürdü.

- Ne düşünüyorsun?

Biraz vakit geçtikten sonra onun soru sorduğunu idrakedebilmiştim fakat ona ne diyebileceğim hiç bilmiyordum bu yüzden aklıma gelenleri direkt söyledim.

- Lisede üçüncü sınıftayken tarih hocamız derse başörtülü girdiğimiz için hepimizi yok yazardı. Bize öyle nefretle bakardı ki bazen gerçekten bizi öldürmek istediğine inanıyordum. Tarih benim en sevdiğim dersti ve ben her zaman yazılıdan 100 alırdım. Hep  küçücük de olsa bir memnuniyet ifadesi beklerdim. O ise bana hep şu cümleyi söylerdi; " Sen çok zeki bir kızsın fakat kafandaki şey seni asla ileriye götürmeyecek." Bu sözü her defasında bana o kadar ağır gelirdi ki. Bir gün sınıfta hiçbir alakam olmadığı halde bana atılmış bir iftira yüzünden beni cezalandırmak istedi. Cezam ise onun kitaplarını götürüp getirmekti. bir gün o kadar üstüme geldi ki haddimi aşarak konuştum. Ona dedim ki ; "Benim başımdaki örtü sizin gözlerinizde ki örtüye eş değil hiçbir zaman. Çünkü benim başımdaki örtü ne görmeye ne öğrenmeye ne de ilerlemeye engel oluyor. Fakat Sizin gözlerinizde ki örtü sizin daha bir gerilemenize sebep oluyor. Farkındayım haddimi aşıyorum ama bir şeyleri söylemenin vakti gelmişti."dedim.

Kulağa çok cesurca geliyor değil mi. İlk defa konuşmuştum o zaman.Daha sonrasında fark ettim ki konuşmak hiçbir zaman fayda etmiyor çünkü bizi gerici sanan insanlar bizden daha çok cahil ve cehalete mahkum  o yüzden o günden sonra hiç kimseye cevap vermedim fakat bugün neredeyse gerçekten kendimi ezdirecektim tekrar tekrar teşekkür ederim ayrıca bunu neden anlatacağımı sorarsan sana şöyle anlatayım. Konuştuklarımızdan sonra öğretmenim daha çok başıma bela oldu ve gerçekten artık  hayatı çekilmez bir hale getirmişti üstelik kendisi hamileydi. nasıl bir tevafuksa onun oturduğu apartmanda,benim teyzem oturuyordu. Teyzemi ziyarete gittiğimiz bir gün aşağıdan sesler duydum, bu seslerin bir alt kattan geldiğini fark edip oraya gittim. Kapıda öylece yerde uzandığını görünce çok korktum, doğum yapıyordu ve inanabiliyor musun ona doğum yaptırmıştım. Hayatım boyunca yaşadığım en ilginç şeydi. O gün bana bir öğüt vermişti.; "İnsanlar seni eleştirdikçe hatta ayağından tutup seni diplere çektikçe sen daha çok güçlenecek ve daha çok yükseklere çıkacaksın, yükseklere tırmanmak istiyorsan seni çeken, seni engelleyen hiçbir şeye kulak asmayacaksın." Daha sonrasında ne yaşadıysam bu söz benim yaşadığım her şeyi ilaç gibi geldi. Gerçekten yükseldikçe yükseldim ve şu an buradayım. Korktuğum tek bir şey insanların benden başkalarına zarar vermesidir. Hem de benim yüzümden.

Uzunca bir konuşmanın sonunda en son yüzümü döndüm ve tepkisini görmek için ona baktım. Büyülenmişe benziyordu. Yüzünü ve ifadesini görünce daha çok utanarak başımı önüme eğdim.

- Hakkındaki çoğu şeyi zaten biliyorum ama senden duymak daha güzel.

_____________________

Merhabalar, uzun bir aradan sonra nasılsınız?

Beni soracak olursanız ben de nasıl olduğumu bilmiyorum fakat bir şeyleri yoluna koymaya çalışıyorum. Biraz ara vermek zorunda kaldım. Yine sizlerleyim ve her gün yine tekrar bölüm gelecek. Yorumlarınızı bekliyorum.

Charles'a hem düşen hem gıcık olan bir tek ben miyim?

25.07.2020

Tencere Tava|✓Where stories live. Discover now