28

2.2K 217 52
                                    

Bir anda sinirle yazmış olduğum şeyleri tekrar tekrar okuyunca kafama vurma isteğiyle dolup taşıyordum. Nasıl olur da bu kadar düşüncesiz davranabilmiştim!

Bu kadar önemli bir konuyu hiç düşünmeden nasıl kabul etmiştim. Üstelik karşımdaki insanın kim olduğunu,nasıl bir insan olduğunu ne yapabileceğini bilmeden...

Yaptığım akılsızlığın hiçbir çıkar yolu yoktu. Asında bir yandan deli gibi gitmek istiyordum çünkü beni bitiren merak artık canıma tak etmişti.

Yumruğumu sıktığımı o an fark etmiştim. İçimden yükselen telefonu kırma isteğini es geçerek oyalanmak için bir şeyler aramaya koyuldum.

Kitaplarımı düzenleme fikri gayet cazip gelmişti. El atmışken odayı da elden geçirdim. Saati fark ettiğim zaman neredeyse geç kalıyordum.

Evden koşaradım ayrılınca nefes nefese kalmıştım. Buna değmişti çünkü servisi yakalamıştım.

Oturduğum zaman soluklanmaya vakit bulmuştum. kafamı olası şeylerden boşaltmak ve kafa dinlemek istiyordum.

Müzik dinlemek her zaman en iyi çözümdü hele ki Evgeny grinko'nun ezgileri...

Kısa süren yolculuğun sonunda varmıştım. Tekrar burada olmak keyif vericiydi. Buradan son ayrılışım pek iyi olmasa da dönüşüm benim için yeni bir başlangıç gibi olmuştu.

İçeri girdiğim zaman tüm gözler bana çevrilmişti. Her ne  kadar istemediğim bir şey olsa da insanların güleryüzlülüğü içimi ısıtmıştı.

Önlüğümü giydim ve yapacağım işleri öğrenmek için Maria'nın yanına gittim.

- Ecmel deneme süren bitti. Sen de artık bizim yanımızda yer alacak ve yemek yapmak için yardım edeceksin.

Bu düşünce nefesimin sıkışmasına yol açmıştı,çünkü hiç böyle düşünmemiştim ve açıkçası bir sorun çıkarmaktan ya da becerememekten çok korkuyordum.

- Maria? Sence Bunu yapabilecek miyim?

Bana bakıp gülümsemişti sonrasında hiç beklemediğim bir şekilde kolunu omzuma atıp bana sarılmıştı.

- Sen çok güçlü bir kızsın. Hadi iş başına şimdi bize gücünü göster!

İşte bu yüzden onu çok seviyordum. Çok sıcakkanlı bir insandı, insanın içini huzurla doldurabilen bir insandı.

Eymen olmadığı için ortalık o kadar sessiz ve boş görünüyordu ki... Ya da bana öyle geliyordu. Kısa süre sonra Charles önlüğünü giymiş ve mutfağa girmişti.

Direkt olarak bana bakması dikkatimi çekmiş olsa da hiç ona bakmadan işime dönmüştüm. Kısa sürede buraya uyum sağlamış gibiydi. Etraftakiler onu çabucak benimsemiş ve sevmişti.

Dün olanlardan sonra onunla aynı ortamda bulunmak sebepsizce bana tuhaf hissettiriyordu. Fakat sabah yaptığım salaklık yüzünden aklım hiçbir şekilde tam olarak yerinde değildi.

Neden böyle bir şey yaptığımı sorgulamaktan artık yorulmuştum. Bu yüzden ne olursa olsun bugün gidecek ve ne olacaksa olsun bunu görmeye hazır olacaktım.

Bu fikirler ne kadar bana saçma gelsede içimden bir ses doğru yaptığımı söylüyordu.

Kolumda hissettiğim dirsek dikkatimi dağıtmıştı. Bu Maria'ydı.

- Ecmel?

- Efendim?

- Careles sana sesleniyordu.

Elimdekileri bırakıp elimi yıkadım, ellerimi  kuruladıktan sonra onun yanına doğru yürüdüm.

- Beni çağırmışsınız.

- Bugün benimle birlikte sunum yapmanı istiyorum.

- Tabii ki.

- Farklı bir şey denemek istiyorum.

Dediklerini duyuyordum fakat hiçbir şekilde beynimde kalmıyordu çünkü aklım tamamen bugün gideceğim yerdeydi. Acaba gelecek miydi?

Sonunda kafamdaki düşünceleri bir kenara koyup tamamen kendimi işime verdim ve hazırlamam gereken tabaklara başladım.

uzunca bir süre hiç dikkatimi dağıtmadan bitirmem gereken işlerin yarısını bitirmiştim. 

Kısa süreli molalar vererek devam ediyordum en son oturup uzunca bir süre dinlendim ve tekrar işin başına koyuldum.

İşim bitince vakit kaybetmeden üstümü değiştim ve çantamı alıp kütüphaneye doğru yola koyuldum.

Kütüphaneye geldiğim zaman boş bir masa buldum ve  oturdum içeride çok seyrek insan vardı genellikle çoğunluk yaşlıydı ve gazetelerin okuyorlardı.

Bir süre oturdum ve bekledim. Ta ki bir ses duyana kadar.

- Ecmel?

____________________

Hayırlı geceler. 🌸🌿















Tencere Tava|✓Where stories live. Discover now