25.Bölüm •Doğruluk mu Cesaretlik mi•

37 26 54
                                    

Kendim için ilk defa kendim için bir karar vermiştim o gün yemeğin üstünden tam bir hafta geçmişti ne Hakan'ı görmüştüm ne Handeyi... evet onunla sonuna kadar savaşırdım ben Zeyneptim asla vazgeçmezdim ama korktum bize zarar gelmesinden, kaybetmekten korkmuştum ve o gün Hakan'a kısa bir mesaj atmıştım.

*İkimizde birbirimize iyi gelmiyoruz, biraz uzak kalmak senin için de benim için de iyi olucak bu aklına başka birşey getirmesin senden vazgeçmiyorum ben aşkımıza zarar gelmesin diye senden uzaklaşıyorum.* Yazıp mesajı Hakan'a yollamıştım ama ondan cevap bile alamamıştım zaten de beklemiyordum biz birbirimize böyle alışmıştık konuşmadan, dertlerimizi halletmeden derken odanın kapısı çalınmasıyla yerimden kalktım.

"Selamm baş belan geldi." Diyerek Onur girdi.

"Hoşgeldinn naber?" Dedim gülümseyerek bu bir hafta hiç evden çıkmamış daha çok Onur'la vakit geçirmiştim.

"Ben süperimde sen gene bir hallerdesin neyse ki sana haberim var." Diyince kaşlarımı çatarak şaşkın Onur'a baktım.

"Korkma ya sadece haftasonu için kaçamak diyelim." Dedi.

"Ne yani nereye." Dedim kaşlarımı dahada çatarak.

"Bak ben biliyorum sana haber vermeliydim ama bugün karar verilmiş birşey bizim geleneksel kaçamaklarımız olur bende sana değişiklik olur diye tamam dedim." Diyince ayağa kalktım.

"Keşke kendin karar verseydin Onur yani ben şimdi nasıl hazırlanayım." Dedim.

"Ya bak yanına bişeyler kat biraz sonra yola çıkıyoruz bende çok birşey almıyorum emin ol sana iyi gelicek beni kırma lütfen." Diyip odadan çıkınca arkasından gittim ama hızlıca merdivenlerden inince odaya geri döndüm ve sırt çantama birkaç parça birşeyler koyup odadan çıktım aşağıya inince Onur'un beni kapıda beklediğini gördüm.
"Annen tamadır ben hallettim hadi hadi oyalanmayalım." Diyince kafamla onaylayıp arkasından yürüdüm ve arabaya bindim.

"Onur ben sana sormadan çıktım ama kimler geliyor." Dedim korkarak çünki Hakan'ı görmeye hiç hazır değildim.

"Hande ve bizim grup." Diyince kafamı arkaya yaslayıp dişlerimi sıkmaya başladım.

"İnşallah bütün haftasonu zehir olmaz." Dedim fısıldayarak ve arkama yaslandım.
————-
Yaklaşık bir buçuk saat sonra ormanlık bir yola doğru saptık bu yol bana o kadar tanıdık geliyordu ki tahmin ettiğim yete gidiyor olmaktan korkuyordum.

"Onur biz tam olarak nereye gidiyoruz." Dedim.

"Benimde hiç gelmediğim bir yer Hakanlar'ın orman eviymiş." Diyince nefesim daralmaya başladı ve camı açtım dışarda ki soğuk havayı içime çektim onunla yeniden defalarca ayırılıp barıştığımız, birlikte uyuduğumuz eve gidiyor olmak kafayı yemek üzereydim.

"Eveet, oo bizimkiler gelmiş bile hadi sen in ben çantaları alıyorum." Diyince Onur'a baktım karanlıkta hiçbirşey görmüyordum birden birinin elimi tutmasıyla irkildim.

"Korkma benim." Dedi Onur birden Hakan'la burdan elele çıkımışımız aklıma geldi evin merdivenlerinden çıkmaya başladığımızda kalbim yerimden çıkıcaktı Onur kapıyı açıp içeriye girdiğimizde herkes bize bakıyordu gözlerim Hakan'ı arıyordu birden kapının kapanmasıyla arkamı dönünce onunla göz göze geldim öylece bana bakıyordu sonra birden dikkati elerimize kaydı Onur'la tutuşan ellerimize hemen elimi çekince yanımdan yürüyüp şöminenin başına geçti beraber uyuduğumuz şöminenin başına.

"Arkadaşlar hoşgeldiniz desenize bu güzel çiftimize." Dedi Hande birden gözlerimi ona çevirip göz devirdim ve koltuğa oturdum.

"Vay be olum seni elele biriyle mi göricektik biz." Dedi sırıtarak biri Onur'a bakınca onunda sırıtığını görünce birden bana bakıp yüzünde ki sırıtma kaybolmuştu.

Süpriz Aşk Where stories live. Discover now