31.Bölüm

30 12 178
                                    

Hakandan...
Telefonun bir kez daha çalmasıyla gözlerimi araladım elimle komidine uzanıp, telefonu elime aldım saatin 11 olduğunu görünce hemen yatakta doğruldum Bora'dan tam 4 cevapsız çağrı, Hande'den de 2 cevapsız çağrı vardı hemen Bora'nın üstüne tıkladım.
—"Alo kardeşim, uyumuş kalmışım ya hemen duşa girip Klüp'te buluşsak olur mu?" Dedim.

—"Kanka ben zaten ordayım hemen gelmen gerek." Diyince yatağımdan kalktım.

—"Bir saate ordayım oyala insanları." Diyip kapatıcakken Bora'nın seslenmesiyle tekrardan telefonu kulağıma götürdüm.

—"Efendim Bora." Dedim.

—"İmzaları sen mi atarsın ben mi atayım?" Dedi.

—"Gelicem dedim ya oğlum, bir saate gelirim atılır imza hem zaten daha 2 saat var hadi hadi oyalama beni." Dedim.

—"Belki gelip Zeynepleri görmek istemezsin diye düşündüm." Diyince kalakaldım tekrardan seslenmesiyle kendime geldim.

—"Ne-neden gelmiş hani tek Onur olucaktı." Dedim duraksayarak.

—"Bilmiyorum kardeşim konuşmaya fırsatım olmadı biliyorsun ki bizle ortak olduğunuda benden öğrenmişti." Diyince oturdum ve telefona cevap vermeden koltuğun üzerine koydum tam o sırada birinin kapıyı tıklatmasıyla kapıya döndüm.

"Gir." Dedim.

"Olaylar olaylar sevgilim." Hande'nin odaya girmesiyle kafamı geri bahçeye çevirdim.

"Akşam otelde buluşuruz demiştim niye geldin." Dedim sert bir şekilde.

"Aramalarıma cevap vermediğin için buraya geldim hem sana noldu yoksa evlilik haberine mi bu kadar üzüldün." Diyince kafamı çevirdim Handeye ne dercesine kafamı salladım.

"Onur diyorum haberlere başlık olucak hareket yapmış o kıza uçakta evlilik telifi etmiş ne kadar romantik hak etmeyen birine." Diyince sinirden napıcağımı bilemedim elinden telefonu alıp resme baktım sinirle yerimden kalktım Hande'nin kolundan tuttuğum gibi odadan çıkarttım ve kapıyı kitledim kendimi hızlıca duşa attım sinirden hem duvarlara vuruyor hem bağrıyordum, duvara vurdukça ellerimin kızarmasıyla kendime geldim ve hızlıca duştan çıktım siyah takım elbisemi giyip, telefonumuda elime aldıktan sonra odadan çıktım.

"Oğlum sen ne zaman akılanıcaksın Handeye naptın ağlayarak gitti." Annemin seslenmesiyle durup arkama döndüm.

"Bana bir daha onu savunursan sana yemin ederim burdan giderim, herşeyi bırakıp giderim." Diyip geri arkamı döndüm anahtarla arabayı açıp bindim ve yol boyunca düşündüm, düşündükçe delirdim beni bırakıp gittiği yetmiyormuş gibi nasıl evlenir bize bunu nasıl yapar kafayı yemek üzereydim tam Otelin önüne arabayı park edip indim karşımdan gelen Boraya el işareti yapıp yanıma çağırdım.

"Neden söylemedin." Dedim yürürken.

"Kim söyledi ben sen kötü birşey yapma diye söylemedim." Dedi.

"Asıl şimdi gör o imzayı attıktan sonra öğrensin bakalım evinde yaşadığı insanlarının, babasıyla ortaklık yapıp sırf babası istediği diye yanlarına aldıklarını." Dedim bunu söylediğimde onun suratını görmek çok istiyordum.

"Kardeşim bak seni durduramam biliyorum ama zaman ver kıza duyunca kahrolur Zeynep için yap bunu." Diyince gülmeye başladım.

"Bende Zeynep için yapıcam evlencek olduğu adam kimmiş öğrensin." Dedim gülümseyerek tam köşeyi dönücekken Zeyneple göz göze gelince durdum kalbim hızlı hızlı atmaya başladı bir saniyede bütün yaşadıklarımız gözümün önüne geldi miğdesini tutarak tuvalete girince bakakaldım hızlıca arkasından gittim gitmemem gerekiyordu ama onu öyle görünce dayanamadım.

Süpriz Aşk Where stories live. Discover now