28.Bölüm •Gerçekler•

43 27 117
                                    

Dağ evinden geleli tam bir hafta olmuştu ve ben bir haftadır ne Hakan'ı görmüştüm ne Handeyi sanki bir sır gibi ortadan kaybolmışlardı evet meraktan ölüyorum evet onu görmek istiyorum çünkü artık sıkıldım herşeyden herkesten bize olanlardan yaptıklarımızdan, kıskançlıklarımızdan konuşacaktım Hakan'la gerçeği bugün doğum gününde onu ne kadar çok sevdiğimi, onu görmediğim her saniye nasıl özlediğimi anlatacaktım çünkü bu onu istiyordu benden bir adım istiyordu ve o adımı atan ben olucaktım telefonum çalmasıyla dikkatimi komidinde ki telefonuma verdim ve uzanarak elime aldım İpeğin aradığını görünce hemen açtım.

"İpekkk, aslında bu telefonu açmamam gerekiyordu ama kalp işte dayanamadım ve açtım nerelerdesin be kızım beni ne aradın ne sordun." Dedim sinirle.

"Pardon bunu benim sana sormam gerek Zeynep beni o eve o siteye gittiğinden sonra ne kadar boşladığından haberin var mı?" Dedi.

"Nee gerçekten böyle mi düşünüyorsun İpek seni tanımamıyorum seni sabah aradım ama bakmadın önemli birşey mi vardı." Dedim yumuşayarak.

"Yoo Hande hanımla alışverişe çıkmıştık Akaşama parti bar biliyorsundur." Diyince kalakaldım ne neyden bahsediyordu.

"İ i pek sen ve Hande sen orda mı çalışıyorsun." Dedim kekeleyerek.

"Ne o beni buraya yakıştıramadın mı evet orada çalışmaya başladım bu arada Hande senin bahsettiğin kadar kötü değilmiş zor günümde senden daha çok yardım etti bana." Diyince birden olduğum yere oturdum.

"Ben ben seni sonra yani sonra konuşalım yüz yüze en yakın zamanda." Diyip kapattım gözümdeki yaşlara hakim olamıyordum ya bu kız hem sevgilimi hem en yakın arkadaşımı benden nasıl çakabiliyordu yerimden hemen kalkıp dolabımı açtım beyaz elbisemi aldığım gibi üstüme geçirdim saçlarımı da açıp dışarıya çıktım merdivenlerden hızlıca inip mutfağa girdim.

"Anne ben çıkıyorum şey bide akşam geç gelebilirim." Dedim.

"Nereye Zeynep böyle hazırlanmış." Dedi Annem.

"Akşam doğum gününe gidicem hediye falan almam gerek geç kaldım çıkıyorum annecim." Dedim be yanağından öpüp hemen mutfaktan çıktım yola çıkıp hemen gelen taksiye elimi kaldırdım ve etrafa baktım alahtan Onur yoktu.

"Merhaba nereye gidiyorsunuz?" Diyen taksiciye döndüm.

"Ee siz devam edin ben tarif ederim." Dedikten sonra telefonumdan hediyelik eşyalara bakmaya başladım yaa bunların hepsi Hakan'da vardır ki ne alıcam ben ne derken birden taksiciye dur dedim.

"İyimisiniz efendim." Diyen taksiciye gülümsedim.

"Ya pardon şurada ki dükkana girecektim teşekkürler." Dedim ve parayı verip taksiden indim biraz daha yürüdükten sonra büyük hediyelik eşya satan bir dükkana girdim.

"Merhaba erkek arkadaşımın doğum günü var ve anlamlı özel bir hediye almak istiyorum." Dedim.

"Merhaba o zaman özel müşterilerimize yaptırdığımız çerçevelerimize bakalım." Diyince arka tarafa doğru yürümeye başladık bir yandan çerçeveye bakıyor bir yandan kadını dinliyordum.

"İlk tanıştığınız yerin haritasını iğneler halinde seçiyorsunuz ve üstünde ışıklar oluyor altına yazı ve tanıştığınız tarih yani gece ışıklar aydınlanıyor bence çok özel almak isterseniz hemen hazırlayıp paketleyelim." Diyince kafamla onayladım hediyeye aşık olmuştum  yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra hediye hazırdı.

" Diyince kafamla onayladım hediyeye aşık olmuştum  yaklaşık 15 dakika bekledikten sonra hediye hazırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Süpriz Aşk Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin